Emekli komutanlar: İttifak yapalım güç kullanalım

Son bir ayda, Yunan jetleri savaş uçaklarımızı taciz etti, S-300'ler radarımıza kilit attı, Yunan Sahil Güvenliği Türk karasularına girerek, Türk sahipli sivil bir gemiyi taradı. Yunan Cumhurbaşkanı Fener Adası'na gitti, Türk adasına izinsiz ayak bastı. Üstelik bir de Birleşmiş Milletler'e Türkiye'yi şikayet eden mektup yazdı. Atina her geçen gün kışkırtmanın dozunu artırırken, Türkiye protesto ve kınamalarla tacizleri geçiştiriyor. Emekli generaller, atılması gereken adımları Aydınlık'a anlattı...

ÇATIŞMA ÇIKACAKSA ÇIKSIN!

Em. Korg. İsmail Hakı Pekin:

“Fener Adası'nın Türkiye'ye ait olduğu tartışmasız. Türkiye burada geri adım atmamalı. Eğer Yunan Cumhurbaşkanı Fener Adası'na çıkacaksa, ondan evvel bir birlik çıkaralım, amfibi gemilerimizi gönderelim ve adaya çıkışını önleyelim. Çatışma çıkasaksa da çıksın. Bunu yaparken bütün millet iktidarın arkasında durur. Bazıları diyor ki; 'Yunanistan Türkiye'yi agresif davranmaya itiyor. Dünya bizi agresif görmesin.' Dünya bizi agresif görmesin diye; benim toprağıma ayak basmasına, adaları silahlandırmasına göz mü yumacağız? Savaş çıkasacaksa da kendileri bilir!

“Bunu yaparsan bizde şöyle şöyle yaparız diye tehdit ediyorlar. Yapsın bakalım ne yapabilecek? Zaten ambargo koymuş, F-35 vermiyor, F-16 vermiyor. Bakın bunun arkası gelecek. Bir hazırlık var. Aklımızı başımıza toplayıp yeniden bir oyun planı yapmamız lazım. Bu denizin Türkiye'nin birinci öncelikli, hayati öneme haiz olduğunu belirlememiz lazım. Yunanistan'ın arkasındaki ABD ve Batı güçleri, Navarin'de donanmamızı yaktıkları gibi fiillere girişebilirler. Haçlı Donanması İnebahtı'da bizi yenilgiye uğrattığında, Osmanlı tekrar Akdeniz'e açılma konusunda çok zorlandı. Bugün çok hazırlıklı olmalıyız. Donanmamızı koruyacak hava savunma sistemlerine, donanmaya eşlik edecek hava kuvvetlerine sahip olmalıyız. Egemenliği Yunanistan'a devredilmeyen adaların ismini açıklayalım, bunları fırkateyn komutanlarına verelim ve angajman kuralları belirleyelim. Hukukun olmadığı yerlerde bu iş güçle çözülecek.”

'DENGE POLİTİKASINI BIRAKALIM'

Em. Tuğg. Fahri Erenel:

“Yunanistan'ın, tarihsel süreç içinde hiçbir dönem yalnız başına hareket etmediğini biliyoruz. Şehir devletlerinden başlayarak hep ittifak ilişkisi içinde büyüdüler. Bunu sadece antik-Yunan, Yunan felsefesi, Yunan dilinin hakimiyeti, etkisi gibi şeylerle açıklamak mümkün değil. Yunanistan'ın müttefikinin fazla olmasının temel nedeni; Türkiye'nin özellikle Avrupa'da 'Barbar Türkler' anlamına gelen ifadelerle tanımlanması ve Anadolu Emevileri ile Viyana Kuşatması'nın Avrupalılar üzerinde inanılmaz bir etkisi olmasından kaynaklanıyor.

“NATO'nun doğu kanadı Türkiye'de bitiyor ama gerçekte böyle değil. Yunanistan; İngilizlerin, Fransızların, Amerikalıların vekilidir. Türkiye'nin, öncelikle NATO'nun askeri kanadından çekilmesi lazım. Artık denge politikasını terk etmemiz lazım. Yunanistan'ın yaptığının bir benzerini biz de Rusya ve Çin ile yapabiliriz. İşte Sayın Putin'in yaptığı Şanghay İşbirliği Ögütü daveti... Çin'le de ilişkilerin geliştirilmesi, Doğu Türkistan konusunda ortak bir yolun bulunması gerekir. Çünkü gelecek doğuda... Avrupa yaşlandı, Avrupa'nın ciddi güvenlik sorunu var. Bu yüzden Avrupa'nın artık kendi geleceğini de Avrupa Birliği'nin bütünlüğünü de sağlaması mümkün değil. İvan Krastev'in bir kitabı var; 'Avrupa'dan Sonra' diye. Burada Avrupa Birliği'nin dağılma emarelerini görüyoruz. 'Amerika bölünüyor mu?' derken Avrupa Birliği'nin de dağılması yaklaşıyor. Bundan sonra Avrupa çekirdek yapısını muhafaza ederek safralarını atacaktır. Yani eski doğu bloğu ülkelerini. Rusya'ya karşı kullandılar bu ülkeleri. Türkiye bunun farkına varmalı ve Avrupa Birliği'nin bu şekilde kullanıp bir tarafa attığı aygıt asla olmamalıdır.

'İNCİRLİK'TEKİ NÜKLEER SİLAHLARI ÇIKARMALI'

“Türkiye, yeni ittifaklar üzerine gitmelidir. Doğumuzda İran var, Çin var. Çin-İran ilişkileri iyi. Şimdi Rusya, Azerbaycan ve İran arasında Kuzey-Güney Otoyolu konusunda anlaşmaya varıldı. Türkiye bunların parçası olacaktır. Yine aynı şekilde Hazar üzerinden Çin'e giden, Çin'den Pakistan'a giden demiryolları ve karayolları ile birlikte ticaretin kalbi gelecekte doğuda atacaktır. Türkiye'nin medeniyet olarak Batı'dan alacağı hiçbir şey kalmamıştır. Böyle bir şeye de ihtiyacı yoktur. Türkiye, genç nüfusu ile 2025 ve 2050'li yıllarda Dünya'nın bir numarası haline gelmesini beklediğimiz Çin ve Rusya gibi büyük kültürlerle olacağı bir sürece girmelidir. Bu bize güç açısından da ciddi bir avantaj sağlayacaktır.

“Türkiye, İncirlik'teki yeni nesil nükleer silahları derhal çıkartmalıdır. Aynı İran'ın izlediği yöntemi izleyerek nükleer silahlanma konusundaki işleri hızlandırmalıdır. Çin ile işbirliği artmalıdır. Şu anda kuzey yolu kapalı olduğu için Çin'in batı ile teması Türkiye üzerinden olacaktır. Çin ile olan ilişkileri geliştirmesi, Türkiye'nin ekonomik ve teknolojik anlamda da ilerlemesini hızlandıracaktır. Türk Devletleri Teşkilatı denilen yapıyı aktif hale getirerek bunun Çin, Rusya, Hindistan ve benzeri olan ülkelerle işbirliği olanakları yaratılmalıdır.”