Eğitim birliği yasasının 98. yılı Cumhuriyet tarihinin devrim dönemeci
Günümüzde eğitim sistemi içi boşaltılarak ulusallıktan uzaklaştırılarak ezberci ve sorgulamayan kuşaklar yetiştirerek yozlaştırılıyor. Cumhuriyetin temel değerleri tartışmaya açılarak ülke birliği ayrıştırılmaya çalışılıyor
3 Mart 1924 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli kilometre taşlarından biridir. Emperyalizme karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşı başarıya ulaştırıldıktan sonra, çağdaş, uygar bir ulus olmak amacıyla köklü devrimler yapıldı. Bunların en önemlileri TBMM’de 429 sayılı yasa ile Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılarak, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün kurulması, 430 sayılı yasa ile Tevhid-i Tedrisat (Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi) yasasının çıkarılmasıyla eğitimde bütünlüğün sağlanmasıdır. Yine 431 sayılı yasa ile dış ve iç düşmanların, dinsel inanışları siyasal amaçlar için kullandığı Halifeliğin kaldırılmasıdır. Ayrıca Erkanı Harbiye Vekaletinin kaldırılarak Genelkurmay Başkanlığı haline dönüştürülmesidir.
Ulu Önder Atatürk 22 Eylül 1924’te Samsun İstiklal Ticaret Odasında yaptığı konuşmada şöyle der:
“Emperyalizm, sadece silahlı birlikleri ile ülkeleri ele geçirmez, ele geçireceği ülkeleri tanır, zayıf noktalarını tespit eder. Ayrılıkları belirginleştirir, zayıflatır. Hamlelerini daha kolay ve etkili hale getirmek için bekler. Zamanı geldiğinde hamlesini yapar.”
Bu özdeyiş günümüzde olan biteni nasıl da uzak bir görüşlülükle anlatıyor. Türk milletinin ulus bilinci, Kemalizm’den, Atatürk gibi düşünmekten geçer. Kemalizm, ülkemiz için fethedilmez bir kaledir, Türk milletinin omurgasıdır.
İÇİ BOŞALTILAN SİSTEM
Günümüzde eğitim sistemi içi boşaltılarak, ulusallıktan uzaklaştırılarak ezberci ve sorgulamayan kuşaklar yetiştirerek yozlaştırılıyor. Osmanlı dönemindeki gibi, dini eğitim veren kurumlar, misyonerlik okulları ve üniversite adı altında yüksek medreseler kuruluyor günümüzde. Sekiz yıllık zorunlu eğitim kaldırılarak, İmam Hatip Liselerinin orta kısımları açıldı. Dinsel öğretim özendirilerek kızlarımızın okumalarının önü kesilmek isteniyor. Okullarımızda, ulus bilinci oluşturulmak için, Atatürk döneminde konulan “Andımız” ortadan kaldırılıyor. Cumhuriyetin temel değerleri tartışmaya açılarak ülke birliği ayrıştırılmaya çalışılıyor. İç ve dış düşmanların destekledikleri ayrılıkçı terör, tırmandırılmaya çalışılıyor. Laiklik karşıtı, ulus bilincinden uzak, kolay güdülecek kuşaklar yetiştirilmeye çalışılıyor.
Bu temel devrim yasalarının kabulünden günümüze 98 yıl geçmiştir. Günümüzde Eğitim ve Öğretimde Birlik Yasası, fiili olarak delinmiş ve uygulanmamaktadır. Bu yasa, Anayasamızın 174. Maddesinde korunacak devrim yasalarından ilki olarak belirtilmektedir. 1924 yılında Ulu Önder Atatürk, öğretmenlere şöyle diyor: “Eğitimin amaç ve anlamı çok büyüktür. Bu konudaki yol yanlış ise ve koskoca bir millet, önem verdiği ve güven duyduğu kitaplardan, kutsal kitaplardan, işaret göstererek rehber olduklarını iddia edenlerin sözlerine inanarak yürürlerse ve bu yürüyüş yönü kendilerini yokluğa düşürürse, suç, bu yönü izleyen temiz, iyi huylu, özverili, rehberine güvenen, çaresiz halktan çok, rehberine ait değil midir? Devlet kendi tebaasına nasıl bir eğitim verdiyse, sonuçları da o eğitim anlayışına göre olacaktır.”
Atatürk, kitaplardan ve Türk ulusunun belleğinden silinmek istenmektedir. Yalnız bilmedikleri bir şey vardır. O da yaşayan Mustafa Kemal'lerdir. Sonsuza kadar O’nun düşüncelerine, eserlerine sahip çıkacak nesillerdir. Şunu iyi anlamak gerekir ki asil Türk milleti ne Ata’sından vazgeçer, ne de eserlerinden. Tüm ulusumuzun devrim yasalarının 98. yılı kutlu olsun.
