Bugün Dünya Çiftçiler Günü: Güçlü çiftçi güçlü Türkiye!
Ekmeğini topraktan kazanan, dünyayı doyuran, elleri nasırlı üreticilerimizin Dünya Çiftçiler Günü kutlu olsun. Şanlıurfa, Antalya, Ordu, Malatya, Erzincan, Edirne ve Diyarbakırlı üreticilerin taleplerini dinledik
Sibel Koç Güven
Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü. Onlar, yağmur, çamur, gece, gündüz demeden tüm zorluklara rağmen tarlasından, bağından, bahçesinden, ahırından kopmuyor… ‘Üretmek boynumuzun borcu’ diyorlar. Dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler, tarımın, gıdanın önemini bize bir daha göstermişken çiftçinin taleplerini de görmezden gelmeyelim. ‘Ülke ekonomisinin yeniden ayağa kalkması için daha çok üretmek zorundayız’, diyen üreticiler, tarıma ayrılan desteklerin artırılmasını istediler.
Ziraat odaları başkanlarına ‘Çiftçi üretmek için ne istiyor?’ diye sorduk, talepleri tek tek sıraladılar.
İTHALAT ÜRETİCİYİ SIKINTIYA SOKUYOR
Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılınç, Türkiye’nin tarım cenneti olduğunu ama ne yazık ki ithalat politikalarının üreticiyi zora soktuğunu ifade etti. Kılınç, çiftçinin taleplerini şöyle anlattı:
“Girdi maliyetlerinin düşürülmesini talep ediyoruz. Üretimde ithalatın durdurulmasını istiyoruz. Malatya, dünya kayısı başkentiyken geçen yıl ülkemize 10 bin ton kuru kayısı ithal edildi. Dünya bizden kuru kayısı alırken biz neden dışarıdan kayısı getirerek kendi ürünümüzün değerini öldürüyoruz?
“Et ve süt konusunda üreticinin desteklenip et ithalatının durdurulmasını talep ediyoruz. Ülkemiz çiftçisi, zor şartlar altında üretim yaparken girdi maliyetleri düşürülmeden ürün fiyatlarının aşağı çekilmesi mümkün değil. Mutlaka girdi maliyetleri üzerinden TMO’nun alım yapmasını talep ediyoruz. Üreten bir ülkeyken üreticimizin zor durumda kalması bizi üzüyor. Üreticimizin ürettiğini maliyetin altında satması üreticimizi üretimden uzaklaştırıyor. Aynı zamanda genç neslin üretime kazandırılması gerekiyor.”
Kamuda israf konusunda tedbirlerin alınmasının sevindirici olduğunu da belirten Kılınç, şöyle devam etti:
“Yapmış olduğunuz yatırımların üretimle ilgili yoksa ekonominin düzelmesi mümkün değil tabii ki. Pandemide kimse lüks arabasına koşmadı. Herkes marketlerin yolunu tuttu. Şu anda Türkiye nüfusunun 10 katı dünyada açlıkla savaşan insan varken Türkiye gibi tarım cenneti olan bir ülkede hala ithalat yapıyorsak bu da yönetimin üretim politikalarındaki zafiyetidir.”
EMEK VERMEYE HAZIRIZ
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, ülkenin kalkınması için üreticinin bütün emeğini vermeye hazır olduğunu belirtti, şöyle devam etti:
“Zor bir süreçten geçiyoruz. Bizler kendi kendimize yetebilen bir ülke olmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için de ilk önce maliyetlerin düşürülmesini bekliyoruz. Bakanlığımızdan desteklerin artırılmasını bekliyoruz. Ülkemize katkı sağlamak, kendi kendimize yetebilen bir ülke olmak için elimizden gelen tüm emeği vermeye hazırız.”
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça da fındık üreticilerinin sorunlarını anlattı, Doğu Karadenizli üreticilere pozitif ayrımcılık istedi. Akça, şöyle konuştu:
“Bölgede başka bir ürün üretme şansımız yok. Coğrafya buna müsait değil. Alan bazlı destek 10 yıldır artmıyor. Desteğin günün koşullarına göre muhakkak makul bir seviyeye getirilmesini düşünüyoruz.
