Dugin: General Süleymani suikastı, Trump’ın politik intiharıdır!
Aleksandr Dugin, ‘yaralı ejderha’ olarak nitelediği ABD’nin öleceğini ancak ölürken bölgeye zarar vermekten geri durmayacağını söyledi. Buna karşı bölge ülkelerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyen Dugin, Kasım Süleymani suikastının Trump için politik intihar olduğunu belirtti.
ABD, Batı Asya’da kaybetti. Barış Pınarı Harekâtı’nda Türk Ordusu’nun önünden çekilen ABD askerleri şimdi de Irak’tan kovuluyor. Çin’in Bağdat Büyükelçisi Irak’a yardıma hazır olduklarını söylüyor. İran, Rusya, Çin donanmaları ortak tatbikat düzenledi.
Türkiye ile Rusya işbirliğinin son meyvesi TürkAkım açılışında liderler verdikleri mesajlarla bölgesel barışın geleceğini teminat altına aldıklarını tarihe yazdılar. Asya Çağı’nda Atlantik güçleri geriliyor. Statükolarını korumak için akılsız, hukuksuz bir şekilde terör eylemlerine başvuruyorlar.
Bunun son örneğini Süleymani suikastında gördük. ABD, İran’ın kahraman bir generaline üçüncü bir ülkede suikast düzenledi.
Rus dış politikasına yön veren isimlerden Aleksandr Dugin, Süleymani suikastı ile Trump için siyasi hayatın, ABD için ise Batı Asya döneminin bittiğini söylüyor. Kasım Süleymani’nin sadece Şiiler, sadece Müslümanlar için değil, Ruslar ve Çinliler için de bir kahraman olduğunu ifade eden Dugin, suikast sonrası dünya halklarının ABD’ye güveninin sıfıra indiğinin altını çiziyor.
Türk-Rus stratejik ortaklığının bölgesel istikrar ve dünya barışı açısından kilit önemde olduğunu vurgulayan Dugin, ABD tehditlerine ve yaptırımlarına karşı Avrasya ülkeleri arasındaki dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.
- ABD ile İran arasında Kasım Süleymani suikastıyla başlayan bir gerilim var....
Kasım Süleymanı suikastı, çağa damgasını vurdu. Bu benim için çok açık. Bu olay Trump’ın sonu oldu. Çünkü Trump’ın misyonu, fikri önceki başkana göre alternatif bir dış politika oluşturmaktı. Trump son ana kadar müdahaleci politikaları önlemeyi başarmış görünüyordu. Herkesi tehdit etti belki ama bu sadece sözde kalıyordu. Eylemlerine yansımıyordu. Kasım Süleymani suikastı ise Trump’ın müdahaleci bir eylemi olarak durumu değiştirdi.
‘SİYASİ İNTİHARA ZORLANDI’
- Peki bu nasıl oldu? Trump bu müdahaleci eyleme neden karşı duramadı?
Şantaj gördüğüne hiç şüphe yok. Yaşadığı azil süreci de bunun bir göstergesi. Derin Devlet tarafından esir alındığını söyleyebiliriz. Siyasi olarak intihar etmeye zorlandı. General Süleymani suikastı, Trump’ın politik intiharıdır. Trump için, ABD için artık oyun bitti.
‘ABD ORTAK DÜŞMAN OLDU’
Bugün herkes radikal biçimde Amerika karşıtı oldu. Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerindeki halk da dâhil olmak üzere bütün Müslüman dünya anti-Amerikancı oldu. Şiiler ile Sünniler arasında bazı rekabetler varsa bile bunların önemi ortadan kalktı. Her iki mezhep de anti-amerikancılıkta birleşti. Bir kere daha ABD ortak düşman haline geldi. Bu saldırının büyük sonucu bu oldu. ABD, şimdi çok kutuplu dünyanın tüm güçleriyle bir savaşa girmiş oldu. Üstelik bu doğrudan bir savaş.
