Elektriği sürekli kesilen çiftçi dertli: DEDAŞ kamulaştırılsın
Diyarbakırlı çiftçiler Dicle Elektrik Dağıtım (DEDAŞ)'dan şikayetçi. Hasköylü çiftçiler, DEDAŞ'ın borçları nedeniyle destek ödemelerine bile el koyduğunu anlatıyor.
Elektriğin özelleştikten sonra zamlandığını belirten Hasköy Muhtarı Nazım Özmen, 'Devletin DEDAŞ sorununu çözmesi lazım, bu işi devlet eline almalı, kamulaştırmalı' dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli geçim kaynağı tarım. Bölgenin sanayisi de tarıma dayalı. Bölgenin çiftçisi ise Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ)’den yaka silkiyor. Son günlerde bölgede çiftçinin DEDAŞ binalarını bastığı haberleri ve şikâyetleri de artmaya başladı. Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Hasköy Mahallesinin çiftçisi de DEDAŞ’tan yana dertli…
Hasköy mahalle olarak görünse de ilçe merkezine 50 km uzaklıkta bir köy aslında… Köy, verimli topraklara sahip, yaklaşık 50 haneli, hepsi akraba…
Köylü, mazot, tohum, gübre, ilaç pahalı da olsa borç harç bu sorunu çözmüş. Fakat DEDAŞ’a “Devletin bile gücü yetmiyor” diye şikâyetini ifade ediyor. Çiftçinin anlattığına göre elektrik direğini kesiyor, tekrar kullanamasın diye parçalıyor, trafosuyla götürüyor, devlet desteklerine el koyuyor. Hatta destekleri kimin, ne zaman alabileceğini bile belirleyen o… Çözüm arayan çiftçi DEDAŞ’ın eskisi gibi devletin elinde olmasını ve kamulaştırılmasını istiyor. Çiftçiler, iktidara güvenerek hareket eden yöneticilerle baş edemediklerini söylüyor.
MEVSİM KURAK SULAMA ŞART
Hasköylü çiftçi tarlasını ekmiş ama mevsim kurak geçiyor ve çiftçinin tarlasını acilen sulaması gerekiyor. Hasköy’e gittik ve çiftçiye mikrofon tuttuk. Hasköy Mahalle Muhtarı Nazım Özmen çiftçinin DEDAŞ sıkıntısını madde madde anlattı:
“Çiftçi DEDAŞ’ın elinde kıskaca girdi. Çaresiz durumda, DEDAŞ’la baş edemiyor. Çiftçi tarlayı sürmüş, tohum atmış, gübre atmış hepsini de tefeciden borç almış üretim için çabalıyor. Bölgemiz bu sene kurak geçiyor, yağmur yok, tam sulama zamanı DEDAŞ çiftçinin üzerine kâbus gibi çöktü. Zaten çiftçi hasat etmeden faturayı nasıl ödeyecek. Şu günlerde mahsul sulanmazsa kuruyacak ya da verim düşecek.
“Geçen seneden, önceki seneden beri birçok çiftçi DEDAŞ’tan dolayı icralık oldu. Çiftçinin 100 bin lira fatura borcu var. İcra masrafıyla ikiye katlamış. Bu sefer geliyor çiftçinin elektrik direğini kesiyor, parçalıyor götürüyor, trafosunu alıyor götürüyor. Mahsulü kurutup gidiyor.
Çiftçiye destekler çiftçinin can suyu, ona el konulamaması gerekiyor. Ama Tarım Bakanlığı'nın yaptığı bir uygulamadan dolayı desteklerin hesaba yatması DEDAŞ’ın kontrolüne verilmiş. Borcun olsa da olmasa da DEDAŞ’tan belge alman gerekiyor ondan sonra hesaba para yatıyor. Para yattıktan sonra da DEDAŞ el koyuyor. Borcu olmayanın da parasına el koyuyor, borcun olmadığını kanıtladıktan sonra alabiliyorsun. Doğu ve Güneydoğuda çiftçileri, DEDAŞ yönetiyor, devlet yönetmiyor.
'KAMULAŞTIRILMALI'
“Özelleştirilmeden önce çiftçiyle devletin ilişkisi çok iyiydi. Devlet çiftçiye yardımcı oluyordu, borcunu mahsul zamanında ödüyordu. Gelen faturalar makul seviyedeydi. 1 kilovatı 50 ile çarpıyordu, şirket devraldığı günden beri 80’le çarpıyor. Yüzde 30 zam demek bu… Devletin DEDAŞ sorununu çözmesi lazım, bu işi devlet eline almalı, kamulaştırmalı… Yoksa çiftçi üretemeyecek ve kıtlık başlayacak. DEDAŞ’a kimsenin gücü yetmiyor.”
'DEDAŞ PRİMLERİME EL KOYDU'
Çiftçi Mehmet Özmen: “Bir traktörüm var onu da DEDAŞ’a veriyorum, yakamı bıraksın. Bütün çiftçinin akşam yemeği bile borcadır, market veresiye vermese akşam yemeği yok. Benim şu an 500 bin lira borcum var. Mümkün değil ödeyemem. 2 seneden beri destekleme primlerim var, DEDAŞ el koydu vermiyor. Senin haberin yok, onayın yok ama senin paranı çekip götürüyor.
“Devletin gücü ona yetmiyor, jandarmayı alıp köye geliyor, elektrik direklerini kesip götürüyor. Komutana 'kanunsuz iş yapıyor, durdurun' diyorum. Bana 'Git, savcılığa şikâyet et' diyor.
Yağmur yağmadı, kuraklık var ve sulama olmazsa ürün de olmayacak. Yan tarla amcamın oğlunun, onun sistemini kullanacağım ama DEDAŞ ona da izin vermiyor. Borçlanarak ektiğim arpa kurudu, biçer girmez, hayvanları salıp otlatacağım, başka işe yaramaz.”
'BÖYLE GİDERSE HER ŞEYİMİZİ KAYBEDECEĞİZ'
Ak Parti Çınar Belediye Meclis üyesi Mustafa Özmen: “DEDAŞ’ın derdini çekemiyoruz artık. Böyle giderse bütün her şeyimizi DEDAŞ’a vereceğiz buralardan gideceğiz. Benim borcum var. 35 bin lira desteklemem var, el koydu, vermiyor, destek borcumu da karşılamıyor. Devlet bu işe bir an önce el atmalı. Devlet DEDAŞ’a yüzde 50 katkı veriyor, onu vermesin bizden alsın bu şirket de başımızdan gitsin.”