Dört ilaçtan biri yok! Milli ilaç stratejisi geliştirmeliyiz
Sık kullanılan antibiyotikler, ağrı kesiciler, çocuk şurupları bulunamıyor. Dört ilaçtan birini temin edemediklerini, sorunun krize dönüştüğünü söyleyen eczacılar, köklü çözümün yerli ilaçta olduğunu belirtti
İlaç sıkıntısı artık yurtdışından getirilen kanser ilaçları gibi pahalı ilaçların bulunamamasının ötesine geçti. Son günlerde, sıkça kullanılan antibiyotikler, ağrı kesiciler, çocuk şurupları piyasada bulunamıyor. Eczacılar dört ilaçtan birini temin edemediklerini, sorunun krize dönüştüğünü söylüyorlar. Hem vatandaş hem eczacılar çaresiz.
Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik, dünkü basın toplantısında Aydınlık’tan Sıla Kemahlı’nın sorusu üzerine soruna “çözüm bulacaklarını” söyledi.
KULAK İLTİHABINA ANTİBİYOTİK BULAMADIM
Bu haberi yayına hazırlarken kulak ağrısıyla acile gittim; kulak iltihabı teşhisi konuldu. İlaç sıkıntısını bildiğim için doktordan “bulunabilir” ilaçlar yazmasını rica ettim. Doktor, “Zaten ben de kulak damlası yerine göz damlası yazdım, benzer içerikte” dedi. Ancak nöbetçi eczanelerde ne antibiyotik bulabildim, ne göz damlası ne de ağrı kesici. Geceyi, yine acil serviste enjekte ettikleri ağrı kesici sayesinde ağrısız geçirebildim… Eczacım, ertesi gün bir kutu antibiyotik getirttiğini haber verdi.
TEB: DÖRT İLAÇTAN BİRİ YOK
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney, önceki gün yaptığı açıklamada şu bilgiyi verdi: “Piyasadaki ilaçların yaklaşık yüzde 25’ine erişim sağlanamıyor. Bazı grup ilaçlar hiç bulunamazken, bazı grup ilaçlara da çok kısıtlı erişim sağlanabiliyor. Özellikle çocuk hastalarımızın tedavilerinde kullanılan şurup formundaki antibiyotiklerde, ateş düşürücü ve ağrı kesicilerde büyük sorun yaşanıyor. Hipertansiyon ilaçları, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları, mevsimsel soğuk algınlığı ilaçları, antidepresanlar, ağrı kesiciler, analjezik ampuller, kulak damlaları, göz damlaları, burun spreyleri, doğum kontrol hap ve iğneleri, kortizonlar ve egzama ilaçlarına erişimde büyük sıkıntı yaşanıyor.”
Üney, acil çözüm olarak “Mevcut fiyat politikalarının tüm paydaşların görüşleri alınarak yeniden kurgulanmasını” önerdi. Üney “Aynı şekilde geri ödeme politikalarının da yeniden ele alınması gerektiği ortadadır.” dedi.
İLACA ESAS ALINAN AVRO KURU 7,86 TL
Eczacı Ömür Çakmak, sıkıntının ilaç fiyatlandırma politikasından kaynaklandığını söyledi. Aydınlık’a konuşan Çakmak “İlaç sıkıntısı daha da büyüyebilir” dedi ve şöyle sürdürdü:
“İlaç fiyat değerlendirme komisyonu yılda sadece bir defa, ocak veya şubat ayında toplanır ve yıl boyunca ilacın fiyatında esas alınacak avro kuru bu toplantıda belirlenir ve sabitlenir. Her sene bu toplantı öncesi ilaç sıkıntısı yaşıyorduk ancak bu yıl çok ciddi düzeyde artan üretim ve tedarik maliyetleri, buna mukabil ilaç fiyatında belirlenen avro kurunun 7,86 TL olarak tutulup baskılanması, reel avro kurunun 19 TL seviyesinde seyretmesi nedeniyle aradaki makas gerekçe gösterilerek firmaların piyasaya ilaç arzı düştü. Böyle olunca hem hekimin tedavisi yarım kalıyor, hem eczacı reçetedeki ilacı temin edemediği için müşkül duruma düşüyor, hem hastalar veya hasta yakınları eczane eczane gezerek ilaç bulmaya çalışıyor, iyileşemiyor.”
‘İLAÇ ÜRETİCİLERİ VE EMEKÇİLERİYLE ÇÖZÜM’
Eczacılar, hekimin planladığı tedavinin gerektirdiği ilaçları vatandaşa sunmaktan kendilerini sorumlu biliyorlar. Ömür Çakmak, “İlaç bulamadığımızda yaşanan sorunun ve tehlikenin büyüklüğüne birebir şahit oluyoruz. İlaç bulamamak ekmek bulamamak gibi bir felaket halidir.” dedi. Çakmak şöyle konuştu: “İlaç herhangi bir tüketim ürünü değil, halk sağlığı için stratejik önemde bir ürün ve ilacın hastalara eczaneler aracılığıyla ulaştırılması devletin sorumluluğunda. Yetkililerin bir an önce çare üretmesi gerekir. Sağlık Bakanlığı ile ilaç üreticileri ve emekçilerinin temsilcileri bir araya gelerek, öncelikle ilacın fiyatlandırmasından başlayarak çözümleri konuşmalılar.”
‘MİLLİ İLAÇ STRATEJİSİ GELİŞTİRELİM’
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney, köklü çözümün yerli ilaçta olduğunu söyledi. Üney, “Yerli ilaç sanayini desteklemek, eczacı istihdamına dayalı yeni molekül ilaçların üretimini yapacak yerli üretimi teşvik etmek büyük önem taşımaktadır.” dedi. Eczacı Ömür Çakmak da “Yüzde 80-90 düzeyinde dışa bağımlı olduğumuz ilaç ham maddelerinin ülkemizde üretimi için kamu öncülüğünde akademimiz, ilaç sanayimiz, eczacı örgütlerimiz seferber olmalı.” diye konuştu.
İş insanı Ethem Sancak, ilaçta çözüme ilişkin, “Biz eczacıdan doktoruna kadar çok uluslu ilaç tekellerine hep birlikte hamallık yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti savunma sanayisinde yaptığı gibi milli ilaç stratejisi geliştirmeli” ifadelerini kullandı. Sancak, 17 Mayıs 2022’de Aydınlık manşetinden yayımladığımız konuşmasında özetle şu değerlendirmeyi yapıyordu: "10 milyar dolar doğrudan ithalat yapıyoruz. Neredeyse ilaç sektörünün yüzde yüzü dışa bağımlı. Çözüm ilacı millileştirmek. Milli ilaç politikasıyla molekül bulmak. Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma sanayisinde yaptığı gibi bir milli ilaç stratejisi geliştirmesi lazım. Bunun için gerekli insan kaynağımız var."
Ülkemizde satılan her yüz ilaçtan 80’i Türkiye’de üretiliyor. İleri teknoloji gerektiren ve daha maliyetli ve süreğen hastalıklar gibi uzun süreli kullanılan ilaçların ise çoğu ithal. Bu tür ilaçların az da olsa bir kısmı Türkiye’de üretiliyor ancak onların da hammaddesi yurt dışından geliyor. Değer bazında bakıldığında ise pahalı ve sık kullanılan ilaçlar ithal.