Eczacılar yerli ilaç istiyor
İlaç fiyat kararnamesinde güncelleme yapılmadığı için ilaca gelen her zam eczacının gelirinin azalmasına neden oluyor. Yerli ilaç sektörünün desteklenmesini isteyen eczacılar ilaç fiyat kararnamesinde haklarını koruyan güncelleme istedi
İlaca yapılan zam eczacıya değil ilaç tekellerine yarıyor. İlaç fiyat kararnamesinin 2009 yılından beri güncellenmemesi eczacıları mağdur etti. Eczacılar, ilaca yapılan her zammın eczaneleri iflasa sürüklerken yabancı ilaç tekellerinin ise daha fazla kazanmasına neden olduğunu söyledi. İlaç fiyat değerlendirme komisyonunun bu ay toplanması bekleniyor. Yerli üretimin artırılmasını savunan eczacılar, ilaç fiyat kararnamesinin kamusal hizmet veren eczacıyı koruyacak şekilde güncellenmesini istedi.
İLACA ZAM GELDİKÇE ECZACI YOKSULLAŞIYOR
Ecz. Ufuk Bozkurt:
2003 yılında uygulamaya konulan Sağlıkta Dönüşüm Programı, tüm sağlık sektörünü olduğu gibi biz eczacıları da çok yönlü etkiledi. 2004 tarihli "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar" ile ilaç fiyatları, Avrupa'nın en düşük düzeyine çekildi. Bu süreçte hiçbir destek görmeyen eczacıların kârlılıkları hızla düşmeye başladı ve geldiğimiz noktada eczaneler, ancak borçlanarak yaşatılabilir duruma geldi. Programın uygulanmaya başladığı tarihten günümüze, birçok yerli ilaç firması, yabancı ve çok uluslu ilaç firmalarına satıldı. Zamanla raflarımızdaki ithal ilaç sayısı artarak, cirolarımızda da önemli bir yer etti. Yabancı orjinal ilaç ve yerli jenerik ilaç senelik satışlarına baktığımızda, kutu bazında satış rakamları yüzde 65 civarında jenerik ilaç olmasına rağmen, cirosal olarak jenerik ilaçların yeri yüzde 35'lerde kalmaktadır. Kamu maliyeti açısından bakınca da yerli orjinal ilaç üretiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Yerli ilaç sanayinin bu yönde teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Yerli ilaç sektörünün gelişimi, hem katma değerin ve sermayenin ülkemizde kalması, hem üretim aşamalarında eczacı istihdamını artırması hem de eczacı kazancını pozitif yönde desteklediği için eczacı için önemlidir. İlaç fiyat kararnamesi 2009 yılından bu yana güncellenmediği için ilaca zam geldikçe depo ve eczacı karı düşmektedir. Somut talebimiz ilaç fiyat kararnamesinin güncellenerek kar oranlarını belirleyen baremlerde fiyatların zamlarla orantılı olarak yukarıya çekilmesidir. Pandemi dönemi, sağlık hizmetlerinde birinci basamağın ne denli önemli olduğunu bizlere gösterdi. Yakın zamanda, vatandaşa en yakın sağlık danışmanı olan biz eczacıların sunduğu hizmetler de birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamına alındı. Önümüzdeki dönemde birinci basamak sağlık hizmetlerinde geniş kapsamlı bir düzenleme bekliyoruz. Eczacıların bu kapsamda rolü ve sorumluluklarının arttırılması, mesleki tatmin sorunu yaşayan bizleri memnun edecektir. Yıllardır dile getirdiğimiz "meslek hakkı" da bu sayede ciddiyetle gündeme gelecek ve bozulan eczane ekonomilerine "ilaç" olacaktır.
