22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ekran bağımlılığı devlet eliyle çözülür

Çin, dijital oyun bağımlılığına önlem olarak çocukların ekran süresini iki yıl önce kısıtladı. Bağımlılık oranı yüzde 85’ten yüzde 5’e geriledi. Dijital Baba Orhan Toker’le ekran bağımlılığı hakkına devletin alması gereken önlemleri konuştuk

Ekran bağımlılığı devlet eliyle çözülür

Çevrim içi oyun bağımlılığı, çağımızın en büyük sorunlarından birisi... Çin bağımlılığın önüne geçmek için 2021 yılında çocukların oyun sürelerini kısıtladı. Konuyu sosyal medyada Dijital Baba ismiyle bilinen Orhan Toker’le konuştuk. Hafta sonu ve cuma günleri 1 saat oyun oynayabilen Çinli çocuklarda bağımlılık oranı yüzde 85’ten yüzde 5’e geriledi. Bağımlılık yaratan çeşitli dijital oyunlarda yaş sınırı ve vatandaşlık numarası ile girme şartı getirilen ülkede, yasağı delen ailelerin vatandaşlık puanları düşürülüyor.

SENSÖRLER BAĞIMLILIK İÇİN ÇALIŞIYOR

Toker bir çocuğun nasıl bağımlı hale geldiğini anlatarak sözlerine başladı:

“Oyun bağımlılığının ilk sebebi çocukların aileleriyle olan bağlarının zayıflaması. Bağlar zayıflayınca çocuklar mutsuz oluyor. Mutluluğu oyunlarda buluyorlar. Dünyada ve ülkemizde gelişen olaylar anne babanın artık ufak şeyleri çok sorun edip kaygılı davranmasına çocukların da bundan etkilenmesine neden oluyor. Zaten oyun üreticileri de bu kaygılara yoğunlaşıyor. Bu yolla çocukları oyunlara bağımlı hale getiriyorlar. Tabii çok çeşitli taktikler var. Örneğin oyunun içinde şansa bağlı sandık açılışları oluyor. Birisi oyuna daha az giriyorsa ya da oynarken dinamik sensörleriyle çocukların gözlerine, el hareketlerine bakarak çocuğun oyundan mutlu olmadığına karar veriyor ve ödül mekanizmasını devreye sokuyorlar. Biraz daha fazla ödüllendirerek, biraz da kolaylaştırarak oyunda daha fazla kalmasını sağlıyorlar.

Ekran bağımlılığı devlet eliyle çözülür - Resim : 1

‘KUMARLAŞTIRILMIŞ OYUN’

“Her oyunun içinde bir para kazanma mekanizması var. En çok kullanılanı da sandık açılışları. Bu sandıklardan oyun karakterleri çıkıyor. Ama çocukların en sevdiği ödüller para verilerek açılan sandıklarda çıktığı izlenimi yaratılıyor. İlk başta çocuklar oyunda kalsın diye ücretsiz verdikleri sandıklardan ufak tefek ödüller çıkıyor. Daha sonra ‘artık sana sandık vermeyeceğiz, sen ilerledin, kendin satın alıp kutu açılışı yapacaksın’ diyorlar. Çocuk parayla satın aldığı sandıkları açmaya başlıyor. Şansa bağlı... Kumarlaştırılmış bir oyun oluyor. Bu sandıklarda da zaten hiçbir zaman istedikleri ürünler çıkmıyor. Bu harcamaları baba veya annelerinin hesapları üzerinden yapıyorlar.

‘TÜRKİYE’DE YILDA 24 MİLYON HARCANIYOR’

“Türkiye'de geçen yıl PUBG oyununa ayda 24 milyon dolar harcandı bu harcamaları yapanların çoğu 16 yaşından küçükler. PUBG oynama yaşı 4’e kadar düştü. “Çin bu konuda bir adım attı ve tüm çocukların vatandaşlık numarasıyla oyuna girmelerine karar verildi. Çocuklar bu kuralı delmek için babaların, annelerinin kimlik numaralarını kullanmaya başlayınca oyun firmalarına yüz tanıma sistemi özelliği getirmeleri istendi. Yaşı 16’dan küçükse oyunu oynatmayacak. Eğer 16 yaşından büyükse sadece hafta sonları ikişer saat oynayabiliyor. Anne babanın yüzlerini okutup çocuğa verdiği tespit edilirse vatandaşlık puanları düşecek.

