Ekonomide Türk ittifakı TYF ile tesis edilecek
Türk Yatırım Fonu'nun üye ülkeler arasında ekonomik bütünleşmeye ve finansal sistemlerin uyumlaşmasına katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Pasha Yatırım Bankası'nın Genel Müdürü Eynehan, ülkelerin ekonomi politikalarının da uzun vadede birbirleriyle uyumlu hale gelebileceğini ifade etti.
Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Türk Yatırım Fonu (TYF) kuruldu. Fonun sermayesi ilk aşamada 500 milyon dolar olarak belirlendi. Fona İstanbul ev sahipliği yapacak. Fon bu anlamda İstanbul Finans Merkezi'nin de küresel bir finans merkezi olma hedefine destek olacak. Türk Yatırım Fonu, Türk dünyasında eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı çevresinde tesis edilirken, Türk dünyasındaki firmaların finansmana erişimini sağlayacak. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın üyesi olduğu fonu, mayıs ayı sonunda Azerbaycan Meclisi de onayladı. Bunun üzerine merkezi Azerbaycan'da bulunan bu ülke dışında Gürcistan ve Türkiye'de de faaliyetleri olan Pasha Yatırım Bankası'nın Genel Müdürü H. Cenk Eynehan'a fona ilişkin görüşlerini sorduk.
ORTAK KALKINMAYA DESTEK
- Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın üyesi olduğu Türk Yatırım Fonu kuruldu. Fonun Türk Cumhuriyetlerinin finansal sistemlerinin uyumlulaştırılmasında faydası olur mu?
İstanbul merkezli TYF’nin kuruluşu üye ülkeler ve Türk Devletleri Teşkilatı yönetimi tarafından onaylandı. Bundan sonraki süreçte fon sayesinde KOBİ’lere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir enerji alanındaki çalışmalara destek sağlanacaktır. Tüm bu alanlarda firmaların finansmana erişimi kolaylaşacak, ayrıca bölge için ticaret teşvik edilecektir. TYF’nin ekonomik bütünleşmeye ve de finansal sistemlerin uyumlaşmasına katkı sağlayacağına, ülkelerin ekonomi politikalarının uzun vadede birbirleriyle uyumlu hale geleceğine inanıyoruz. Türkiye ve Azerbaycan arasında süregelen iyi ilişkilerin daha da güçlenmesini ve katılımcı diğer ülkelerle beraber sinerjinin artarak her ülkenin kazançlı çıkacağı bir oluşum olacağını bekliyoruz.
ÜYE ÜLKE SAYISI ARTACAK
- İlk aşamada sermaye az gibi görünse de simgesel değeri yüksek. Kaynakların hangi alanlara aktarılmasını beklersiniz?
TYF sermayesi ilk etapta 500 milyon dolar oldu. Bu fonda 5 ülke eşit şekilde pay sahibi durumunda. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan ile hayata geçen TYF’nin üye ülke sayısının önümüzdeki dönemde artacağı öngörülüyor. Fonun esas amacı bölgesel ekonomik kalkınmayı teşvik etmek, bölgesel ticareti genişletmek ve ekonomik aktiviteyi desteklemek. Bu bağlamda, uluslararası bir finans kuruluşu statüsünde yapılacak projeleri teşvik edecek, KOBİ’leri destekleyecek, nakliye ve lojistik zincirleri, depolama ve üretim tesisleri, dijital altyapının modernizasyonu, karşılıklı ilgi alanlarında geliştirme projeleri, endüstriyel üretim, altyapı, ulaşım, tarım, bilgi ve iletişim teknolojileri, yeşil ekonomi ve turizm gibi sektörlerde yatırımlar yapılmasının hedeflendiğini biliyoruz.
BÖLGESEL EKONOMİK SİSTEM
- Bir yandan BRICS de banka kurma kararı aldı. Dünyada bölgesel bankalar eğilimi artıyor. Bu eğilimi bir finans yöneticisi olarak nasıl okuyorsunuz?
Burada önemli nokta, birlikte iş yapma kültürünün kazanılması ve geliştirilmesi. Farklı coğrafyalardaki ülkeler finansı yönetmek gibi önemli bir konuda birleşecek ve projeleri finanse edecekler. Bunun neticesinde de bölgesel ekonomik sistemler küresel ekonomik sistemlerle etkileşim halinde olacaklardır.
İSTANBUL'DA OLMASI ÖNEMLİ
- Bu tür oluşumların bankalara ilave finansman imkanı konusunda faydası oluyor mu?
TYF’nin merkezinin İstanbul Bölgesel Finans Merkezi olması hem ülkemiz hem de Türk bankacılık sektörü açısından oldukça önemli. İstanbul hem finansmana erişim hem de yeni yatırım fonlarının kurulmasına öncülük eden bir merkez olacak. Bankalar için de finansmana erişim konusunda oldukça avantaj sağlayacaktır.