Emin Gürses enine boyuna anlattı: Gladyo ezildi ama bitmedi!

Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Gürses, Türkiye’de Gladyo’nun tam olarak bitmediğini söyledi. Aydınlık TV’de konuşan Prof. Dr. Gürses, Cumhurbaşkanlığı’nda Türkiye’yi yeniden Atlantik hattına çekmek ve Türkiye’yi kontrol etmek isteyen bir ekip olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Gürses, şöyle konuştu: “Türkiye kontrollerinin dışına çıktı. Onun için Tayyip Erdoğan’ı tehdit ediyorlar. Eski güçleri yok ama bunların yeniden hortlamasını engellemek için tedbirli olmak lazım.”

Türkiye’deki Gladyo yapılanması yakın zamanda, üst rütbeli bazı askerlerin “Gladyo görmediklerini” öne sürmeleri ile yeniden gündeme geldi. Prof. Dr. Gürses ile Gladyo’yu konuştuk:

‘NATO’YA GİRİŞİMİZLE İSTİHBARATTA ÖRGÜTLENDİLER’

• Kısaca Gladyo’nun etkisinden bahsedebilir misiniz?

Gladyo denilen yapılanmanın İtalya’da ortaya çıktığını gördük ama elimizde yeni belgeler var. NATO’ya giren ülkeler içinde Sovyet tehdidine karşı -onlar ona komünist tehdidi diyorlar- ABD çıkarlarının bulunduğu coğrafyanın korunması için askeriyenin, istihbarat birimlerinin, emniyet birimlerinin ve bürokrasinin içinde yapılandırılmış bir örgütlenme biçimi. Bunlar anti-komünist propaganda yöntemleri eğitiminden geçirilmiş insanlar.

Bunu nereden biliyoruz, 1953’te ABD Bağdat Büyükelçiliği’nin, ABD’ye yakın büyükelçiliklere gönderdiği bir yazıdan. Diyor ki “Irak’ta binlerce üniversite öğrencisini, anti-komünist beyin yıkama programından geçirdik”.

NATO’ya girişimizle beraber, daha çok Seferberlik Tetkik Kurulu içinde, istihbarat birimleri içinde örgütlendiler. Özellikle Atatürk düşmanı, Rus düşmanı ne kadar adam varsa oralara yerleştirdiler, onları asker, sivil, polis, bürokrasi içine yerleştirdiler. Şimdi nerelere kadar sızdılar onu tam olarak bilmiyoruz. Zaten NATO’ya girişle birçok kurumumuzu ABD’ye devrettik.

Mart 2011’de Suriye’de, Ürdün sınırında bir nümayiş oluyor. Nümayişe, yüksek binalardan ateş ediliyor. Nümayişte bulunan göstericilerle altı tane polisi öldürüyorlar. Olaylar böyle başlıyor.

Aynı olay 1 Mayıs 1977’de Taksim’de olmuştu. Taksim’deki olaylarda da bir kavga gürültü yoktu. Tepelerden ateş edildi ve bir provokasyonla, 12 Eylül’e hazırlık yaptılar.

‘FETÖ GLADYONUN UZANTISI’

1990’lı yıllarda Türkiye’de Atatürkçü bilinen sivillerin, Eşref Bitlis gibi vatanseverlerin öldürülmesi, Gladyo operasyonlarıdır. Çünkü Batı ile Türkiye arasında bir kopuş yaşanmaya başladı.

Hrant Dink öldürüldüğü zaman biz basına demeç de verdik, “Hrant Dink’in öldürülmesi diasporanın talimatı ile oldu. Diaspora buna izin verdi”. Diaspora nereye bağlı? ABD istihbaratına. Kim yaptı bu işi? FETÖ’cüler yaptı. FETÖ’cüler nereye bağlı? ABD istihbaratına. Sonra Ergenekon’un üzerine yıkmaya çalıştılar. Tayyip Erdoğan ile FETÖ kavga edince, o zaman gerçekler meydana çıktı. Eğer kavga etmeselerdi biz zaten hapisteydik. Erdoğan FETÖ’ye direnince, Erdoğan’ın üzerine yüklenmeye başladılar. Ve bu işlerin arkasında CIA ve FETÖ olduğu ortaya çıktı. Yani FETÖ aslında, Gladyo'nun bir uzantısı. Gladyo'nun dinci örgütlenmesi.

