Emekli Büyükelçi Uluçevik: KKTC ve Türkiye günümüzde O'nun çizgisine gelmiştir.
Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, Rauf Denktaş'ın ölüm yıldönümünde andı. Uluçevik Denkraş'ın tezlerinin doğrululuğun bugün daha iyi anlaşıldığını söyledi ve 'KKTC ve Türkiye günümüzde Millî Dava'da O'nun çizgisine gelmiştir.' ifadelerini kullandı.
Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, twitter hesabından yaptığı açıklamada KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı andı.
Uluçevik "Aramızdan ayrılmasından sonraki her geçen günde Millî Kıbrıs Davamızın yılmaz savunucusu Rauf R. DENKTAŞ'ın Kıbrıs konusu hakkındaki teşhisinin, öngörüsünün ve aldığı kararların isabeti daha iyi anlaşılmıştır. KKTC ve Türkiye günümüzde Millî Dava'da O'nun çizgisine gelmiştir." dedi.
"Bugün KKTC ve Türkiye Kıbrıs sorunun tek çözüm şekli olarak egemen eşitlik temelinde iki bağımsız devletli çözümü savunabiliyorsa, Rauf R. DENKTAŞ'ın eseri olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığı sayesindedir." ifadelerini kullanan Uluçevik
"Türk-Yunan istikşafî görüşmeleri 19 sene öne başladı. 60 tur yapıldı. Esasa ilişkin tek bir sorun halledilmedi. Sebebi, Yunanistan’ın Ege’de sadece “Kıta Sahanlığı” sorunu olduğunu iddia etmesidir. Yunan yetkililer yine aynı şeyi söylüyorlar. Yeniden niye görüşme istiyoruz.?!" dedi.
Uluçevik "Yunanistan ile 25 Ocak’ta yeniden başlayacağı açıklanan istikşafî görüşmelerin dostluk sayfası açacağı umudunda değilim. Türk-Yunan ilişkilerinin dosyasını iyi bilirim. Yunan Türkiye'nin D. Akdeniz'deki faaliyetini dondurma; Ege'deki kendi fiilî durumunu tahkim etme peşindedir." ifadelerini kullandı
Yunan Sözcü 11 Ocak’taki açıklamalarını hatırlatan Uluçevik “Türkiye, Ege’de karasularının 6 mil ötesine genişletilmesini “savaş sebebi” olacağını açıklamıştır. Bu tutum Adaların andlaşmalara aykırı bozulan askersizleştirilmiş statüsünün iadesini temin için de gösterilmeli. Ortada Türkiye'ye meşru savunma hakkı veren bir tehdit vardır." dedi.
Uluçevik şöyle devam etti:
"Yunan sözcüler "uluslararası hukuk temelinde MEB ve kıta sahanlığının sınırlandırılması konusunu görüşmek üzere" istikşafi görüşmelere daveti kabul edeceklerini açıklamışlar. Biz de Ege'deki askersizleştirilmiş ve gasp ve işgal edilmiş adalar konusunu ön plâna çıkarmalıyız.
Türkiye'nin haklı terörle mücadelesinden söz ederken "savaş" kelimesini kullanmak yanlıştır. "Savaş" kelimesini kullanmaktan titizlikle kaçınılmalıdır."