24 Aralık 2024 Salı
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar

Takırdayan tencereler, artan vergiler, işsiz gezen gençler, torununa harçlık dahi veremeyen emekliler… Artan hayat pahalılığına karşı emekçiler sahadaydı. Çözüm anlatıldı. TÜRK-İŞ eylemlerin artarak devam edeceği mesajı verdi.

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) sahaya indi. İşçi ve emeklilerin sorunlarını dile getirmek için illerde kitlesel basın açıklamaları yapıldı. Açıklamalarda işçi sınıfının sorunlar altında ezilmeyeceği vurgulandı. ‘Örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız’ diyen işçiler; 26 Ağustos ve 3 Eylül'de de açık hava mitingleri düzenleyeceklerini ilan etti.

81 ilde yapılan ortak açıklamada TÜRK-İŞ İl Temsilcilikleri tarafından okunan metinde özetle şunlar kaydedildi:

“Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik… Güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı istihdam gibi sorunlar, başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bölümünün yaşam şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Bugün burada, yaşanan sorunlara dikkate çekmek ve bir an önce harekete geçilmesi için uyarıda bulunmak için toplandık.

İĞNEDEN İPLİĞE 2 KAT ZAM GELDİ!

“İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalama 15 bin liranın üzerine çıktı. İnsanlar, yüksek kiralar sebebiyle, sağlıksız ortamlarda yaşamak zorunda kalıyor. Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam gelmeye devam ediyor. Geçen ay elektrik fiyatına, bu ay da doğalgaza yüzde 38 zam geldi. Önümüzdeki ay okullar açılacak. Eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hal aldı. Analar, babalar ‘çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz’ diyor. İşçiler çocuklarının eğitim masraflarını şimdiden kara kara düşünüyor. Yılbaşından günümüze kadar iğneden ipliğe her şeyin fiyatı 2 katına çıkarken, işçinin emeklinin, yoksulun geliri yerinde saydı.

Eylemlerde “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Polonez işçisi yalnız değildir”, “Polonez işçisi kazanacak”, “Vergide adalet istiyoruz”, “TÜİK sepetini al başına çal”, “TÜRK-İŞ nerde biz oradayız”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

GERÇEK ENFLASYON ORANI AÇIKLANSIN

“Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 28. sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakârlık etmesi beklenmemelidir.

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar - Resim : 1

İŞÇİLER NEDEN DEĞİL MAĞDUR

“Bu nedenle Tasarruf Tedbirleri Genelgesiyle çalışanın servis ve diğer haklarının kaldırılması kabul edilemez. Servis ve diğer haklar toplu iş sözleşmesi ile elde edilmiş kazanımlardır. Bunun genelgeyle ortadan kaldırılması, başta Anayasa’nın ilgili hükümleri olmak üzere, ILO normlarına ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Tasarruf, çalışanın servis ve diğer haklarının elinden alınarak değil kamuda ki israfın engellemesi ile sağlanmalıdır. İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır.

ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ

“Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergi sistemindeki adaletin sağlanması gerekmektedir. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemelidir. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir. Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiştir. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde Mart ayında ikinci vergi dilimine girmektedir. Yılda fazladan bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır.

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar - Resim : 2

YÜZDE 15’E SABİTLENSİN

İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. İşçiler hem kaynaktan kesilen doğrudan vergi hem de harcamalar yoluyla dolaylı vergi ödemektedir. İşçiler üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemelidir.

İŞYERLERİNDE HUZURSUZLUK

“2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin birçoğunun yürürlük başlangıç tarihleri farklıdır. Enflasyonun yüksek olması sebebiyle, sözleşme başlangıç tarihleri arasındaki bir aylık zaman farkı dahi ücret zammı açısından sorun olmaktadır. Enflasyon hareketlerinin çok fazla olduğu bu ekonomik ortamda, çerçeve protokolü imzalanırken ücretler arasında sağlanan denge bozulmaktadır. Çerçeve protokol kapsamındaki işçileri doğrudan etkileyen bu sorun, işyerlerinde huzursuzluğa yol açmaktadır. Bu sorun, çalışma barışını ve üretimi olumsuz noktaya taşıyabilecek niteliğe dönüşmektedir.

