27 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Duruşmada PKK'lılara sahip çıktı

HDP'nin çağrıları sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Duruşmada PKK'lılara sahip çıktı

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmayı DEM Parti Eş başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları da takip etti. Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlanan Selahattin Demirtaş esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını yaptı.

ŞEHİT CENAZELERİNDEKİ TEPKİLER

Demirtaş savunmasında şunları söyledi:

"7 yılı aşkın süredir ilk defa savunma yapma hakkı tanınıyor bana. Sorgumuz yapılmadan esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Meydanlarda, televizyon ekranlarında, meclis kürsülerinde yargılandım. Her birimiz terörist olarak tanımlanıyoruz. Bugün bile cenaze törenlerinde halen bize hakaretler ediliyor. Savunmam kaç gün sürer bilmiyorum. Mahkeme doğrudan iktidarın tarafındadır."

SİHA OPERASYONLARINI HEDEF ALDI

Hakkındaki suçlamaların tamamının yaptığı konuşmalar olduğunu savunan Demirtaş şu ifadeleri kullandı:

"Bu bir siyasi intikam davasıdır. Bugün hala ülkenin evlatları çatışmalarda katlediliyor. İktidar savaş politikaları güdüyor. Silahlar tümden devre dışı bırakılmalıdır. Milliyetçilik gazıyla bu ülkenin evlatlarını ölüme göndermekten çekinmiyorlar. Biz demokratik çözüme inanıyoruz. Ülkeyi yönetenler her gün yeni savaş ve operasyon talimatı veriyor. 20 yaşında çocukların toprağa verilmesinin acısını her gün yaşıyoruz. Süleyman Soylu, vekilimize 'ne savaşı demiş bu terörle mücadeledir' dedi. Bunun adı savaştır. Operasyon yapılacağı sırada karşıda silahlı biri varsa teslim ol çağrısı yapılır. İHA ile SİHA ile infaz yapılırken teslim ol çağrısı mı yapılıyor?"

OPERASYONLARA 'SAVAŞ' TANIMLAMASI

"İYİ Parti, MHP, AKP milletvekillerinin çoğu büyük iş adamı." diyen Demirtaş şöyle devam etti:

"Siz Meclis'te savaş kararı alırken sizin evlatlarınız mı Hakurk'ta eksi 20 derecede nöbet tutuyor? Toprağa verilen 12 asker benim kardeşlerimdir. Kürt gençleri de bu ülkenin evlatları. Keşke yaşayabilselerdi. Bu cinayetlerin sorumluları DEM Parti'yi suçluyor. Sorumlu sizsiniz. Asıl savaşın sorumlusu bizi yargılayan zihniyettir. Biz teslim olacakmışız, neye? Türk resmi ideolojisine. Bu onursuzluğu biz teklif edelim. İYİ Parti, AKP, MHP liderine teklif ediyorum. Hepimiz Kürdüz deyin çözülsün bu mesele. Bugün barış diyen akademisyeni görevden alan siyasetle bu acı sonuçlar çıkıyor. Biz silahlar sussun diye uğraştık. Dışarıda daha çok savaş diyene vatansever diyorlar biz barış istedik diye terörist oluyoruz."

'ÖCALAN MÜZAKERENİN TARAFI'

"Bu davanın açılmasının ana nedeni barış isteyen Kürt siyasetçiler olmamızdır." ifadesini kullanan Demirtaş savunmasında şöyle konuştu:

"Kürdistan bizim anavatanımız dediğimiz için yargılanıyoruz. Ben Kürdüm anavatanım Kürdistan'dır. Kürt sorunu nasıl çözülür? Bizim çözümümüz müzakere sürecidir. İmralı'da tecrit altındaki Abdullah Öcalan müzakerenin tarafıdır. Öcalan hakkındaki tecride son verilmelidir. Parlamentodaki tüm partiler bu sorunun çözümünde taraftır. DEM Parti'nin iradesini tanımayanı ben de tanımıyorum. Biz de bu sorunun çözümü için elimizden geleni yapmaya hazırız. Beni yok saymaya çalışanlara şunu söylüyorum. Barış ve demokrasiyi savunan herkesin yanındayım."

'ŞEYH SAİD'İN TORUNLARINDANIM'

Demirtaş, savunmasında Şeyh Said'i savunarak şunları söyledi:

"Mustafa Kemal Samsun'a çıktığında gideceği yer Erzurum, Sivas, Amasya'dır. Mustafa Kemal o dönem Kürtlerin desteğini alır. Kurtuluş Savaşı ordularının savaşmadığı tek yer Kürdistan topraklarıdır. Oralarda halk savaşmıştır. Seyid Rıza ile Şeyh Said'le de temastadır. Mustafa Kemal, Kürt beyleriyle temasa geçtiğinde arkasına aldığı güç laiklik değildir, İslam’ın gücüdür. İhanetçi olan Şeyh Said, Said Nursi değildir. Şeyh Said’in isyanının nedeni şudur. 'Bize verdiğiniz sözleri neden yerine getirmediniz?' dedi. Bunun neresi vatana ihanettir? O dönemde Şeyh Said'in isyan ettiği toprak da Kürdistan'dır. Ben Şeyh Said'in torunlarındanım. Öz torunu değilim ama kendimi öyle görüyorum. Şeyh Said’i anmak vatana ihanetmiş. Peki Topal Osman'ı anmak nedir? Akşener, Topal Osman'ı anıyor. İşlemediği cinayet yok. Akşener, Topal Osman'ı andı ama Şeyh Said’i anan milletvekilinin ihracını istedi. Dersim'i bombalayan Sabiha Gökçen anılıyor Şeyh Said deyince kıyamet kopuluyor."

HDP PKK Selahattin Demirtaş