24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde

‘2023’ün en önemli seçimi’ dendi. ‘NATO ve Kremlin’den dikkatle izlediği’ söylendi. Dünya medyası, aylardır gözünü Türkiye seçimlerine dikti. Atlantik merkezlerinde ise Kılıçdaroğlu iktidarına yönelik umutlar, Erdoğan’ın seçilirse Batı karşıtlığını artıracağı endişeleri öne çıktı

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde
DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’li Politico gazetesinin “2023’ün en önemli seçimi” diye andığı 14 Mayıs seçimleri geride kaldı. Sadece Türkiye değil, dünyanın dört bir yanında gözler sandıktan çıkacak sonuçlardaydı. Vatandaşın seçim merkezlerine gitmesinden saatler önce dünya medyasında Türkiye seçimleriyle ilgili analizler çıkmaya devam ediyordu. Atlantik medyasının en etkili yayın organlarında çıkan değerlendirmeleri okurlarımızın dikkatine sunuyoruz.

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 1Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 2Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 3Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 4

‘BATI’DA RAHATLAMA MOSKOVA’DA ENDİŞE’

New York Times gazetesi, seçimden bir gün önce “Türkiye’de Erdoğan’ın Kaybetmesi Batı’da Rahatlama, Moskova’da Endişe Yaratır” başlıklı bir yazı yayımladı. Makalede “Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin Batı başkentlerinde, NATO karargahlarında ve Kremlin’de dikkatle izlendiği” belirtiliyor. Batılı liderlerin resmi olarak “Türkiye’nin iç siyasetine karışmaktan suçlanmamak için sessiz kaldığını”, bununla birlikte “Erdoğan’ın kaybetmesinden memnuniyet duyacaklarının herkesçe bilinen bir sır olduğu” söyleniyor.

Devamında ise “Muhalefetin zaferinden ABD, Avrupa Birliği ve az da olsa NATO kazançlı çıkarken, Erdoğan’ın devrilmesi halinde Putin’in kaybedeceği neredeyse kesin.” ifadesi kullanılıyor. Uzun süredir görevde bulunan Erdoğan ve Putin’in “otoriter bir çizgiyi ve Batı’ya karşı çatışmacı bir söylemi paylaştığı” ileri sürülüyor.

‘DAHA KOLAY BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ’

New York Times, Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta Rusya’yı “ülkede ortaya çıkan komplolar, derin sahtekarlıklar ve kasetler yayarak ülkenin seçimlerine müdahale etmekle” suçlamasının Kremlin için “endişe verici bir başka işaret” olduğunu değerlendiriyor.

Batı medyasında sıkça yer bulan Erdoğan’ın yenilgiyi kabul etmeyeceği iddiasına, bu yazıda da yer veriliyor: “Erdoğan’ın yenilgisini sessizce destekleyen Avrupalı liderler, özellikle Erdoğan’ın az farkla kaybetmesi ya da seçimin iki hafta içinde ikinci tura kalması halinde, seçim sonrası kargaşa potansiyelinden endişe duymaya başladılar.”

“NATO’nun stratejik açıdan önemli bir üyesi olan Türkiye, Erdoğan yönetiminde, Türkiye’nin üyeliği fikrinden büyük ölçüde vazgeçen Avrupa Birliği için giderek daha sorunlu bir ortak haline geldi.” denilen yazıda, İsveç’in eski Başbakanı Carl Bildt’in “Hepimiz daha kolay bir Türkiye istiyoruz.” sözlerine atıfta bulunuluyor.

‘GENİŞ KAPSAMLI JEOPOLİTİK SONUÇLAR DOĞURACAK’

Wall Street Journal, “Türkiye’yi Dünya Sahnesine Çıkaran Erdoğan, İçeride Riskli Bir Oylamayla Karşı Karşıya” başlıklı bir makale yayımladı. Yazıda, “Türk seçmenler Erdoğan’ın uzun iktidarını sona erdirebilecek ve Orta Doğu, Ukrayna ve NATO için geniş kapsamlı jeopolitik sonuçlar doğurabilecek, ülke tarihinin en önemli seçimlerinden biri için sandık başına gidiyor.” değerlendirmesi yapılıyor.

Erdoğan’ın savaşın başlangıcından beri “NATO’nun genişlemesini engelleyerek ve Rusya ile ticareti genişleterek zaman zaman ABD ve Avrupalı ortakları için sinir bozucu bir ortak olduğunu kanıtladığı” söyleniyor. Kılıçdaroğlu’nun ise Rusya’yı “seçimlere müdahale etmekle” suçladığı aktarılırken Türkiye’yi ABD ve müttefiklerine yakınlaştırma sözü verdiği vurgulanıyor.