‘SÜLEYMANİ BİR KAHRAMAN’
İran’ın misillemesi karşısında ise, iki ABD üssüne 30’dan fazla füze atılmasının ardından Trump tansiyonu düşürmeye çalıştı. Ama ne yaparsa yapsın Müslümanların kahramanı olmuş bir şahsiyeti öldürerek Müslümanların yüreklerini yaktı.
Süleymani sadece Şiilerin, değil, tüm Müslümanların kahramanıydı. Bizim gözümüzde de bir kahraman. Süleymani; İran’ın, Rusya’nın, Türkiye’nin, Suriye’nin, Çin’in de kahramanıdır.
- Şöyle diyebilir miyiz: Sadece Müslümanlar değil bağımsızlığa inanan herkes için Süleymani bir kahraman...
Kesinlikle. Ruslar açısından Süleymani suikastının, Rus gizli servis şefinin Kırım’ın bağımsızlığı ve Rusya’ya bağlanmasında görev aldığı için ABD tarafından öldürülmesinden hiçbir farkı yok. Bu kabul edilemez. ABD’nin bu savaşı kazanma şansı sıfır. Bundan sonra ABD askerlerinin bastığı topraklar ayaklarını yakacak. Afganistan, Pakistan, Suriye ve Libya; Rusya, Türkiye, İran, Çin... Tüm bu ülkeler aynı noktaya geldi. Halklar “Artık yetti” diyor.
Dünyanın en büyük gücü ABD, zihinsel sorunları olan insanlar tarafından yönetiliyor. Bu şizofrenik güç, yaptıklarından dolayı tüm itibarını, tüm otoritesini kaybetti. Amerikalılar belki halen bazı savaşları kazanabilirler. Örneğin Irak’ı işgal etmeye devam edebilirler. Etkilerini sürdürmeye devam edebilirler. Ancak dünyanın her yerinde direnişle karşılaşacaklar. Tek kutupluluk bitti. Trump, çok kutupluluğa geçerken bazı pozisyonlarını korumaya çalışmış olabilir. Ancak artık ABD’nin bu şansı da kalmadı. Bu suikast tüm Amerikalılar için pahalıya mâl olacak.
Batı’ya, ABD’ye, Avrupa’ya karşı büyük bir koalisyon oluşturmalıyız. Eskiden uluslararası arenada özne olan ABD’nin bir daha bu pozisyonu elde etmesine izin veremeyiz. Birisi çılgınca suç işliyorsa, manyakça davranıyorsa buna karşı tavır almalıyız.
- TürkAkım faaliyete başladı. TürkAkım ve Türkiye-Rusya arasında gelişen ilişkiler üzerine ne söylemek istersiniz?
TürkAkım çok kutupluluğa geçişi de temsil eden bir gelişme. Küreselleşmecilerin baskısı altında Avrupa ülkeleri TürkAkım’a dâhil olmadı. Bulgaristan, Yunanistan gibi Ortodoks dostlarımız ve İtalya projede yer almayacaklarını açıklamıştı. Ama Türkler, Ruslar ile birlikte projeyi hayata geçirdiler. Bu şekilde Türkiye Avrupa’nın enerji güvenliği konusunda en kritik nokta haline geldi. Stratejik açıdan bu çok önemli. Çünkü böylece Türkiye çok kutuplu tarafta yerini aldı.
Aynı zamanda Rusya da bu sayede Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik önemini daha iyi anladı.
