DSÖ uyardı: Kırmızı eti böyle tüketmeyin
Kırmızı etin yeterince pişirilmemesi, Salmonella ve Listeria gibi ölümcül bakterilerin bulaşma riskini artırabilir. Dünya Sağlık Örgütü, çiğ et tüketiminin bazı kanser türleriyle bağlantılı olabileceğini belirterek dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Özellikle işlenmiş kırmızı etler, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Ancak, tüketim miktarının yanı sıra etin pişme derecesi de sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahip.
HİJYEN VE MİKROOGANİZMA RİSKLERİ
Uzmanlara göre, kırmızı etin yüksek protein içeriği mikroorganizmaların hızla çoğalmasına olanak tanıyabilir. Doğru koşullarda kesilen et genellikle steril olsa da, hijyen kurallarına uyulmadığında, yanlış taşıma veya işleme yöntemleri etin zararlı bakterilerle kontamine olmasına neden olabilir. Salmonella ve Koliform bakterileri gibi mikroplar, bu risklerin başında gelir.
PİŞİRME VE MİKROBİYAL GÜVENLİK
Etin doğru şekilde pişirilmesi, bu mikroorganizmaların ve parazitlerin öldürülmesini sağlar. Ancak, yeterince pişirilmeyen et, mikropların hayatta kalmasına ve besinin zararlı hale gelmesine yol açabilir.
PH DEĞERİ
Kırmızı etler, düşük pH seviyeleri nedeniyle bazı patojenlerin çoğalmasını engelleyebilir. Ancak, kanatlı hayvanlar ve deniz ürünleri için bu durum geçerli değildir ve daha yüksek mikrobiyal risk taşırlar.
DOĞRU PİŞİME DERECELERİ
Etin güvenli şekilde tüketilmesi için, et termometresi kullanılarak iç sıcaklığın kontrol edilmesi önemlidir. Kırmızı et için önerilen iç sıcaklık 63°C, beyaz et için ise 74°C'dir. Bağışıklık sistemi zayıf bireyler bu risklere karşı daha savunmasızdır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu mikropların ölümcül olabileceğini vurgularken, çiğ et tüketiminin kansere yakalanma riskini artırabileceğini de belirtmektedir. Sağlıklı bir yaşam için etin hem tüketim miktarına hem de pişirme koşullarına dikkat edilmelidir.