10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dört dallı orkide kusura bakmasın

BULUT BULUT

Dört dallı orkide kusura bakmasın
A+ A-

Fazla bilmem renkleri: Siyah, beyaz, sarı, kırmızı vs... Ana renkler yani! Ara renkleri bilmem.

Maalesef çiçekleri de...

Kokusuyla, görünümüyle, şekliyle türlü türlüdür çiçekler ama, bilmem işte! O da eksikliğim... Büyülendiğimiz olur bazen bir çiçeğe. Gözümüzü alamadığımız...Hatta aşık olduğumuz...

Üzerine şiirler yazmışızdır çiçeklerin.

Şarkılar/türküler yapmışızdır:

“Çiğdem der ki ben elayım

Yiğit başına belayım.

Her çiçekten ben alayım.

Benden ala çiçek var mı?”

Ya da,

“Güz gülleri gibiyim.

Hiç bahar yaşamadım.

Ya sevmeyi bilmedim yıllarca,

ya sevince geç kaldım.”

Ve yahut:

“Lale devri çocuklarıyız biz.

Zamanımız geçmiş.

Aşk şarabından kim bilir en son,

Hangi şanslı içmiş.”

Güllerin, lalelerin türlü anlamı olduğunu da bilmezdim. Çiçek der geçerdim. Öyle değilmiş meğer. Saflık, temizlik, sevgi, hoşgörü, sadakat... Neler neler... Güller, karanfiller, papatyalar, orkideler, menekşeler...

Sevgililer Günü'nde gül katliamı yaşanırmış.

Ne güller kesilirmiş ama.... Habire gül gönderilirmiş sevgiliye. Gülle arası olmayan sevgiliye gına gelirmiş.

Sormuşumdur hep: 14 Şubat'a giderken neden büküktür güllerin boynu diye... Ee... Onca gülü koparırsan dalından, bükülmez mi boynu hiç..

Çiçekler vardır çiçekçilerde:

Sepetteki çiçek mesela: Öyle durur ki:

Göz kamaştırır güzelliğiyle... Capcanlıdır...

Işıl ışıl...

Bir de, yerdeki çiçek vardır: solmuştur, ezilmiştir, büzülmüştür. Çöptür artık onun yeri.

Yerdeki çiçek, sepetteki çiçeği görüp ders alır da, sepetteki çiçek farkına bile varamazmış,

bir gün yerdeki çiçek olacağının...

Çiçeklerden girdik konuya. Tabi ki var sebebi:

O gün eşimin doğum günüydü. Sürpriz yapayım istedim: bir çiçek göndereyim.

Konuyla ilgili olarak Ankara'daki çiçekçi arkadaşımla yazıştık. Ama ne yazışma:

O bastırdı, ben bastırdım. O da geri adım atmadı, ben de geri adım atmadım. Şenliğe bakınız:

Çiçekçi: Böyle bir kutuya aranjman... Ya da böyle 4 dallı orkide...

Ben: Bu olabilir mesela... Nedir cezası?

Çiçekçi: İki dallısı 350, dört dallısı 700 TL.

Ben: Ne? Vay canına! Ne dalmış ama! Bu ne yahu?

Çiçekçi: Biz fazla zam yapamıyoruz. İnanın! Ama dört dallısı süper olur. Kaliteli.

Ben:  Dört dallı 500 TL. Nokta. Hiç söz söyleme. Durumlar kritik.

Çiçekçi: Bulut Abi inan kurtarmaz. Altına bir de çiçek yapacam. En son 600 olur. O da size... Bir hukukumuz olduğu için... Bana inanın, maliyetler fazla.

Ben:  Valla durumlar içaçıcı değil. Sizi kırar mıyım? Ortam kötü. Yoksa can kurban!

Çiçekçi:  İnanın yapamam Bulut Abi. Altına pembe gül... Maliyetler çok arttı. Ama çiçek de mükemmel olur. 4 dallı orkide... 100 Lira için sizi üzmem inan bana!

Ben: E n'apıyım, o zaman 550 olsun. Sınırları zorluyorum valla. Piyasayı biliyon.

Çiçekçi: Bulut Abi vallahi diyorum. İçimden gelerek yapacam. Vallahi sizi kırmazdım, beni tanıyorsunuz. Süper olacak emin olun. Resmi gördüğünüzde hak vereceksiniz. Bunu da sizin için yapacam. Yapalım şu 4 dallı orkideyi.

Ben:  Yapmasına yapalım da...

Dur hele! dedim. Birden kafama “dank!” etti. Ülen dedim ne çiçeği? Tarihi bina kampanyası var ya!

Vay benim akılsız başım! Nasıl da unutmuşum! 4 orkideye 550 lira verecektim. İyi de şimdi zamanı mı bunun?

Kampanyada birinci raunt kazanıldı. Sıra geldi ikinci ve son raunta... O da kazanılacaktır zaar. Millet öyle el attı ki... Öyle omuz verdi ki...

Tarlasını veren, bahçesini veren, yaptıracağı dişin parasını veren, günlük maaşını veren, kavanozdaki harçlığını veren, bir veren bir daha veren, veren de veren...

Biz de çiçek derdindeyiz... “Dünyanın bütün çiçeklerini getirin!” diyordu o güzelim şiirde.

Ben de dedim ki: Dünyanın bütün çiçekleri şimdilik beklesin yerinde. O para kampanyaya!

DÖRT DALLI ORKİDE KUSURA BAKMASIN. Bilirim güzel olacaktı kuşkusuz! Hem de çok güzel! Çiçeğin/çiçeklerin olduğu yerdedir güzellik... Ama, “Tarihi Bina” bize bakıyor.

Ben: Başka bahara erteledik dostum. Durumlar sıkıntılı. Hoşçakalın! Siz haklı, biz haklı... Sağlıcakla...

Çiçekçi: Tamam Bulut Abi seni kırmayacağım. Gene en güzelini yapıp resmini atacam. Üzülmeyelim. 550 olsun 4 dallı orkide.

Çiçekçi arkadaşım habire bastırıyor. Nereden bilsin asıl derdimizin ne olduğunu?

Ben: Yok yok! Erteleyelim! Hesapta olmayan ödemeler çıkıyor.

Çiçekçi: Tamam efendim.

Son Dakika Haberleri