Emekli öfkeli: Seçim ulufesi değil hakkımızı verin

Emeklilerin maaş zamları karşısındaki öfkesi dinmedi. Memur emeklileri yüzde 49,25 oranında maaş zammı alırken SGK ve BAĞ-KUR’luların aldığı zam oranı da yüzde 37,5’te kaldı. Türkiye’nin çeşitli illerinde tepkilerini eylemlerle de dile getiren emekliler Aydınlık’a konuştu. Emekliler Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar içinde yüzde 50 zamla da geçinilemeyeceğini söyledi. Kök maaş oyununa tepki gösteren emekliler, halkçı yönetim taleplerini de dile getirdi. En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini belirttiler.

DURUM PERİŞANLIĞIN ÖTESİNDE

Vatan Partisi Kadıköy İlçe Başkanlığı Emekli Komitesi Başkanı Nebahat Samsa: “Türkiye’de şu anda 15 milyon civarında seçmen niteliği de taşıyan emekli var ve kök maaşa bağlı mağduriyetleri su yüzüne çıkmakla beraber bir hastalık haline geldi. Bugün kök maaşına yüzde 37,5 zam yapıldığında dahi maaşı 7 bin 500 liranın altında kalan emekliler var ve bir değişiklik olmazsa böyle devam edecek. Mağduriyet artık tartışılamaz hâlde. İşçisi BAĞ-KUR’lusu, çiftçisi artık perişanlığın ötesinde.

‘KEYFE GÖRE ZAM OLMAZ’

“Emekliler arasında fark var. Bu emeklilerden kaynaklanmıyor. Herkesin belli bir gün sayısı, prim ödeme miktarı var. Ülkenin şimdi bir memur emeklisi var, bir de iktidarın ağzına bakan emeklileri var. İktidar geçen zamlarda memura seyyanen fark verirken diğerlerinden esirgedi. Seyyanen zam zaten bir aldatmaca. Emekliler hakkını istiyor. Kimsenin keyfi yettiği zaman emeklilerin maaşına zam yapması gibi bir durum olamaz. Sayın Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek emeklilere gelecek zamların enflasyonu etkileyeceğini söylüyor, düpedüz aldatmaca. Bu zamlar tam tersine piyasayı canlandıracak. Bunların ötesinde bu emeklilerin alacağı ücret onların yaşamsal dip noktası.

‘KİŞİYE DEĞİL YASALARA BAĞLANMALI’

“Biz sokaklarda 3 ay çalışma yaptık. Meclis’e sesimizi duyurmaya çalıştık. Emekliler fevkalede umutsuz, hakkını istiyor. Emeklinin durumu kişilere göre değişmemeli, yasalara bağlı olmalı. Şimdi her türlü bölünmenin ötesinde bir de ücretlerle böldüler. Bu bir istikrar değil. Emekliler bugün haklarını alacak alana kadar da isyan bayrağını çekecek. Seçim öncesi ulufe dağıtmıyor kimse. Bu bizim hakkımız zaten. Bu ekonomi programıyla bu Amerikancı zihniyetle ülke rant ülkesine dönüştü. Emekliye vermiyor, faize veriyor, ranta veriyor.

YILBAŞI GÜNÜ ETİKETLER DEĞİŞTİ

Ankara’dan işçi emeklisi Erkin Uzun: “Geçen temmuz ayında memurlara seyyanen zam verilince emeklilerin kayıplarını telafi etme sözü vermişlerdi. Şu ana kadar bir şey yok. Hoş bize yüzde 50 versen ne değişecek? Memur, işçi, emekli, çiftçi maaşını almadan devlet kendi kalemlerine zamlarını yaptı zaten. Hiçbir şey değişmeyecek. Yıllarca çalışmış emeklinin maaşı 7 bin 500 lira. Yılbaşı günü akşamı büyük marketlerden birine girdim, bazı ürünlerde satışı durdurmuşlar. Ben itiraz edip aldım ama ondan sonra fiyatları değiştirdiler.

‘BUGÜN 17 LİRA YARIN 25 OLACAK’

Geçen gün 10 yumurta aldım, 60 lira. Dün markete gittim, bir tavuk, bir beyaz peynir, biraz sebze. 600 lira para verdim. Bugün dolmuş 17 lira, yarın 25 lira olacak. 2020’nin 1 Nisan’ında araba aldım. Deposu 32 litre gaz alıyor. O günkü maaşımla 54 kere depo dolduruyordum. Şu anda 36 kere dolduruyorum. Buradan hesap edin.

KIRAATHANELER BOŞ KALDI

“Bugün gidin en kötü çay 20 lira. Emekli gidip bir parkta günde 3 çay içemeyecekse niye emekli olmuş. Eskiden çevremizde kıraathaneler doluydu, şimdi gelmiyorlar. Kahveye gitmek 100-150 lira çünkü, yetiremiyorlar. Bir de bir öğün yemeğe 100-150 lira vereceksin.

MECLİS’TE ETLİ YEMEK 40 LİRA SOKAKTA 200 LİRA

“AK Parti’ye oy veren de vermeyen de eleştiriyor. Ben de onlara diyorum ki sistemin dışına geçin. Diğer partileri deneyin. Meclis’te bugün etli yemeğin tabağı 40 lira dışarıda 200 lira. E kur sokakta o zaman bir lokanta, herkes orada yesin. Hem istihdam olsun hem hizmet olsun. Her gün sokak başında bir bardak çorba dağıtmakla mı belediyecilik oluyor. Meclis’te 40 liraya et yeniyorsa belediyeler de yapabilir.”

YUMURTANIN TANESİ 5 LİRA!

İzmir’den işçi emeklisi Ramazan Çalışkan: “Geçim sıkıntısı Türkiye’de artık kendini çok fazla hissettiriyor. Ben bir emekli aylığı alıyorum 11 bin lira, eşim alıyor 7 bin 500 lira. Dolayısıyla biz işçi emeklilerine de memura verilen zam kadar bir zam verileceği konuşuluyordu ama olmadı. Kaldı ki ben memurlara verilen yüzde 50’lik artışın bile kamuoyunu tatmin edeceği görüşünde değilim. En az asgari ücret seviyesinde bir düzenleme yapılmalıydı emekli aylıklarına. Onun dışındaki seçenekler emekliyi mutlu etmez. İzmir İstanbul ve Ankara’ya göre daha rahat bir şehir olsa da bakın şimdi bir yumurta tezgahı önündeyim. Tanesi 5 lira. Bunlar hakikaten yüksek rakamlar.”