EK ÇERÇEVE PROTOKOLÜ

“Acilen ek çerçeve anlaşma protokolü yapılmalıdır. Söz konusu protokolde, yürürlük başlangıç süresi 1 Şubat ve ilerleyen aylarda olan toplu iş sözleşmelerinde ki ücret zammı oranının, yürürlük başlangıç süresi Ocak ayı olan toplu iş sözleşmelerinde uygulanan yüzde 24,73 zam oranından düşük olmayacak şekilde düzenleme yapılması gerekmektedir.

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar - Resim : 3

EMEKLİ AYLIKLARI

“Emekli aylığı ile geçinmek imkânsız hale gelmiştir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumunun açıkları kapanmamış daha da artmıştır. Değişen emekli aylığı hesaplama sisteminde işçinin ortalama kazancına enflasyon ve milli gelirdeki büyümenin yüzde 30’u eklenmektedir. Bu nedenle emekli aylığının miktarının belirlenmesinde enflasyon oranı çok önemli hale gelmektedir. Enflasyon hareketlerinin çok yüksek olması sebebiyle, aynı işyerinde aynı dönemde çalışan iki işçiye emekli aylığı başvuru tarihleri farklı olduğu için farklı aylık bağlanabilmektedir. Bu sebeple enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde, 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Nitelikli çalışanlar oluşacak fark sebebiyle emekli olmayı tercih etmektedir. Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır.

KIDEM TAZMİNATINDA TAVAN UYGULAMASI

“TÜRK-İŞ olarak bugüne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadık. Ancak işçiler bugün kıdem tazminatı ile ev almak bir yana borçlarını ödeyemez hale geldi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir.

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar - Resim : 4
İzmir'deki açıklamaya Vatan Partisi İl Başkanı Serhan Bolluk ve partililer de katıldı.

ENGELLERİ AŞACAĞIZ

“Bir kez daha belirtiyoruz! Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıtdışı istihdam, güvencesiz çalıştırma sorunları altında ezilmeyeceğiz, bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz, 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz, KİT’lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız, yaşasın TÜRK-İŞ! Yaşasın ekmek, barış ve özgürlük mücadelemiz.”

Polonez işçilerine selam

TÜRK-İŞ’in eylemine Vatan Partisi İstanbul il Başkanı İbrahim Okan Özkan ve beraberindeki heyet de katıldı. Vatan Partisi’nin ismi kürsüden okunarak destekleri için teşekkür edildi. Direnen Polonez işçilerine selam gönderen Türk-İş İstanbul Bölge Temsilcisi Halil Faki Erdal, basın açıklaması sonrası şöyle konuştu:

Emekçiler 81 ilde meydanlarda taleplerini haykırdı! TÜRK-İŞ’ten eşzamanlı açıklamalar - Resim : 5

“İyi ki sendikalı oluyorsunuz. Çalışma hayatında bir tık farklı noktadaysak bunu sendikalar sağlıyor. Toplu sözleşme düzeni sağlıyor. Onun için inadına sendika, inadına Türk-iş. Çatalca Polonez Sucuk Fabrikası önünde örgütlenen arkadaşlarımız buradalar. İstekleri yıllardır çalıştıkları fabrikada alamadıkları ücretleri almak. Sendikalı olalım, hakkımız aransın dediler. Doğru yaptılar. Fakat sendikalı olunca perişan ettiler. 146 işçiyi hırsızlık, namussuzluk bahanesiyle attılar. Tek Gıda İş Sendikamızın arkasında kaya gibi duruyoruz. Buradan emekçi kardeşlerimi uyarıyorum; çalışma saatlerini düşüreceğiz diyenlere inanmayın. Kanun 45 saat, biz 80 saat çalışıyoruz. Mevcut olanı uygulamıyorlar. Bunu nasıl uygulayacaklar.”

TÜRK-İŞ Vatan Partisi Polonez Tekgıda-İş Sendikası