Elbistan, Malatya ve Samandağ çiftçisi: Kayısı ve mandalinayı devlet kurtarır
Kahramanmaraş merkezli depremler tarımsal üretimi de vurdu. Çiftçi, depremin ardından toprakla ayağa kalkacağını bildi ve bütün sorunlara rağmen üretmeye devam etti. Devletten isteği ise tarıma destek…
Ürtetici 6 Şubat depremlerinden büyük zarar gördü. Malatya’da kayısı üreticilerinin depoları yıkıldı, bazı tüccarlar bunu fırsat bilerek kayısıyı üreticiden maliyetin altında aldı. Hatay’da ise 2 bin dönümde kurulu seralarda tonlarca sebze, tam satılmak üzereyken deprem yaşandı, binlerce ton ziyan oldu. Mandalinada da büyük felaket yaşandı. Mandalina ağaçlarının yeniden meyve verebilmesi, devletin atacağı adıma bağlı. Elbistanlı üreticiler ise ödeme zamanı gelen borçları düşünüyor.
‘AHIRLAR, DEPOLAR YAPILMADI’
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılıç, 6 Şubat’ın ardından yaşananları şöyle özetledi:
“Depremlerde barajlarda ve sulama kanallarında hasarlar oluştu, bunlar 6 ay içinde onarıldı. Hayvanlarını kaybedenler, ahırları, depoları yıkılan üreticilerimiz oldu. Tarım Bakanlığı tarafından hayvanlar dağıtıldı ama ahır ve depolar AFAD tarafından değerlendirilmedi. Tarım İl Müdürlüğü tespit yaptı ama herhangi bir işlem yapmadı. Barajlar onarıldı, hayvanlar dağıtıldı, ahır ve depo yapılmadı.” Depolarını kaybeden kayısı üreticilerinin kâbus gibi bir yıl yaşadığını belirten Yunus Kılıç, “Kayısı ticareti yapanlar bunu fırsat bilerek kayısıyı geçen yılın fiyatından daha düşük fiyata aldı. 4-5 ihracatçı, üreticinin malını ayağa düşürdü. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bu duruma müdahale etmedi, hâlâ da alım yapmadı. Üreticinin kayısıyı koyacağı yer yoktu, 130 liradan tüccara vermek zorunda kaldı. Ama marketlerde kuru kayısı 300-350 liradan satıldı.”
‘BÖLGEYE FAZLA DESTEK İSTİYORUZ’
Kılıç, şöyle devam etti: “Afet büyük. Herkes kaybetti. Kimi evini, kimi ahırını, kimi işyerini, kimi canını… Herkes zarar gördü. En ağır yük vatandaşın oldu. 1280 can kaybımız oldu Malatya’da. 200 bin vatandaşımız hala dışarıda, dönmedi.
“Üretici açısından en sıkıntılı dönem bu dönemdi. Evini, iş yerini, canını kaybetmişken bahçesine ilaçlama yapamadı, gübresini serpemedi. Üreticiyle alakalı, deprem bölgelerine daha fazla destek talebimiz var. Kırsal kalkınma projeleri buralarda daha aktif çalışmalı, yeni işletmeler kurulmalı. Çağrımız çiftçiye desteklerin artırılması.”
‘MANDALİNALAR SİNEK YUVASI OLDU’
Hatay Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı da yaşananları şöyle özetledi: “Depremden hemen sonra hayvan yemi konusunda sıkıntı yaşadık. Sütlerimiz alınamadı. Yem bulamayan üretici, süt hayvanlarını kaybetti. Daha sonra yem geldi ama yeterli olamadı, tam anlamıyla hayvanlarımızı kurtaramadık.
“2 bin dekar sera alanında yetişen domates ve biber satışa hazır vaziyette depreme yakalandık. Domates, biber, maydanoz ziyan oldu.
“Sulama suyu sorunu ancak ağustosta çözülebildi. Sulama ücretleri 850 liradan 1250 liraya çıkartıldı. Ödeyemeyen üretici icraya verildi.
“Tonlarca mandalinamız hiç satılmadı, üreticinin cebine 1 kuruş girmedi. Şu anda ağacın altına dökülen mandalinalar, Akdeniz meyve sineği yuvası oldu. Acilen bunların temizlenmesi lazım. Ağaçta kalanlar, gelecek sezon verim kaybına neden olacak. Bakanlıktan bizimle irtibata geçildi, bekliyoruz.
“Bazı gönüllüler yardım ediyor, dalında satılıyor ürün ama bu yeterli değil. Devletin bu durumu kökten çözmesi lazım. Bu ağaçları ancak devlet kurtarabilir. Gönüllü bir iki kişi bahçeyi temizler ama komşunun bahçesinden o sinekler yeniden öteki bahçeye gelir.”
ELBİSTAN NÜFUSU YARIYA DÜŞTÜ
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde ise yaşam hâlâ konteynerlerde. Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, “150 bin nüfus yarıya düştü. Kimi köyüne kimi büyük şehirlere göç etti. Barınma sorunu ciddi boyutlarda, hâlâ tek bir konut teslim edilmedi.” dedi. “Çiftçi de esnaf da kendi başına kaldı.” diyen Bulut, şöyle devam etti:
“Elbistan 10 sene kendine gelemez. Bir şeyler yapılıyor ama yeterli değil. Esnafın 70-80 metre dükkânı vardı şimdi 20 metrelik konteynerlerde iş yapmaya çalışıyor. Çiftçi desen borç içinde. Borçla ekti biçti, kredi kullandı, şimdi nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Mazot 42 lira olmuş, nasıl ekecek bu çiftçi. Burası tarım memleketi. 3 baraj projemiz var üçü de bitmedi. Sulu tarım bölgelerinde maliyetler çok yüksek. Çiftçisi esnafı birlikte kalkınacak. Hep beraber kalkınmamız lazım. Hibeyle köylü de esnaf da iş adamı da kalkınmaz. Büyük kararlar ve destekler lazım.”