Ekonomi durgunluğa borçlar zirveye gidiyor
Küresel borç tutarı rekor seviyeye ulaştı. Enflasyonist beklentilerdeki yükseliş eğilimine eş olarak sıkılaşan merkez bankaları ülke ekonomilerini durgunluğa sürükleyebilir. ABD borsalarında altı aydır satış dalgası hakim.
Küresel piyasalarda satış dalgası hakim. Uzmanlar ayı piyasasından endişe ediyorlar. Uzmanlar artan enflasyonist ortamda diğer şokların da etkisiyle küresel ekonominin durgunluğa sürüklenmesinden endişe ediyorlar. Geçen çeyrekte ABD ekonomisinde görülen küçülmenin (Yüzde 1.4) sonraki çeyrekte de sürdüğü düşünülüyor. Karantinaların etkisiyle Çin ekonomisinde de yavaşlama olacağı tahmin ediliyor. Amerikan borsalarındaki sert satışlar ise dikkat çekti. Önceki gün Nasdaq yüzde 5'e yakın değer kaybetti. Endeks Aralık 2021'de 16 bin seviyelerinin üzerindeydi. Dün itibarıyla endeks değeri 11 bin seviyelerine çekildi. Aynı gün S&P endeksi de yüzde 4'ten fazla kaybettirdi. Endeks değeri Aralık 2021'de 4.700 seviyelerinden dün itibarıyla 3.900 seviyelerine kadar çekildi. Bank of America tarafından yayımlanan ve fon yöneticilerinin yatırım tercihlerini içeren rapora göre, yatırımcılar merkez şahin bankaları ve stagflasyon gibi endişeler yüzünden 2001'den bu yana görülen en yüksek nakit pozisyonuna geçti. Varlıklardan çekilen yatırımcılar nakite dönüyor. Bu yüzden kripto varlık piyasalarında da satışlar hakim.
BİRKAÇ ETKEN ÖN PLANDA
Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artırımları ile küresel çapta başlayan riskli varlıklardan kaçış süreci devam ediyor. Açıklanan veriler ve gelişmeler ekonomik büyüme ve enflasyonist baskılara ilişkin endişelerin gündemde kalmasına neden olurken pay piyasalarındaki oynaklığın da devam ettiği görülüyor. Alnus Yatırım'ın piyasa notuna göre, merkez bankalarının politikaları ve söylemleri bu süreçte ön planda kalmaya devam ederken, Rusya-Ukrayna gerilimi ve Çin’de devam eden karantina sürecinin tedarik zincirleri ve büyüme üzerinde yarattığı baskı da ana gündem maddeleri olmayı sürdürüyor. Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler'in dün geçtiği yorumda ise şu tespitler yer aldı: “Küresel piyasalarda yeni haftanın ana gündem maddeleri FED'in sıkılaşması, küresel enflasyon ve savaş ve resesyon endişeleri olmaya devam ediyor. FED New York Şubesi, küresel tedarik zinciri üzerindeki baskıların Çin'deki karantina önlemleri, Ukrayna'daki savaş ve ABD ile Asya arasındaki hava taşımacılığı maliyetlerinin artması nedeniyle nisanda kötüleştiğini bildirdi.”
ÜÇ AYDA 3.3 TRİLYON BORÇ
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), "Küresel Borç Monitörü" raporuna göre, küresel borç tutarı yılın ilk çeyreğinde 3.3 trilyon dolar artarak 305.3 trilyon dolara yükseldi. Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu ise yılın ilk çeyreğinde 206.7 trilyon dolar oldu. Hindistan, Çin, Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin toplam borçları ise 98.6 trilyon dolar oldu.
Bu dönemde rekor seviyeye ulaşan küresel borç tutarı, geçen yılın aynı döneminde 293,4 trilyon dolar olarak hesaplanmıştı. Ajansların geçtiği habere göre, küresel borçlarda yılın ilk çeyreğinde yaşanan artışla Çin ve ABD'nin borçlarındaki artış etkili oldu. Söz konusu dönemde Avro Bölgesi'ndeki toplam borç tutarı ise art arda üç çeyrekte gerileme gösterdi. Enflasyondaki artışı yansıtan küresel borcun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı ise düşüşünü dördüncü aya taşırken, küresel borcun ülkelerin toplam GSYH'ye oranı yaklaşık yüzde 348 oldu. Raporda, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın dalgalı etkileri küresel ekonomik aktiviteyi bozmaya devam ederken, büyümenin bu yıl önemli ölçüde yavaşlamasının ve bunun borç dinamikleri üzerinde olumsuz etkilerinin olmasının beklendiği ifade edildi.
SAVAŞ CİRO KAYBINI ARTIRDI
Allianz Trade’in yaptığı Küresel Ticaret Anketi’nin ortaya koyduğu üç önemli eğilim ise; ciro kaybına hazırlanan şirketlerin sayısında ve alacakların tahsili riskinde artış ile kritik önemdeki devlet desteği oldu. “Allianz Trade 2022 Küresel Anketi”nin sonuçları, 2021 yılında ticari faaliyetlerin küresel olarak yeniden canlanmasıyla iyimserliğin oluştuğunu ancak bunun ardından, 2022 yılının ihracatçılar için çok daha zorlu olabileceğini gösterdi. Hem iş dünyası hem de tüketici nezdinde güven kaybına neden olan Ukrayna’daki savaşa bağlı olarak yükselen emtia fiyatlarıyla, uzun süreli tedarik zinciri aksaklıklarının önümüzdeki aylarda ihracat maliyetlerini artırması öngörülüyor. Allianz Trade 2022 Küresel Anketi’nin savaş öncesini kapsayan ilk aşamasının sonuçlarına göre şirketlerin yalnızca yüzde 6’sı 2022 yılında ciro düşüşünden endişeliydi. Sonuçlar, bu oranın savaş sonrasında yüzde 22’ye yükseldiğini gösteriyor. Endişenin arttığı sektörlerin başında ise kimyasallar, enerji, kamu hizmetleri ile makine ve teçhizat sektörleri yer alıyor. Bununla birlikte savaşın uzamasının yavaşlamayı talep şokuna dönüştürme ve bunun küresel ticaret için ciddi durgunluk yaratma riskinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.
YAPTIRIMLAR ENDİŞE YARATTI
Anket sonuçlarına göre şirketlerin başlıca endişeleri arasında yüksek enerji fiyatları, jeopolitik gerilimler, artan nakliye darboğazları, Rusya'ya yönelik yaptırımlar ve girdi kıtlıkları yer alıyor. Ankete katılan şirketlerin yaklaşık yarısı, artan finansman maliyetleri ve kur risklerinin oluşturduğu ek baskı karşısında korunmanın Kovid-19 döneminin mirası olan, devletin sağladığı finansman desteği (garantili krediler ve doğrudan sübvansiyonlar yoluyla) olduğuna inanıyor. Ancak Allianz Trade’e göre çok daha şiddetli bir ekonomik şok yaşanmadığı sürece kovid-19 krizindeki “ne pahasına olursa olsun” tarzı bir politika desteğinin benzerinin görülmesi olası değil. Avrupalı ihracatçıların yüzde 40'ından fazlası, Ukrayna'nın işgalinden sonra ödeme vadelerinin artmasını bekliyor ve yarısından fazlası önümüzdeki altı ila 12 ay içinde ödeme alamama riskinde bir artış öngörüyor.