23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünya dolarsızlaşırken ABD borçlarını tartışıyor

ABD hükümeti daha fazla borçlanmak için sopa sallarken, Dünya Bankası’ndan ekonomisi zayıf ülkeler için borç krizi uyarısı geldi. Dünyadaki finansal eğilimlerin yeni bir çöküş yaratıp yaratmayacağı tartışması ise çoktan geçildi.

Dünya dolarsızlaşırken ABD borçlarını tartışıyor
EKONOMİ SERVİSİ

ABD yine bir borç krizi ile gündemde. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, ABD borcunun temerrüde düşmesinin ekonomik felakete yol açacağını belirtti. AA'nın geçtiği habere göre, Sacramento Büyükşehir Ticaret Odası'nın 51'inci "Başkentten Başkente" etkinliğinde konuşan Yellen, son iki yılda kaydedilen ilerlemeyi tehdit edebilecek bir sorun olan "borç limiti" konusunda da değinerek, ABD Kongresinden borç limitini yükseltmesini veya askıya almasını istediğini anımsattı.

ABD'nin 1789'dan bu yana tüm borçlarını zamanında ödediğine ve bu durumun devam etmesi gerektiğine dikkati çeken Yellen, "Çözüm basit: Kongre borç limitini yükseltmek veya askıya almak için oylama yapmalı ve son dakikaya kadar beklememelidir. Bunu başarmanın ülke liderlerimizin temel sorumluluğu olduğuna inanıyorum." diye konuştu.

HER DÖNEM AYNI SOPA

ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31.4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor. Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor. Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu yeni kazanan Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor. Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor. Esasen senaryo yeni değil ABD'nin sınırsız borçlanmasına karşı olanlar iktidarda olanlarca “felaket” sopası gösterilerek ikna ediliyor. Sürekli borcunu şişirmek zorunda kalan bir ABD Hazinesi ise karşımızda dev bir canavar gibi duruyor. Taki dünya ABD'yi artık daha fazla finanse etmemeye karar verene kadar.

DÜNYA BANKASI UYARDI

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de, ABD'de borç limiti konusundaki açmazı çözme yolunun belirsizliğini koruduğunu belirterek, kısa vadeli borç limiti artışının gelecek açmazları önlemeyeceğini bildirdi. Kurumdan geçilen açıklamada, borç limitinin yükseltilmesi veya askıya alınması konusunda anlaşmaya varılsa bile politika tavizleri elde etmek için borç limitinin kullanılmasının gelecekte çatışma konusu olmaya devam edebileceği belirtildi. Açıklamada, ABD'nin temerrüde düşmemesi için borç limitinin yükseltilmesinin veya askıya alınmasının beklendiği, borç limitinin zamanında artırılmaması veya askıya alınmaması halinde ABD'nin notunun "RD" (Sınırlı Temerrüt) olarak belirleneceği kaydedildi. Bunun yanında Dünya Bankası Baş Ekonomisti Indermit Gill de, birçok ülkenin karşı karşıya olduğu artan borç krizini ele almak için, bir ülkenin borç sürdürülebilirliğinin değerlendirilmesinde iç borçlanmayı hesaba katacak adımlar da dahil olmak üzere yeni yaklaşımlar çağrısında yaptı. Reuters'e konuşan Gill, 20 büyük ekonomiden oluşan grubun en yoksul ülkelere yardım etmek için oluşturduğu Ortak Çerçeve'nin, gelişmekte olan ülkelerin özel kreditörlerin elinde bulunan dış borcunun yüzde 61'ini oluşturmaması nedeniyle yalnızca aşırı yavaş gibi bir ilerlemeyle sonuçlandığını söyledi.

Gill, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer gelişmiş ekonomilerdeki yükselen faiz oranlarının, tıpkı 1980'lerde olduğu gibi, bir süre için gelişmekte olan piyasalardan para akışını durduracağını ve bunun "daha fazla tren kazasına" yol açacağı uyarısı yaptı.

TAHVİL PAZARI NE DİYOR?

Bir yandan borç krizine çareler aranırken diğer yandan dünyada dolarsızlaşma hevesi artıyor. Konuya ilişkin çalışmaları dün yayımlanan haberimizde sizlere aktardık. ABD Kaliforniya'da kurulu bir finans şirketi olan Santiago Capital de Twitter hesabından paylaştığı tablolara, “Dünyada dolarsızlaşma o kadar hızlı ki; yabancılar (dolaylı teklif verenler) on yıl önce ABD Hazine ihalelerinin yüzde 30-40'ını oluştururken yüzde 60-70'ine çıktı.” notunu ekledi. Finans şirketi burada bir kinaye yaparak on yıl öncesi ile kıyaslama yaparken, tabloların detaylarına baktığımızda özellikle on yıllık tahvillere olan talepte son iki yılda ciddi bir dalgalanma olduğu, yine 30 yıllıklarda da karışık bir seyir dikkat çekti. Konunun ABD fonları tarafından bu derece tartışılıyor olmasının yanında ABD tahvillerine offshore şirketlerin ilgi gösterdiği, bireylerin ve devletlerin eski ilgisinin olmadığı yönünde yorumlar da var.

MILKSHAKE OLMAMAK İÇİN!

ABD finans çevrelerinde gündeme getirilen bir başka durum ise tahvil faizlerinin artışına yönelik. Borçlu ve riski kötü olan ülkeler ile borçlu ama ödeme geçmişi iyi olan ülkelerin durumunu kıyaslayarak “Dollar Milkshake Teorisi” ile dolara yönelimin neden olacağı ve bunun getireceği sonuçları açıklıyor. Teoriyi ortaya atan Santiago Capital'in kurucusu Brent Johnson. Teoriye göre dolara yönelimin getireceği sorun müttefikler için bir döviz krizi olabilir ve hatta bu borçlanma döngüsünün bir çöküş ile sonlanacağı öne sürülüyor.

Burada kritik nokta, “bir para biriminin kredi sicili ne kadar kötüyse ve bir ülkenin ABD dolarına bağımlılığı ne kadar yüksekse, para biriminin değer kaybetme olasılığı o kadar yüksektir.” kuralı. Türkiye için çok tanıdık. Ancak artan faizlerin kredi notu kötü ülkeler üzerinde yaratacağı etki düşünüldüğünde o ülkeler için çaresiz bir bekleyiş ummak hayatın akışına ters. Nedir? Ülkeler dolarsızlaşma eğilimi ile belki de bir toplu çöküşü önlemeye çalışıyor.

ABD Hazine ve Maliye Bakanı