‘GÖRMEDİK DİYENLER MİLLETİN AKLIYLA OYNUYOR’

“Biz Galdyo’yu görmedik” diyenler, ya milletin aklı ile oynuyorlar ya cahiller… Bunlar bütün asker, sivil, bürokrasi içinde örgütlenmiş, istihbarat faaliyetleri yapan, ABD adına çalışan, sorsan ülkesini kurtaracak diye anti-komünist propaganda içinde yoğrulmuş yapılanmalar. Eşref Bitlis’in şehit edilmesi de bir Gladyo operasyonu…

Gladyo her yere sızmış. Gördük işte MİT’in yarısı FETÖ’cü çıktı. Üç yüz generalin yüz ellisi FETÖ’cü çıktı, Emniyet’te önemli bir miktar FETÖ’cü çıktı. 2008’de Rahmetli Mesut Yılmaz’ın Cumhuriyet’te demeci var. Diyor ki, “Gizli yapılanma MİT’ten Emniyet’e kaydırıldı”. Emniyet’e kaydırıldığını nereden gördük? İşte, biz toparlandık, hapse atıldık. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı yaptı.

‘GLADYONUN ESKİ GÜCÜ YOK’

• Türkiye’de hâlâ Gladyo var mı?

Gladyo örgütlenmesi, tam bitmemiştir. Çünkü ABD hâlâ kendi hatlarını savunmaya çalışıyor.

Biz hapisteyken Şenkal Atasagun imzasıyla bir tablo geliyor: Ergenekon tablosu. Şenkal Atasagun ne diyor: “Ben sahte olduğunu biliyorum ama çekindiğim için verdim mahkemeye.” Biliyor, bunların gerçek olmadığını…

Bunlar her tarafı sarmışlardı. Şimdi önemli ölçüde temizlik yapıldı. Emniyet’te temizlik yapıldı.

Necip Hablemitoğlu’nu öldürenler Ankara’da. MİT de biliyor, Genelkurmay da biliyor. Ama ne MİT Müsteşarı, ne dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı sahip çıktı. Necip’le yakın oldukları halde sahip çıkmadılar. Çünkü Necip’in elinde, İsrail ve ABD’lilerin Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgili belgeler vardı. Onları yayınlayacaktı. Ve o belgeler kayboldu.

Gladyo kimleri öldürüyor? Vatanseverleri. Eski güçleri yok ama bunların yeniden hortlamasını engellemek için tedbirli olmak lazım.

‘BATI’NIN AMACI TÜRKİYE’Yİ KONTROL ETMEK’

• Peki bundan sonraki aşamada Gladyo'nun Türkiye üzerindeki planı ne olabilir?

Türkiye’yi kontrol etmek tabii. Tayyip Bey’in yanındaki ekip nasıl ki Türkiye’yi Batı hattına çekmeye çalışıyor, onların amacı Türkiye’yi kontrol etmek. Türkiye kontrollerinin dışına çıktı, ondan rahatsızlar. Onun için Tayyip Erdoğan’ı tehdit ediyorlar.

• Şu an Cumhurbaşkanı’nın yanında Amerikancı bir ekip var yani…

Olmaz mı. Tayyip Bey de biliyor bunları. Biliyor, kontrol etmeye çalışıyor.

‘ŞEYTANLAR MI HAİNLER Mİ ŞİMDİLİK BİLMİYORUZ’

• ABD ve AB, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye yönelik operasyonlar ve kapatma davası ile ilgili, Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmeye çalışıyor. Bu girişimlere ne dersiniz?

