'Dostluğu vizörden görmek'

Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali başladı. Bu yıl 4.'sü yapılan festival, Hacı Bektaş-ı Veli'nin anısına düzenleniyor. 2-5 Aralık günlerinde düzenlenen festival kapsamında 4 gün boyunca Atlas Sineması, Zeytinburnu Kültür Merkezi, Bağlarbaşı Kültür Merkezi ve Beyoğlu Akademi'de etkinlikler yapılacak. Festivalin ilk gününde, Atlas Sineması'nda düzenlenen gösterimler ile Beyoğlu Akademi'de düzenlenen “Dijital Dünyada Film Yolculuğu” paneli yapıldı. Toplam 61 filmin gösterileceği festivalde 5 uzun metraj film bulunuyor.

Festivali Aydınlık'a anlatan Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Lütfi Şen, festivalin geçmişini şöyle anlattı:

“İlk yıl üstat Fethi Gemuhluoğlu’nun kendine, tabiata, tarihe, coğrafyaya dost olmak felsefesinden esinlenerek yola çıktık. Sonra Aşık Veysel’in sazıyla gönüllere seslendik. Üçüncü festivalde büyük şair Yunus Emre’nin kılavuzluğuna sığındık. Sanata ve Anadolu bilgeliğinin dostluk mayasına her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bu yıl da, Hacı Bektaş-ı Veli’nin bütün canları ve canlıları bir ve bütün kabul eden kadim dostluk anlayışıyla gerçekleştiriyoruz festivalimizi.”

Balkon Film’in organize ettiği festival, ulusal ve uluslararası platformlardan büyük ilgi gördü. Festivale 50 ülkeden 448 film başvurdu. T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü, Beyoğlu Belediyesi, Zeytinburnu Belediyesi, ORZAX gibi birçok kurum iş birliğiyle düzenlenen 4. Uluslararası Kızılay Dostluk Film Festivali’nin ana sponsorluğunu ise Halkbank üstleniyor.

İRANLI YÖNETMEN TÜRKİYE'DE

Festivalde bu yıl bir ilke imza atılıyor. Yenilenen tarihi Atlas 1948 Sineması’nda İranlı yönetmen, senarist ve yapımcı Majid Majidi, sinema tecrübesini konuşmak için ilk defa Türkiye’de Ustalık Sınıfı’na konuk ediliyor. Sinema hayatına Makhmelbaf’ın ‘Boykot’ filmindeki oyunculuğuyla adım atan Majidi, 1992’de yönetmenliğini yaptığı ‘Baduk’ filmiyle ile Cannes Film Festivalinde ‘Yönetmenlerin 40 Günü’ programına seçildi. İtalyan neoralist sinemasının etkisin- deki minimalist İran sinemasını dramatik açıdan klasik anlatımlı Amerikan sineması seviyesine çıkaran Majidi’nin 1998’de çektiği ‘Cennetin Çocukları’ filmi Oscar’a aday gösterilen ilk İran film oldu. ‘Cennetin Rengi’, ‘Baran’ filmleriyle de kısa sürede ünü tüm dünyaya yayılan Majidi geçtiğimiz yıllarda Hindistan, şimdi de Çin’de film yapıyor. İran’da başlayıp başta Avrupa’ya sonra da tüm dünyaya ulaşan filmlerin yapım, festival ve dağıtım süreçlerinin konuşulacağı Ustalık Sınıfı’nda İran Sinemasının gelişimini özelde ise Majidi’nin sineması her boyutuyla masaya yatırılacak.

BURÇAK EVREN'DEN

SİNEMA YAZARLIĞI PANELİ

Festival kapsamında 2 Aralık Perşembe saat 17:00’de gerçekleşecek Dijital Dünyada Film Yolculuğu paneline Bir Film’den Kemal Ural ve Kısa Film Yönetmeni ve Dağıtımcısı Ramazan Kılıç katılacak. Moderatörlüğünü Ezgi Büşra Çınar’ın yapacağı panel, Beyoğlu Akademi’de yapılacak.

Festival bünyesinde yapılacak bir diğer etkinlik ise Matbûdan Dijitale Türkiye’de Sinema Yazarlığı ve Yayıncılığı paneli. 3 Aralık Cuma saat 17:00’de Beyoğlu Akademi’de sinema yazarı Tuba Özden Deniz moderatörlüğünde yapılacak panele Burçak Evren; “Tarihsel Süreç İçerisinde Türkiye’de Sinema Yazarlığı”, Suat Köçer; “Dijital Mecralar ve Matbû Yayıncılıkta Sinema Yazarlığı” ve Niyazi Koçak; “Türkiye’de Sinema Kitapları Yayıncılığı” konularıyla katılacak.

Festival de 5 Aralık Pazar günü saat 11:00’de Festival Direktörü Faysal Soysal moderatörlüğünde Author Sinema Yönetmenliğinden Dijital Platform Yönetmenliğine paneli gerçekleştirilecek. Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleşecek panele yönetmenler Atalay Taşdiken, Isa Qosja, George Ovashvilli katılacak.

FESTİVALİN İKİ AMACI

Aydınlık'a konuşan festivalin Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Lütfi Şen, festivale neden “dostluk” ismini verdiklerini anlattı. İçinde bulunduğumuz kültürün kadim bir dostluk kültürü olduğunu vurgulayan Şen, bu kültürün de ancak sanatı geliştirerek ülkeyi ayakta tutacağını belirtti.

Mehmet Lütfi Şen, şunları söyledi:

“Anadolu coğrafyası dostluk coğrafyası. Dünya kapitalizm ile yönetilmeye başladığından beri, insanlık teknolojiyi geliştiriyor fakat dünyada yıkım, vahşet, sömürü, doğa katliamı eksik olmuyor. Bizde Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Veli'nin, Aşık Veysel'in, bu ülkenin münevver, entelektüel, kadim düşünürlerinin dostluğu oluşturduğu bir dünya var. Ynus Emre'nin birçok şiirinde dostluk kavramı doğrudan geçiyor. Anadolu dostluk, karşılıksız yapılan bir iyilik halidir. İnsanın kendine dost olması, coğrafyaya, tabiata dost olması önemlidir. İnsan sadece tabiata dost olsa zaten dünyadaki vandalizm ve kapitalizm ortadan kalkar. Çünkü tabiata zarar veriyor bu vahşetler.

Çocuklarımıza, gençlerimize bu dostluk mayasını iletmek, hatırlatmak istedik. Dostluk film festivali buradan başladı.”

“Dördüncüsünü düzenlediğimiz festivalin iki amacı vardı. Birincisi dünyada dostluk eksiliyor, diğer de sanat eksiliyor. Sanatınız olmazsa siz de yoksunuz demektir. Bugün hala dünyanın sanat esini; Mezopotamya kültürüdür, Maya kültürüdür, Kızılderili kültürüdür. Kültür ve sanat değeri olan yapıların kültürü bugün hala yeryüzünü belirlemeye devam etmektedir. O yüzden bugün Türiye'nin sorunlarından biri de sanat ile ilgili duruşumuzun yetersiz oluşu. Biz çok daha özgün, dünya çapında sanatçılar yetiştirmeliyiz ve bu ülkenin her ferdi sanat ile muhattap olmalı. Kadim Anadolu'nun ürettiği dostluk mayası da gençlere taşınmalı. Festivalin varoluş amacı budur.”