‘KILIÇDAROĞLU KAZANIRSA YABANCI YATIRIM GELEBİLİR’

Washington merkezli Ulusal Demokrasi Enstitüsü Başkanı ve eski ABD Büyükelçisi Derek Mittchel, Türkiye’deki seçimlerin “otokrasi ve illiberalizme yönelik eğilimlerden uzaklaşılacağı ya da bu dalganın doruğa ulaşacağının sembolü olacağını” söyledi.

Brooking Enstitüsü’nden Aslı Aydıntaşbaş da “Tam yol olmasa bile Avrupa’ya ya da NATO’ya biraz daha fazla meyleden bir Türkiye, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşla birlikte küresel güç dengesi için büyük bir değişiklik olacaktır.” dedi.

WSJ’nin görüşlerine başvurduğu uzmanlar, Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde, yatırımcıların yerel para birimine olan ilgilerini azalttıkları yılların ardından Batı yatırımlarının Türkiye’ye geri dönmesinin beklendiğini söyledi.

‘MUHALEFET DAHA GÜÇLÜ’

Washington Post gazetesi de seçim sürecine ilişkin kapsamlı haberinde bugün Türkiye’de muhalefetin daha güçlü, daha uyumlu ve göz ardı edilemeyecek bir konumda olduğu görüşü dile getirildi.

Gazetenin haberinde seçimlerden önceki son düzlükte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakiplerini terör gruplarıyla bağlantılı olmakla ve Batılı güçleri de ülkeyi bölmekle suçladığı hatırlatıldı.

Analistlere göre geçmişe kıyasla daha da sert olduğu gözlemlenen bu söylemin, seçimlerin Erdoğan ve iktidar üzerinde hiç olmadığı kadar baskı yarattığının bir işareti olarak yorumlandığı belirtildi.

‘ERDOĞAN HAYATININ MÜCADELESİNİ VERİYOR’

İngiltere’nin kamu yayımcısı BBC’nin haberinde, “Erdoğan’ın kendisine karşı birleşen muhalefeti yenmek için hayatının mücadelesini verdiği” yazıldı.

BBC’nin Avrupa editörü Paul Kirby’nin analizinde, 6 Şubat’taki depremlerin ve yüksek enflasyonun seçim sürecinde tartışılan önemli konular olduğuna dikkat çekilirken, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun muhalefet için “umut verici” olduğu değerlendirmesi yapıldı.

İngiliz haber ajansı Reuters da Türkiye’nin modern tarihindeki en önemli seçimlerden birine gittiğini belirterek, “Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının en büyük siyasi meydan okumasıyla karşı karşıya kalacağını” yazdı.

‘KILIÇDAROĞLU AZINLIKLARIN SESİ’

Fransız kamu yayımcısı France 24 ise Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasında Alevi kimliğini ön plana çıkararak, “uzun süredir ayrımcılığa uğrayan ve değişim için can atan azınlıkların sesine dönüştüğünü” savundu.

ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, Kılıçdaroğlu’nun seçimlere giderken imajını baştan aşağı değiştirdiğini yazdı. Elizabeth Wells’in analizinde Kılıçdaroğlu’nun, seçim kampanyası boyunca mesajlarının çoğunu “Türk orta sınıfına özgü evinden” yayımladığına dikkat çekildi. Bunun da Kılıçdaroğlu ve CHP’nin bir zamanlar sahip olduğu “seçkinci imajla keskin bir tezat oluşturduğu” yorumu yapıldı. Ayrıca 74 yaşındaki siyasetçinin mesajlarının artık “Erdoğan’ın her zaman savunduğu seçmen kitlesine, orta sınıfa ve ezilenlere hitap ettiği” değerlendirmesine yer verildi.

‘ERDOĞAN’A KARŞI BAHSE GİRMEK AKILLICA DEĞİL’

Financial Times gazetesi, “Recep Tayyip Erdoğan umut ve korku stratejisiyle hayatta kalma mücadelesi veriyor” başlıklı bir makale yayımladı.

Yazıda, Erdoğan’ı eleştiren ve muhalefet mensubu olan kişilerin bile “bir dizi başarısızlığın ardından toparlanan ve derin bir kutuplaşmanın yaşandığı Türkiye’nin en popüler siyasetçilerinden biri olmaya devam eden Erdoğan’a karşı bahse girmenin akıllıca olmayacağı konusunda uyardığı” söyleniyor.

Bu bağlamda Atlantikçi görüşleriyle bilinen Aslı Aydıntaşbaş’ın değerlendirmesine yer veriliyor: “İnsanlar çalkantılı dönemlerde Türkiye’yi yönetebilecek birini görmek istiyor. Erdoğan fırtınalı havalarda bu gemiyi güvenli bir limana götürebilecek tek kişi benim, diyor.”

