Dr. Ivan Starodubtsev: Yeni silahlar ABD'yi savunmasız bıraktı

Türk-Rus İlişkiler Uzmanı olan Dr. Starodubtsev, “Rusya’da kısa dönemde iki önemli güvenlik zirvesi var. Birincisi 21-23 Haziran arasında yapılan Moskova Güvenlik Konferansı. Diğeri ise Ağustos ayında planlanan ‘Ordu Fuarı’. Oraya da yüksek profilli kişiler katılacak. Benzer mesajları orada da göreceğiz. Moskova Konferansı 2012’den beri yapılıyor. Dünyanın birçok bölgesinden katılımcı varken ABD ve AB’den katılımcı davet edilmiyor.” dedi.

BİDEN PUTİN’LE GÖRÜŞMEK ZORUNDA KALDI

Dr. Starodubtsev ayrıca Biden-Putin görüşmesi ile ilgili de görüşlerini paylaştı. Putin’e önce “Katil” diyen Biden’ın geri adım atması ve Biden ile görüşmek istemesini ise Rus uzman şöyle değerlendiriyor:

“Rusya yeni çeşit silahlar üretmeye başladı. Özellikle hipersonik füzeleri kastediyorum. ABD bunlara karşı savunmasız kaldı. Yani stratejik denge Rusya lehine değişti. Biden bu yüzden Putin ile görüşmek istedi, temel nedeni Rusya'nın stratejik silahlar üretmeye başlaması.”

Gazetemizin “Özellikle hangi silahlar ABD’yi korkuttu” sorusuna Rus uzman Dr. Starodubtsev “Hipersonik füzesindne bahsediyorum, ismi Tsirkon. “ şeklinde cevap verdi. Tsirkon füzesi, geçen yıl sonlarında Rus ordusunun Beyaz Deniz’de test amaçlı olarak kullandığı ve 350 km uzaklıktaki hedefleri başarıyla vurduğu açıklanmıştı. Dünyanın ilk deniz bazlı hipersonik seyir füzesi olan Tsirkon’un hızı 8-9 Mach (ses hızının 8 katı), menzili de 1000 kilometreyi buluyor.

PUTİN’DEN ABD’YE TEPKİ

Konferansa çevrimiçi video bağlantısı ile katılan Putin, yaptığı konuşmada “Gezegende güvenliğin güçlendirilmesi ve uygarlığımızın sürdürülebilir gelişimi, onların çözümlerine ve ortak zorluklara etkin ortak yanıtlar için verimli arayışlara bağlı” diye başladığı konuşmasında NATO’ya yüklendi. Putin, uluslararası güvenliğe yönelik tehditleri şöyle sıraladı:

Bölgesel silahlı çatışmalar,

Kitle imha silahlarının yayılmasının riskleri,

Sınır ötesi suç gruplarının faaliyetleri,

Uyuşturucu kaçakçılığı,

Siber suçlar

“Uluslararası terörizm özel bir tehdit oluşturmaya devam ediyor.” diye konuşan Putin, ABD’nin “Açık Semalar Antlaşması”ndan çekilmesini eleştirdi.

ASTANA VURGUSU

Suriye kriziyle ilgili siyasi çözümün başlangıcını Astana Süreci olarak belirten Putin, ayrıca şunları söyledi:

“Bölgesel çatışmanın çözümü, küresel güvenliği sağlama çabalarının önemli bir yönüdür. Rusya bu konuda aktif olarak sahadadır. Askeri yardımımız, Suriye topraklarının büyük bir bölümünü uluslararası teröristlerden kurtarmaya ve Suriye devletinin parçalanmasını önlemeye yardımcı oldu. Türkiye ve İran ile ortak yürütülen Astana formatındaki siyasi ve diplomatik çalışmalar, BM himayesinde Suriye'de çözüm sürecinin başlatılmasını mümkün kılmıştır. Rusya'nın kararlı katkısı, Dağlık Karabağ ihtilafının durdurulmasına yardımcı oldu. Rus barış gücü, bölgede barış ve güvenliği güvenilir bir şekilde garanti ediyor. İnsani durumu iyileştirmek, mayınlı arazileri temizlemek ve sosyal altyapıyı yeniden inşa etmek için çok şey yapıyor.”

‘BÖLGEDE GERGİNLİĞİ NATO ARTIRIYOR’

Konferansta konuşan Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ise Rusya'nın NATO'nun Kuzey Kutbu'nu militarize etme faaliyetinden endişe duyduğunu ve bu bölgenin bir barış ve uluslararası iş birliği bölgesi olarak korunmasından yana olduğunu söyledi.

‘NATO’NUN RUSYA’YI DURDURMAYA YÖNELİK EYLEMLERİ’

Konferansta Rus Dışişleri Bakanı Lavrov da bir konuşma yaptı. NATO Zirvesi'nin geçen hafta yapıldığını anımsatan Lavrov, "NATO'nun Rusya'yı durdurmaya yönelik süregelen eylemleri, Avrupa'da askeri siyasi gerilimin tırmanmasına yol açıyor. NATO, uydurduğu gerçekliğin ötesine geçemeyeceğini bir kez daha teyit etti. NATO Rusya’nın eylemlerini yine 'agresif' olarak algılıyor." dedi.

Lavrov, Rusya’nın NATO ile diyalog kurmaya açık olduğunu belirterek "Rusya ve NATO arasındaki temas hattı boyunca askeri tehdidi azaltmaya yönelik yapıcı önerilerimiz masada bekliyor. NATO, Rusya ile askeri alanda diyalog kurmak istemiyor." ifadelerini kullandı.