Ekmek kapıda bekliyor
Suriye sınırındaki ilçelerin iş dünyası, Şam'la bir an önce normalleşilmesini istiyor. Cizre ile Kızıltepe Sanayi ve Ticaret Odası yöneticileri, milyonlarca dolarlık ticaret potansiyeline dikkat çekti ve ekledi: “Suriye'nin ihtiyacı çok. Kapılar açılsa, sadece ekmek satsak bile yeter.”
Türkiye birçok bölge ülkesiyle ilişkilerini normalleştiriyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’ye yönelik sert eleştirilerle iki devlet arasındaki ilişki bitirilmişti. Bugün normalleşme süreci devam ediyor. “One minute” hadisesiyle kopma noktasına gelen Türkiye-İsrail ilişkileri de İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog’un geçen günlerdeki Türkiye ziyaretiyle yeni bir aşamaya girdi.
Yaşanan bu gelişmeler Türkiye-Suriye sınır hattında gözlerin Ankara’ya çevrilmesine sebep oldu. Bölgede, Suriye ile ilişkilerin düzelebileceği beklentisi oluştu. Özellikle Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan faaliyetleriyle bilinen İsrail’le bile ilişkilerin normalleşiyor olması bu beklentiyi daha da büyütüyor. Zira ekonomik boyutu bir tarafa, Türkiye’nin terörü bitirmesinin yolu da buradan geçiyor.
Birçok boyutuyla önemli olan Suriye ile barışı, sınır ilçelerinden Cizre ve Kızıltepe iş dünyasıyla konuştuk.
Şırnak’ın Cizre ilçesi Habur Sınır Kapısı'yla Nusaybin Sınır Kapısı arasında kalıyor. Ekonomisi esas olarak hem Irak hem de Suriye ilişkilerine bağlı… Cizre Sanayi Ticaret Odası Meclis Başkanı Ömer Faruk Yıldırım, İsrail ile barışırken Suriye ile ilişkilerin düzeltilmemiş olmasının mantığını anlayamadığını ifade ediyor.
Propaganda filminde anlatıldığı gibi bir gece ailelerin de ikiye bölündüğünü, akrabalıkları nedeniyle de Suriye ile ilişkilerin kendileri için önemini vurgulayan Yıldırım, gözlerinin önünde milyonlarca dolarlık ticaret hacminin olduğunu ve ilişkilerin düzelmemesi nedeniyle ulaşamadıklarının altını çiziyor.
Ömer Faruk Yıldırım, konuyu şöyle açıklıyor: “İlişkilerin düzelmesine Cizre’nin de ihtiyacı var, karşı tarafta Suriye’nin de ihtiyacı var. Cizre’den Derik’e ticaret yapılıyor. Andiva’ya, Kamışlı’ya, şu anda YPG’nin kontrolünde bile olsa Suriye’ye ticaret yapılıyor ama nereden yapılıyor? Irak’a gönderiliyor, oradaki tüccarlar aracılığıyla yapılıyor. İkinci üçünü elle, dolayısıyla maliyeti çok yüksek oluyor. Onun için de bizim Türk ürünleri tercih edilemiyor. Eğer burada bir sınır iyileştirilmesi veyahut kapı açılmış olsaydı, Nusaybin veya 2011 olayları olmasaydı burada da bir kapı düşüncesi vardı. Buradan Musul’a 108 kilometre, direk gidiyorsunuz, tarihi ipek yolundan sapma olmuyor. Şu anda 2-3 gümrük kapısından geçmek durumundayız. Cizre tarihi ipek yolu üzerinde kozmopolitik olarak da jeopolitik olarak da çok önemli bir konuma sahip. Buradan kaynaklı bir ticari hareketliliği devam ediyor. Ülke genelinde çok yoğun hissedilen ekonomik sıkıntıyı hafif yaşıyor. Çok yoğun ticaret dönüyor, insanların o akrabalık ilişkileri devam ediyor, birbirini gözetiyor. Ama insanlarda bir karamsarlık var, ticarette karar veremezlik var. Özellikle inşaat sektöründe çok büyük sorunlar var.”
Suriye’nin yeniden inşasına dikkat çeken Cizre Sanayi Ticaret Odası Meclis Başkanı Ömer Faruk Yıldırım, “Sınır komşularımızla sorun yaşamamak ticaret açısından çok önemli… Çünkü savaştan yeni çıkmış, harap olmuş bir yer, inşaatından tutun alt yapı çalışmalarına, gıda tedarikinden tutun hafif sanayi makinelerinin teminine her şeyde bizim rol almamız gerekirken biz her şeye şu an çok uzak durumdayız.” dedi.
“Şu an Nusaybin kapısı bizim için hayati öneme sahip.” diyen Yıldırım, “Derik’e ulaşmamız tek gümrükle 90 kilometre, diğer şekilde 2-3 gümrük demek çok daha fazla maliyet demektir. İhraç ettiğimiz ürünlerin maliyetini arttırıyor bu yüzden de talep düşüyor.” bilgisini paylaştı.
'ÖNCELİK SURİYE'YLE İLİŞKİLER OLMALI'
Yıldırım, ilişkilerin düzeltilmesi için Suriye’nin öncelikli olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Barışacaksak ilk önce İsrail'le değil kapı komşumuzla barışmamız gerektiğine inanıyorum. Bizim çok acil Suriye ile anlaşmamız, bir orta yol bulmamız gerektiğine inanıyorum. İsrail ile anlaşıyorken Suriye ile anlaşamamak çok mantıklı değil. Güvenlik boyutuyla da bakarsak bu şekildedir, ticari boyutuyla da bakarsak bu şekildedir.”
'EKMEK BİLE SATSAK YETER'
Kızıltepe de Mardin’in sınır ilçelerinden biri. Geçmişte Şenyurt Gümrük Kapısı varmış, 12 Eylül 1980’de kapatılmış, bir daha da açılmamış. Bir yandan bu kapının açılması için çaba harcayan Kızıltepeliler, Nusaybin kapısının açılmasını da dört gözle bekliyor.
Kızıltepe Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Dündar, ekonomik olarak akrabalık ilişkilerinin, dayanışmanın kendilerini ayakta tuttuğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Suriye ile aramız iyi olsa, kapılarımız açılsa, kuru ekmeğimizi onlara satsak yine yeterlidir. Suriye’nin de ihtiyacı çok… Suriye ile aramız düzelse bizim bölge için çok farklı olur. Hatta kapıda alış veriş yapalım istiyoruz, serbest pazar gibi, yapılmadı, bekliyoruz. Nusaybin kapımız var, açılması için de uğraşıyoruz, karşı taraftan mı oluyor buradan mı oluyor bilmiyoruz.”