22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dörtlü zirve için konular netleşiyor

Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecinde, masanın en önemli konusu terörle mücadele olacak. Siyasi sürecin yeniden başlatılması, mültecilerin dönüşü ve insani yardım da önemli gündem başlıklarından...

Dörtlü zirve için konular netleşiyor
Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki Suriye konulu toplantı 4 Nisan'da Moskova'da yapılmıştı.
A+ A-

Türkiye, Suriye, Rusya ve İran arasında dışişleri bakanları seviyesinde yapılması beklenen zirvenin hazırlıkları sürüyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Ruslardan aldığımız ön bilgiye göre, (görüşmenin) mayıs ayı başı gibi gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Moskova'da, Rusya'nın ev sahipliğinde olacak.” bilgisini vermişti. Çavuşoğlu, söz konusu görüşmede ilerleme kaydedilebilmesi için somut önerilerin masada olması gerektiğini kaydetmişti. Bunun için de 3-4 Nisan'da bir araya gelen dört ülkenin dışişleri bakan yardımcısı, masadaki konuları netleştirmek için yoğun bir mesai harcadı.

Ankara'nın dörtlü zirvede masaya getireceği dört temel konu olduğu öğrenildi. Öncelik terörle mücadele iken Suriye’deki siyasi sürecin yeniden canlandırılması, mültecilerin dönüşü ve insani yardım konuları da gündemin önemli başlıklarını oluşturuyor.

TÜM TARAFLARIN ORTAK RAHATSIZLIĞI

Türkiye için terörle mücadele, masadaki en önemli konu. Ankara, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütünün temizlenmesini ve sınır hattında kesintisiz bir güvenlik kuşağının oluşmasını istiyor. Bunun için de Şam ile işbirliği içinde Fırat'ın doğusuna bir askeri operasyon yapmayı öneriyor. Suriye Hükümeti de bu işbirliğine sıcak bakarken, gelecekte Türk askerinin Suriye'den çekileceğine dair bir garanti verilmesini talep ediyor. Rusya ve İran için de ABD'nin bölgeden çıkarılması önemli. Ancak Rusya, yakın çevre doktirini kapsamında Doğu Akdeniz'deki güvenliğini sağlayabilmek adına İdlib sorununun da mutlaka çözülmesini istiyor. Dolayısıyla terörle mücadeleye yönelik yol haritası, önümüzdeki görüşmelerde daha da berraklığa kavuşacak.

SİYASİ SÜRECİN CANLANDIRILMASI

Suriye Hükümeti ile muhalifler arasında Cenevre'de yürütülen Anayasa Süreci de neredeyse durdu. Şam, ne sebeple olursa olsun kendisine dışarıdan bir anayasa dayatılmasını istemiyor. Bu nedenle de Cenevre Süreci'ni olabildiğinde yavaş ilerletti. Şimdilerde ise süreç tamamen tıkandı. Türkiye, bir şekilde süyasi sürecin yeniden başlatılmasını ve muhaliflerin temsili konusunun çözülmesini talep ediyor. Ancak Suriye Hükümeti için muhaliflerle yeni bir anayasa yapmak, bu şartlarda seçimlere gitmek, çeşitli siyasi tavizler vermek vs. mümkün değil.

MÜLTECİLERİN DÖNÜŞÜ

Ankara, mültecilerin geri dönüşünü siyasi sürecin canlanmasına bağlarken, Şam yönetimi geri dönüş için bir engel olmadığını vurguluyor. Şam'a göre bugüne kadar çıkarılan 13 af, kurulan Uzlaşma Merkezleri ve terörden arındırılan bölgeler, dönüş için yeterli zemini sağlıyor. Ankara da Şam yönetiminin attığı adımların farkında olmakla birlikte, hala güvensizlikler olduğunu, en azından Astana Süreci'nin garantörlerinin bu sürece de eşlik etmesini istiyor.

İNSANİ YARDIM

6 Şubat depremi Türkiye ile birlikte Suriye'de de büyük bir yıkım yarattı. Ankara, insani yardım konusunda kara ve hava sahasını açtı. Ancak insani yardımların Suriye Hükümeti aracılığıyla yapılmaması sorun oluşturuyor. İnsani yardımın kimin üzerinde yapılacağı konusu önümüzdeki süreçte güven artırıcı bir adım olarak değerlendirilebilir.

ABD SÜRECİN ÖNÜNDE ENGEL

Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecini engelleyen unsurların başında ise ABD’nin bölgedeki politikası ve kuzeydoğu Suriye ile ilgili gelecek planları yer alıyor. Öyle ki Washington, NATO müttefiki Türkiye’den gelen sert tepkiye rağmen, PKK/PYD ile sahadaki işbirliğine tüm hızıyla devam ediyor. Uzmanlar ise Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecinin ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik gelecek planlarını bozacak en güçlü unsur olduğunu kaydediyor.

ARAP ÜLKELERİYLE EŞGÜDÜM

Suriye Hükümeti'nin 12 yıllık savaşın ardından ayakta kalmasıyla birlikte, Arap ülkeleri normalleşme için sıraya girdi. Kimi Şam ziyaretlerine kimi de büyükelçiliklerini yeniden açmaya başladı. Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşüyle ilgili müzakereler ilerlerken, bu duruma itiraz eden birkaç ülke kaldı. Bunların başında ise Suudi Arabistan ve Katar geliyor.

Türkiye’nin de Suriye ile normalleşme süreci çerçevesinde Arap ülkeleriyle eşgüdüm sağlamaya çalıştığı, S. Arabistan ve Katar ile görüşmelerde bulunduğu belirtiliyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın 2011'den bu yana ilk kez Riyad'a ziyarette bulunması, önemli bir dönüm noktası oldu. Mikdat, önceki gün de Cezayir'deydi. Katar'ın tutumu ise sürece göre şekillenecek.

Suriye Mevlüt Çavuşoğlu Rusya İran Dörtlü Zirve