ECZACININ PAYI İLAÇ TEKELLERİNİN CEBİNE
Ecz. Ömer Albayrak:
Sağlıkta toplum eczacılığı (serbest eczane) hizmeti sunmak hayati önem taşır, bu hizmetin yürütülebilmesi, eczacının istihdam sağlaması, halk sağlığını koruması ve kendi yaşamını sürdürmek için elde ettiği gelir çoğunlukla ilaç satışından elde ettiği kârdan ibarettir. İlaçta depo ve eczacı kar oranları kanunlarla belirtilmiş olmakla birlikte bu oran ilaç fiyatı yükseldikçe düşmektedir. İlaçta "kademe" denilen uygulamayla 2009 yılından beri İlaç Fiyat Kararnamesinde güncellenmeyen baremler nedeniyle ilaç fiyatı yükselse de eczanelerin gelirleri azalmaktadır. Örneğin 50 TL olan bir ilacın kabaca eczacı kârlılığı yüzde 25 iken, 200 TL olan ilaçta bu oran yüzde 16’ya, bunun da üstünde ise yüzde 12’ye düşmektedir. Bu oranlar zaten başlı başına eczane ekonomileri için yetersizken asıl facia olan unsur, belirtilen bu TL baremlerinin ilaca zam gelse dahi sabit kalmasıdır İlaca zam yapıldıkça ilaç bir üsteki bareme girmekte ve elde edilen kâr düşmektedir. Sağlık hizmeti sunucusu olan eczacının kârlılığı düşerken, eczacının karlılığından alınan pay ilaç firmalarının, özellikle çok uluslu ilaç tekellerinin cebine gitmektedir. Bu uygulama yıllardır böyle devam etmekte ve eczane ekonomilerini iflasa sürüklemektedir. Yapılacak ivedi hamle bu akıl dışı sabit kademe oranlarını hiç değilse yapılacak zamlara eşgüdüm haline getirerek, eczanenin gelen zamlarda para kazanmasını değil en azından kaybetmesinin önüne geçilmesidir.
MARKETTE İLAÇ SATILAMAZ
Uzm. Ecz. Neriman Gözüaçık Gökdağlı:
Ülkemizde son yıllarda multivitamin, mineral ve bitkisel kökenli içerikler hızla market reyonlarında raflardaki yerini almaya başladı. Son haftalarda özellikle büyük market zincirlerinden birinde farklı içerikteki ilaç nitelikli ürünler raflarda boy boy sergilenmekte ve eczacı veya doktor danışmanlığı olmadan kontrolsüz bir şekilde satılmaktadır. Bu ürünler satışı yapılırken kontrolsüz olmasının yanında ruhsatlarını da Tarım Bakanlığı’ndan alarak piyasaya sürülmektedir. Masum gibi görünen bu ürün grupları bilinçsiz kullanıldığında ciddi zararlı etkilere hatta ölüme kadar gidebilen bir sürece neden olmaktadır. Bu ürünler, hastanın kullandığı ilaçlarla etkileşime girebilir, farklı bir hastalığın belirtilerinin maskelenmesine sebep olabilir, bilinçsiz aşırı kullanım sonucu böbrek karaciğer hasarları, nörolojik bozukluklar, doğum defektleri ortaya çıkabilir. Devlet açısından da uzun vadede daha fazla sağlık harcamasına neden olabilecekleri düşünülebilir. Sağlığınızı korumak amacıyla kullandığınız ürünlerle sağlığınızdan olmayın, eczacınıza danışın.
ÖZLÜK HAKLARINDA İYİLEŞTİRME
Ecz. Devrim İlter: Eczacılar, serbest eczanelerde sağlık ve danışmanlık hizmeti sunmanın yanı sıra sağlık hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için ilacın üretiminden hastaya ulaşmasına kadar her aşamasında düzenleyici denetleyici kurum olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), Sosyal Güvenlik Kurumu, Kamu ve özel hastanelerde ile birçok kurumda görev almaktadır. Eczacı, ilaç ve sarf malzemelerinin temininden kemoterapi ünitelerinde uzmanlık isteyen görevleri yürütmeye, reçete kontrolünden yurt dışından ilaç teminine, ilacın ruhsatlandırılmasından laboratuvarlarda kalite ve güvenilirliğinin kontrolüne kadar birçok alanda çalışmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan eczacıların özlük haklarının ve çalışma ortamının iyileştirilmesi, emeklilik ve döner sermaye katsayılarının düzenlenmesi, iş yoğunluğu olan kurum ve hastanelerde eczacı kadrolarının arttırılarak istihdamın sağlanması
elzem.