‘BİRLİK OLUNCA BÜTÜN SORUNLARI ÇÖZERİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rus lider Putin’e hem Türkçe hem de İngilizce Mavi Vatan’ı anlatan kitabı okuması için hediye etti. Bugün sadece ekonomi ve enerji konusunda değil stratejik çıkarlar konusunda da Rusya ile Türkiye yan yana gelmiş bulunuyor. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’i kontrol altında tutması Rusya’nın da jeopolitikası açısından önem arz ediyor. Sadece şartlara bağlı olarak gelişen bir müttefiklikten daha önemli bir gelişme yaşanıyor. Rus ve Türk liderler yaptıkları açıklamalar ile stratejik işbirliklerinin Suriye ya da Libya ile sınırlı olmadığını çok daha geniş bir içeriğe sahip olduğunu ifade ettiler. Buraya kolay gelinmedi. Pek çok tuzaklar bertaraf edildi. Ama öyle bir noktaya geldik ki Rusya ile Türkiye birlik olduktan sonra tüm sorunlarını çözebilirler.
Bu Libya için de geçerli. Atlantikçiler, Rusya ile Türkiye’yi Libya’da karşı karşıya getirmek istediler. Ancak bunu başaramadılar. Liderler bir araya gelip Libya konusunu da birlikte çözme kararlılığı gösterdiler.
TÜRK RUS İLİŞKİLERİ ÖRNEK MODEL
Avrupalılarla, ABD’lilerle, küreselleşmecilerle hiçbir sorunu çözemeyiz. Araplar, Türkler. Ruslar, İranlılar, Kürtler, Berberiler, karşılıklı saygı temelinde bir araya gelip tüm problemlerimizi birlikte çözebiliriz. Bu nedenle bence Putin ile Erdoğan’ın buluşması başkaları tarafından da takip edilmesi gereken bir yol haritası. Örneğin ABD güçleri Irak’tan çekilecek. Peki Irak’a kim yardım edecek? Irak’a sadece Rusya, Türkiye, İran gibi komşuları yardım edebilir. Amerikalılar, Irak’tan çıktıktan sonra Iraklılara yardım etmeye mecburuz.
- Mavi Vatan’ı doktrine eden Amiral Cem Gürdeniz de dünya barışı için Türk-Rus dostluğunun kilit rolde olduğunu söylüyor. Bu konuda ne dersiniz?
Kesinlikle katılıyorum. Amiral Cem Gürdeniz’in bu ifadeyi kullanmasının nedeni Gürdeniz’in Rus sevgisi değil. Gürdeniz büyük bir Türk vatanseveri olduğu için bunu söylüyor. Onu ilgilendiren Türkiye’nin çıkarları. Ben nasıl ki Rusya’nın çıkarları gereği Türkiye ile işbirliği yapması gerektiğini söylüyorsam Amiral Gürdeniz de Türkiye’nin çıkarları için Türk-Rus dostluğuna değer veriyor. Biz bu stratejik sonuca ülkelerimizin çıkarlarını merkeze alarak ulaştık.
‘İKİ LİDER DE DOSTLUĞUN ÖNEMİNİ KAVRADI’
Cem Gürdeniz aslında Türk Devleti’nin alması gerektiği pozisyonu bildiriyor. Bu düşünce biçimimin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da etkilemiş olması çok önemli. Avrasyacılık Kremlin’de de etkili oldu. Her iki lider de milli stratejiler için Türk-Rus dostluğunun önemini kavradılar. Bu işbirliğini ve faydalarını Suriye’de, Irak’ta, Türk Akım’da, Kürt aşırıcılar konusunda görüyoruz.
- Önümüzdeki dönem için öngörünüz nedir?
Bence yakında yaşadığımız bu büyük olayların sonuçlarını görmeye başlayacağız. Burada bir savaş ihtimalini dışlamamak gerekiyor. ABD artık yaralı bir ejderhadır. Ejderhanın öleceğini kesinlikle söyleyebilirim. Ama henüz ölmedi ve yaralı haliyle bölgeye zarar vermeye çalışacaktır. Bunun için hazırlanmak gerekiyor. Güçlü olmalıyız. Ancak bu şekilde saldırılardan korunabiliriz. Savaşı kazanmak için fedakârlık yapmaya hazır olmalıyız.