Türkiye içinde ve dışında pek çok kişinin Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi halinde nasıl tepki vereceğini sorguladığı ileri sürülüyor.

‘AB BİZİ ALMASA DA YOLUMUZ AVRUPA’

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 5

ABD’li Politico gazetesi, Kemal Kılıçdaroğlu’yla Sivas mitingi sırasında bir mülakat yaptı. AB reformları önündeki engelleri kaldıracağını açıklayan Kılıçdaroğlu’na, AB ülkelerinin Türkiye’nin tam üyeliği her zaman engelleyeceği için bunun geri tepip tepmeyeceği soruldu. Kılıçdaroğlu, “AB reformlarının Türkiye’nin geleceği için en önemli unsur olduğunu” söyledi. CHP lideri, “AB’nin bizi alıp almaması önemli değil. Önemli olan AB’nin öngördüğü tüm demokratik standartları ülkemize getirmektir.” dedi. “Biz Batı medeniyetinin bir parçasıyız. Dolayısıyla AB bizi kabul eder ya da etmez ama biz bu demokratik standartları getireceğiz. AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 6

AB reformları arasında Türkiye’nin şerh koyduğu yerel yönetimlere özerklik şartı da bulunuyor. HDP ve PKK, ABD’nin çatısı altında bağımsız bir sözde Kürdistan devleti kurulması için uzun zamandır bu şerhin kaldırılmasını savunuyor.

LATİN AMERİKA DA YAKINDAN İZLEDİ

Seçim sürecini Türkiye’nin Latin Amerika’daki en büyük ticari ortağı olan Brezilya, son yıllarda ikili ilişkilerin sıçrama yaşadığı Venezuela, geçen yıl Türkiye’ye ihracatını yüzde 46’ya yakın arttıran Kolombiya ve Meksika da yakından takip etti.

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 7 Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 8

Brezilya’nın en eski medya kurumlarından olan O Globo’da yapılan haberde, pazar günkü seçimlerin çok sayıda analist tarafından bu yıl dünyada yapılacak en önemli seçim olarak görüldüğü kaydedildi. Haberde Türkiye’nin jeopolitik önemi, NATO üyeliği ve çoğunluğu Müslüman bir ülke olmasının bölgesel ve küresel olarak önem taşıdığına dikkat çekildi.

Gazetede Türkiye’deki seçimlere dair “Ekonomik krizin üzerine depremle sarsılan İslamcı ve muhafazakâr Erdoğan iktidarı, Atatürkçü ve demokratik değerlerin yeniden inşası ve krize çözüm bulma vaadini ön plana çıkaran Kemal Kılıçdaroğlu karşısında 20 yılın en zor sınavına girecek” değerlendirmesine yer verdi.

Geçen yıl Türkiye’ye yaptığı ihracatı 776 milyon dolar arttırarak 2,47 milyon dolara çıkaran Kolombiya’da ekonomi ve finans haberleri yapan La Republica gazetesinde, 14 Mayıs seçimlerinin son yıllarda ikili ticaretin arttığı Güney Amerika ülkesini de yakından ilgilendirdiğine dikkat çekildi. Externado Üniversitesi Ekonomi Bölümü Dekanı Pablo Saavedra imzalı değerlendirmede, son yıllarda Türkiye’nin bölgedeki rolünün ve ekonomik etkinliğinin arttığı; ancak özellikle Gezi protestolarında açığa çıkan demokratik hak ve özgürlükler ve basın özgürlüğü gibi konularda sorunlar yaşandığına yer veriliyor.

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 9

Son yıllarda Türkiye’yle ekonomik ve siyasi yakınlaşması üst düzeyde olan Venezuela’da hükümete yakınlığıyla bilinen Globovision televizyonu da seçim sürecini takip eden kanallar arasındaydı. Televizyonun dünkü haberinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi durumunda iktidarı devretmeyebileceği yönündeki kaygılar ve iddialara ilişkin yanıtına yer vererek, Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi halinde “demokrasinin gereğini yapacağı “yönündeki açıklamalarını aktardı.

Dünyanın gözü Türkiye’nin seçiminde - Resim : 10

Meksika’nın en önemli gazetelerinden La Jornada, 14 Mayıs seçimlerini “hayati” olarak nitelendirdi. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyonun yanı sıra 50 bin kişinin yaşamını yitirdiği depremin de eklenmesiyle seçimlerin öneminin daha da arttığı belirtilen haberde, Erdoğan’ın asgari ücreti iki katına çıkarması ve Suudi Arabistan’dan 5; Rusya’dan 10 milyar dolarlık kaynağı garanti ettiğine yer verildi.

Seçim 2023