Ekimde bağışıklığı sağlayabiliriz
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Aydın, ‘Birkaç hafta içinde aşı yaptırırsak kasım ayında tek tük ölümler, 1000-1500'lü rakamlarla bu kışı geçiririz’ dedi
Türkiye’de uygulanan aşı sayısı 100 milyon doza ulaştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 6 milyon kişinin hatırlatma dozu yaptırması gerektiğini açıkladı. Birinci doz yapılma oranı yüzde 82’ye dayandı. İkinci dozda ise oran yüzde 64’lerde. Bulaşıcılık riski yüksek delta varyantına karşı tam doz aşılama oranının yüzde 80’e ulaşması gerekiyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, aşılamaya "omuz verilmesiyle" Türkiye'de bir ay içinde toplumsal bağışıklığa ulaşılabileceğini söyledi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Aydın, “Çok iyi bir yoldayız ama milletimizin aşılamaya biraz daha omuz vermesiyle tahmin ediyorum bir ay içinde tüm Türkiye toplumsal bağışıklığa ulaşmış olur" dedi.
KIŞ AYLARINA DİKKAT
Hangi varyant olursa olsun salgından korunmanın anahtarının maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak ve aşılanmak olduğunu vurgulayan Aydın, şu an eldeki aşıların tüm varyantlara karşı yüzde 80 civarında etkili olduğunu söyledi. Prof. Dr. Aydın, "Virüslerin mutasyona uğraması bir yerde bizlerin de arzuladığı bir şey. Evet şu an için lehimizde bir mutasyon olmadı ama umutlarımızdan biri de mutasyona uğrayarak bizim üzerimizdeki hastalık yapma, yoğun bakıma veya öldürücü hal kazanma yeteneklerinin azalması. Bunun için de buna bağlı mutasyonun olmasında bir mahsur yok, yeter ki lehimize olsun" diye konuştu.
Salgının kısa sürede ortadan kalkmayacağını ancak aşı takvimi ile tedbirlere uyarak ve bulaştırıcı ortamlardan uzak durarak sosyal hayatın devam edeceğini belirten Aydın, bu kışı en yüksek düzeyde aşılanarak ve tedbirlere uyarak geçirmek gerektiğini söyledi.
EĞİTİM BİLEŞENLERİ KRİTİK
Aydın, üniversite öğrencilerinin aşılanmasının önemine de vurgu yaparak şunları kaydetti:
"8 milyon üniversite öğrencisi kampüslerine aşısız gitmesin. Hayatlarını tehdit edecek, geleceklerini endişeye sürükleyecek, ilerde arzu edilmeyen sonuçları doğuracak bir madde değil. Eğer biz öğretmenlerimiz, çalışanlarımız, bürokratlarımız, öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz şu önümüzdeki birkaç hafta içinde devletin her an ulaşılabilir aşısını yaptırırsak kasım ayında tek tük ölümler, 1000-1500'lü rakamlarla bu kışı geçiririz."
AŞI REHAVETİNE KAPILMAMALI
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkan Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş da aşılanma sonrasında rehavete kapılmadan kurallara uyulması gerektiğini söyledi. Dökmetaş, şöyle devam etti:
"Yani ben aşılandım, her türlü etkinlikte bulunabilirim diyemeyiz. Kapalı alanlara mümkün olduğu kadar girmeyeceğiz, girmek zorundaysak kısa süreli bulunup hemen dışarı çıkmamız gerekiyor. Açık havalarda mümkün olduğu kadar toplantılarımızı yapacağız. Cenazeler, düğünler, asker uğurlamaları ve benzeri etkinliklerden mümkün olduğu kadar bu dönemlerde de kaçınacağız. Az sayıda kişiden oluşan topluluklar oluşturacağız, maske ve mesafeye dikkat edeceğiz. Ama aşılama olmazsa olmaz faktörlerden birisi. Çünkü ne yaparsak yapalım belirli bir anda maskeyi çıkarıyoruz ya da mesafeye uyamayabiliyoruz. Aşılama yoğun bakıma yatış oranlarını azaltıyor, ölüm oranlarını azaltıyor. Bu nedenle tüm dünyanın yaptığı gibi, gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi bizler de var olan aşıları kullanmak zorundayız."
YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN HİJYEN VE MASKE
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülal Özkurt, eğitimin devamı için hijyen ve maske kurallarına uyulmasının şart olduğuna dikkat çekti. Özkurt, "Şu anda bile yoğun bakımdaki doluluk oranlarımız yüzde 60'a yakın. Okulların kapanmasını istemiyoruz. Çocukların hem ruh sağlığı hem de eğitimi için okulların açık kalması lazım" dedi.
Ailelerin yanı sıra öğrenci ve okul yöneticilerine de uyarılarda bulunan Özkurt, şunları kaydetti:
"Öğrenciler sık sık ellerini yıkamalı, hastalık belirtisi gösteren çocuklar ailelerince okula gönderilmemeli. Okulda temasın sık olduğu yüzeyler, kapı kolları, elektrik düğmeleri, sıralar ve herkesin dokunduğu yerler sık sık dezenfekte edilmeli. Böylece öğrencilerin daha uzun süreli eğitim almasını sağlarız. Bütün tedbirlere hem aileler hem de okul yönetimince uyulmasını öneriyoruz. Özelikle bu salgın dönemde, sonbahar, kış aylarında çocuklar yeterince uyumalı, vücut direnci iyi olmalı. Çocukların hazır gıdalarla değil de sağlıklı gıdalarla beslenmesini öneriyoruz."