“Üreticilerimize Ziraat Bankası, dönüm başına 5 bin lira ‘0’ faizli kredi kullandırıyor. Bölgemizdeki çiftçilere bu miktar 15 bin liraya çıkarılabilir.
“Fındık dikim alanları 100 senelik bir maziye sahip, dallar yaşlandı. Fındık çeşitleri de iklim değişikliğine uygun hale getirilmeli. Buna uygun fideler yetiştirilip üreticilere destek olarak verilmeli.
“Ordu ve Giresun fındıkta dünya ihtiyacının yüzde 30’unu karşılıyor. Bu bölgedeki çiftçilerimize muhakkak politik ayrımcılık yapılmalı.”
GÜNEYDOĞU SU İSTİYOR
Şanlıurfa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hikmet İpar da şöyle konuştu: “Hububatta fiyat açıklanmadı daha. 10 lira 87 kuruş olan maliyetimiz var. Ekmeklik buğdayda 13 lira, makarnalık buğdayda da 14 lira talep ediyoruz.
“GAP projesi kapsamındaki sulama projelerinin bir an önce bitirilmesi ve çiftçinin hizmetine sunulmasını, pamuk ve mısırda çiftçilerin zararının engellenmesini istiyoruz. En önemlisi de tarımsal sulamada kullanılan elektrikte yüzde 50 indirim talep ediyoruz.”
Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkadir Karahan da maliyetlere dikkat çekti. Karahan, “Çiftçi devletten tarımsal desteklerin artırılmasını, tüm girdilerde KDV’nin kaldırılmasını istiyor. Çiftçi, maliyetler altında ezildiğinden toprağı terk etmeye başladı. Maliyetler düşürülmeli ki tarım yeniden güçlensin.” dedi.
ANTALYALI ÜRETİCİLER: ŞİRKET DEĞİL AİLE İŞLETMELERİ KALKINDIRIR
27. 27. Hasyurt Tarım Fuarı’nda ‘Batı Antalya Tarımı’ başlıklı panel düzenlendi. Antalya ziraat odası başkanları tarımda yaşanan sorunları sıraladılar.
Muratpaşa Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, aile çiftçiliğinin önemine dikkat çekti. Alp, “Son dönemde aile çiftliğini terk edilip şirketleşelim yaklaşımları var. Biz bunu üzüntüyle takip ediyoruz. Şirketler para kazanırsa tarım yapar, para kazanmadığı gün tasını tarağını toplar para kazanacağı başka alana geçer. Aç kalmamak için aile çiftçileri olan biz çiftleri gözden çıkarmayın.” diye konuştu.
Nazif Alp, tarımın bu ülkenin ekonomik krizden çıkış noktalarından birin olduğunu belirterek, “Cumhuriyet döneminde olduğu gibi şimdi de tarım sayesinde kalkınacağız. Türkiye’nin kalkınacağı yer yine tarım, yine tarım.” dedi.
NARENCİYE BİTİYOR
Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, dünyaca ünlü coğrafi işaretli Finike portakalının diyarı Finike’nin tarımda en zor dönemlerinden birini yaşadığını kaydetti. Sarıçobanoğlu, Finike’de bu yıl limon ve portakalın dalında kaldığını belirtti.
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe de sera maliyetlerinin yüksekliğine işaret etti, “Üretici 10 liraya domates satarak sera masrafını bile çıkaramaz.” dedi.
YAYLADA EN BÜYÜK SIKINTI SU
Korkuteli Ziraat Odası Başkanı Musa Büyükçetin, Korkuteli’deki su sıkıntısına dikkat çekti. Büyükçetin, “Eskiden 5-10 metreden vurduğumuz sondajı şimdi 100-150 metreye kadar indirdik. Suya ulaşmakta güçlük çekiyoruz. Su olmazsa tarım olmaz.” diye konuştu.
Elmalı Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yılmaz da bir dönem meyve ve hububatta lider olan Elmalı’nın sera üretimine döndüğünü belirtti. Yeni neslin tarımdan kaçtığını kaydeden Yılmaz, “Tarımı terk eden bir daha dönmüyor. Önemli olan tarımdan kaçışı önlemek.” dedi.