‘ÇİN EN FAZLA 25 YUANA İZİN VERİYOR’

“Ayrıca o bahsettiğimiz kutuları açabilmesi için de 24 yaşın üzerinde olması gerekiyor. 18-24 yaş aralığındaki kişiler ise ayda 25 yuan harcayabiliyor. O sınırı da koyuyor. Ayda 25 yuanın üzerinde oyuna para yatıramazsın diyor. Avrupa Birliği de az önce bahsettiğim sandık ve kart açılışlarına bir uygulama getirdi. Kurala göre oyun sahibi harcadığın paraya karşılık 10 sandıktan aşağı yukarı neler çıkabileceğini bildirmek zorunda.”

‘EĞİTİMLE AŞILACAK GİBİ DEĞİL’

Eğitimle sonunun aşılıp aşılamayacağı konusunda da Toker şu görüşlerini paylaştı:

“Çocuk doğruyla yanlışı, gerçekle gerçek dışı şeyleri çok iyi ayırt edemediği için ne kadar eğitim verilse de bu bağımlılığa devam eder. Çocuğun bir şeye kanması kolaydır. Çocuk bir şeyin yanlış olduğunu bilse bile karşı koyamaz. Bu yüzden bahsettiğimiz kısıtlamaların gelmesi gerekir. Bu kısıtlamların da kişisel hakla alakası yoktur. Nasıl 18 yaşında küçük bir çocuğa arabanızı kullanması için vermiyorsanız bu konudaki kısıtlamaya da saygı göstermeniz gerekir.”

‘HÜKÜMET DE DERTLİ’

Toker, Türkiye’de de benzer uygulamaların yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Hükümet yetkilileri zaman zaman sağ olsunlar davet ediyorlar. Hükümet de bu oyun bağımlılığı konusundan dertli. Bence en doğru çözüm, yetişkinler de dahil olmak üzere TC kimlik numaramızla giriş şart olmalı. Nasıl bir oyuna girmek için e-posta hesabımızı vermemiz gerekiyorsa, TC kimlik numaralarımızı girmeden bir şey açamamalıyız. Bu siber suçlara karşı da bir önlem olur. Suç işleyen hemen bulunur. Ayrıca çocuğa uygun olmayan içeriğinin de önlenmesi sağlanmış olur. Oyunlara erişime yaş sınırı getirilirse bu sorunun çözümü için büyük bir adım atılmış olunur.” dedi.

‘YOUTUBERLAR DEVREYE GİRİYOR’

Youtuberların oyun sahipleriyle anlaşıp çocukları satın almaya teşvik ettiklerini de anlatan Toker, sözlerine şöyle devam etti:

“Çocuklar bazen bu işin ucunu kaçırıyor. Yirmi bin lira fatura gelen evler oluyor. Bazı çocuklar bu kutulardan bir şey çıkmadığını ve yalan olduğunu anlıyor ama tam da burada devreye Youtuberlar giriyor. Oyun şirketleri bu Youtuberlara binlerce sandık ve kartlar veriyor. Bu kartları açıp video çekmeleri, çocuklara izletilmesi isteniyor.

‘ORGANİZE BİR SUÇ İŞLİYORLAR’

“Ama burada bir ayrıntı var, oyun firmaları Youtuberlara içinden çocukların beklediği şeyler koyuyor. Yani çocukların kafasında ‘Daha fazla denemeliyim.’ algısı oluşturuluyor. Tekrar geri dönüp oyundan satın almaya başlıyorlar. Bu ayrıca organize bir suçtur, açık bir dolandırıcılıktır. Bunun benzeri işler Türkiye’de de yapılıyor.”

‘DOĞRU BİR MESLEK SEÇİMİ DEĞİL’

Oyun oynamayı meslek edinmek isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Toker, bu mesleğin ruhsal ve fiziksel anlamda sorunlar doğurduğunu, profesyonel bir oyuncu olabilme oranının çok düşük olduğunu anlattı. Orhan Toker, şu ifadeleri kullandı:

“Bir çocuğun gamer (oyuncu) olabilmesinin oranı 1 milyonda bir. Oyun oynayıp Youtube çekimi yapıp, Twitch yayınları yaparak para kazanabilir. E spor turnuvalarında ünlü olup para kazanabilir. Oyun içinde karakterleri ilerletip satabilirsin. Ama bunu yapabilmenin oranı çok düşük. Azim istiyor. Uzun süreler oyun oynamanız gerekiyor ve bunun fiziksel sorunlar doğurma kısmı var. Gözlerimize, omurgamıza, kas sistemimiz, kaslarımız gelişmesine, kas hastalıklarına, omurga hastalıklarına, zihinsel ve ruhsal hastalıklara yol açıyor. Bazı çocukları intihar boyutuna kadar sürüklüyor. Doğru bir meslek seçimi olacağını düşünmüyorum.”

Çin Ekran bağımlılığı