Emekli ikramiyesi yüzde 80 eridi
TÜED Basın Sözcüsü Tangören, emekli bayram ikramiyesinin reel alım gücünün eridiğini belirtti, altın karşısında 6 yıl içindeki kaybına dikkat çekti
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), emekli bayram ikramiyesinin reel alım gücünün altın karşısında yüzde 80 eridiğini belirtti. TÜED Basın Sözcüsü Mehmet Emin Tangören'in yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Bayram ikramiyesinin 6 yıl içerisindeki reel alım gücü kaybı yaklaşık 4 gram altın değerinde” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada; geçmişte bir kurbanlık alınabilen bayram ikramiyesiyle, bugün sadece 4 kilo et veya 3 kilo baklava alınabildiği hatılatılırken, ciddi bir kayıp olduğu belirtildi. TÜED, “Alım gücü korunmuş olsaydı bu bayramda her emekli 12 bin 340 TL ikramiye almış olacaktı.” bilgisini verdi. TÜED Basın Sözcüsü Tangören, bayram ikramiyesi için “2018’de ikramiyeydi, 2024’te harçlığa döndü.” dedi. Tangören açıklamasında şunları söyledi:
4 GR ALTIN KAYBEDİLDİ
“Bayram ikramiyesi ilk olarak 2018’de, yılda iki kez bin lira olarak ödenmeye başlandı. 2021’de ikramiye bin 100 liraya, 2023’te 2 bin liraya yükseldi. Bu yıl için ise yüzde 50 artışla 3 bin lira oldu. 2018 yılında, 14 Haziran’da başlayan Ramazan Bayramı öncesi ödenen bin lira ile 5,20 gr altın alınabiliyordu. Oysa, bu yıl 14 Haziran’da ödenen bayram ikramiyesiyle sadece 1,26 gr altın alınabiliyor. Yani, bayram ikramiyesinin 6 yıl içerisindeki reel alım gücü kaybı yaklaşık 4 gr altın değerinde.
Bir başka ifadeyle; eğer ikramiyelerimiz alım gücünü korumuş olsaydı, bu bayram her emekli 12 Bin 340 TL ikramiye almış olacaktı. Bayram ikramiyelerimiz enflasyon karşısında ciddi oranda erimiş, reel alım gücünü kaybetmiştir. Geçmişte bir kurbanlık alınabilen bayram ikramiyesiyle, bugün sadece 4 kilo et veya 3 kilo baklava alınabiliyorsa, ortada büyük bir sorun var demektir.”
Bayram ikramiyesinin yıllar süren bir mücadele sonucunda alındığına da dikkat çeken Tangören şunları söyledi:
“Derneğimizin kurucusu Sadi Heper, 7 Haziran 1970 tarihinde gerçekleştirilen MKE Kurumu Emekli, Malul, Dul ve Yetimleri Cemiyeti’nin 5. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada emeklilerin talep ve beklentilerini sıralarken ülke gündemine de ilk kez girecek olan ‘Emekliye İkramiye’ konusuna değinmişti. Heper, konuşmasında söz konusu talebin ilgili makamlara da intikal ettirildiğine vurgu yaparak; ‘Emekli maaşlarımız eskiden olduğu gibi her ay ödenmeli, işçilere olduğu gibi emeklilere de yılda iki maaş ikramiye verilmelidir.’ demişti.
“2012 Yılının ortasında, en manidar teklif ise TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün’den gelir. Her yıl büyük önderimiz Atatürk’ün emekliye ayrıldığı tarih olması sebebiyle kutladığımız, ‘30 Haziran Emekliler Günü’nde, dönemin Başbakanı Erdoğan’a bir mektup göndererek, ‘Her yıl 30 Haziran tarihinde kutlanan Emekliler Günü ve kapsayan hafta içerisinde olmak ve bu adla anılmak kaydıyla bütün emeklilere yılda bir defa ve seyyanen olmak üzere asgari ücretten az olmayacak şekilde Emekliler Günü İkramiyesi ödenmesini’ talep etmişti.
2015’TE TALEP EDİLDİ
“Ardından gelinen süreçte, Türkiye bir Genel Seçim atmosferine girer. Emeklinin talep ve beklentilerini bütün siyasi partilerin ve kamuoyunun gündemine taşınması amacıyla Genel Başkanımız Kazım Ergün, bir ‘Talepler Bildirgesi’ yayımlar. 1 Nisan 2015 tarihinde basında da geniş yer bulan ve partilerin seçim bildirgelerinde geniş yer bulmasını istediğimiz beklentileri içeren bu bildirgede, ikramiyelere ilişkin olarak şu görüşler yer alır:
‘Yılda iki kez ve dini bayramlarımızda olmak üzere emeklilerimize birer maaş Refah İkramiyesi verilerek, bu kesimin de ülkenin büyümesiyle oluşan refahtan pay alabilmesi sağlanmalıdır. Bu konuda; geçmişte ve günümüzde parlamentoda temsilen edilen siyasi partilerin grupları tarafından benzer teklifler TBMM’ye sunulmuştur. Bütün siyasi partilerin benzer önergeleri ile aslında bir uzlaşı içerisinde bulunduklarının belgesi bu yasa teklifleri olmuştur.’
“İşte tam da bu noktada, Genel Başkanımız Ergün’ün bu çıkışı, o güne kadar parlamentoya sunulan tekliflerin artık bir sonuca bağlanması gerektiğinin altını çizen tarihi bir tespit olmuştu. Diğer taraftan da; bütün siyasilerin aslında bu konuda hem fikir olmalarına rağmen, neden hala sonuç alınamadığını da sorgulayan bir çıkış olmuştu.”