Duruşma salonunda özerklik propagandası
Kobani olaylarına ilişkin görülen davada esas hakkındaki savunmasına devam eden sanıklardan Sebahat Tuncel, özerklik propagandası yaptı.
Kobani olaylarına ilişkin görülen davada esas hakkındaki savunmasına devam eden sanıklardan Sebahat Tuncel, özerklik propagandası yaptı. Tuncel, "Kürtler tarih boyunca özerk yaşamışlardır ve şimdi bunu biz de talep ediyoruz. Anadilimizde eğitim istiyoruz, kültürümüzü yaşamak, yaşatmak ve kendimizi yönetmek istiyoruz." dedi. HDP'nin çağrıları sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada sanıklar ve avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı. Sanıklardan eski Demokratik Bölgeler Partisi Eş Başkanı Sebahat Tuncel savunmasında, iddianamede de suçlamalar arasında yer alan özerklik taleplerini devam ettirdi. Tuncel şunları söyledi:
"Kürtler tarih boyunca özerk yaşamışlardır ve şimdi bunu biz de talep ediyoruz. Anadilimizde eğitim istiyoruz, kültürümüzü yaşamak, yaşatmak ve kendimizi yönetmek istiyoruz. Neden bu mahkemede yargılanıyoruz, bir tweet yüzünden mi? Buna kimse inanmaz, safsata. Savcı ile birlikte kurguyu yazan iktidara karşı bu sürecin neden yaşandığını aktarıyoruz. Biz çözülemeyen sorunlar ve tarihsel gerçeklik nedeniyle yargılanıyoruz."
HENDEK OLAYLARINA 'ÖZ YÖNETİM' BENZETMESİ
Sebahat Tuncel savunmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Kürtlere karşı inkar imha politikasının ikinci aşamasını oluşturan AKP, Kürtlerin yer aldığı tüm kurumları, yapıları, siyasetçileri hedef almış ve bunları meşrulaştırmak için ‘biz teröristlerle savaşıyoruz, Kürtler bizim kardeşimizdir’ sahteliği eşliğinde bazı Kürt insanları bir araya getirerek kendi kurumlarına yerleştirmiştir. Tüm bu yok etmelere planlarına rağmen Kürtlerin direnişine karşı ve mücadelesine direnemeyen AKP iktidarı çözüm ve müzakere sürecini başlatmak zorunda kalmıştır. Fakat başlatılan çözüm sürecini tasfiye ve imha yolu olarak kullandığı ortaya çıkmıştır. Bizim özyönetim dediğimiz sizin ise hendek-barikat dediğiniz dönemde bir devlet planı olarak baş göstermiştir. AKP’nin çözüm sürecini bitirme nedeni istediği çıkarı ve yararı elde edememesidir."