Bunlar basit işler. Ben gerekli yerlere söyledim. İspanya teröre destek veren partileri nasıl kapattı? Ayrılıkçıların ülke dışına gönderilmesine izin yoktur diye AİHM’nin kararı var. Bunları alın. Yani koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Dışişleri Bakanlığı’nı neden devreye sokmuyorlar? Bu kadar basit bir işi Tayyip Bey’in yanındakiler yapamaz. Çünkü onların akılları başka yerlerde. Avrupa Birliği’nde alınan kararların metinlerini, sizin hakkınızda karar alanlara gönderin. Deyin ki, “Bu kararlara istinaden biz de aynı kararları alıyoruz”. Bunu neden yapamıyorlar ben de merak ediyorum. Sanki Türkiye’de birileri, Türkiye’nin aleyhinde çalışıyor. Sanki değil öyle! Çalışıyorlar. Bu kadar basit bir şeyi yapamayan Dışişleri, o zaman diyecek ki, “Beni Cumhurbaşkanlığı bir işe karıştırmıyor, Cumhurbaşkanı’nın yanındaki danışmanlar bu işi yapıyor.” Biz de o zaman diyeceğiz ki, “Tayyip Bey’in yanında hainler var.” Şeytan olduğunu biliyoruz da hainler var mı şimdilik bilmiyoruz. Dışişleri Bakanlığı bir topu atsın, onu görelim.

‘ÜNİVERSİTELERDE FETÖ OPERASYONUNU O EKİP ENGELLENDİ’

• Bir yandan da gözler, Bakanlar Kurulu’ndaki değişikliklerde…

Bunu Tayyip Bey mi yapacak bilmiyorum. Bir örnek vereyim size. Geçenlerde Tayyip Bey, yuvarlak masayı toplamış, gelip diyor ki ona biri, ”Sayın Cumhurbaşkanım, şu şahıs başörtülüdür, namazında niyazındadır, iyi bir kadındır, bunu biz şuraya atayalım”. Tayyip Bey, “Tamam uygundur, atayabilirsiniz” diyor. Hemen yanından kalemden biri diyor, “Efendim, orada görev yapan şu an daha başarılı ve sizin yeni atadığınız biri var”. Tayyip bey de, “E niye bana söylemedi, hemen iptal edin onu” diyor. Görüyor musunuz… Kendisi fark edince, “Hemen durdurun” diyor.

Onun için ben diyorum, Tayyip Bey’i yanındakiler yönlendiriyor. Maliye Bakanı daha evvel Enerji Bakanı'ydı. O zaman biz dedik ki, “Almayın Enerji Bakanlığı’ndan, Enerji Bakanlığı’nda başarılı.” Oldu Maliye Bakanı, adam doları nasıl durdursun?

• İşi bilen insanlar görevlere getirilmiyor mu? Eleştiriler bu yönde.

Bizim bir arkadaşa şöyle diyor Tayyip Bey, “20 tane adam gönderdin bana, çok iyi uzman diye, 19 tanesi FETÖ’cü çıktı”. Tayyip Bey de biliyor işin uzmanları görev başında değil. Bazı yerlerde var tabi. Ama bazı alanlarda da sıkıntılar var. Bunu Tayyip Bey biliyor ama henüz onu kontrol edemiyor.

• FETÖ ile mücadeleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Operasyonlar yapılıyor. Ama hâlâ üniversitelerde bir operasyon yapılmadı. Yapılmasını engelleyen de Tayyip Bey’in yanındaki ekip. Bunu Tayyip Bey biliyor.

• Cumhurbaşkanı’nın yanındaki bu ekiple ilgili neden hareket geçilmiyor?

Bir ara harekete geçildi. Bir ikisi görevden alınacaktı ancak birileri devreye girdi engelledi onu.

‘İRAN’LA ANLAŞSAK DOLAR BEŞ LİRAYA İNER’

• Türkiye yüzünü Avrasya’ya dönmüşken, tekrar Atlantik’in etkisine girer mi?

Türkiye zaten, özellikle Rusya ile kurduğu ilişkileri ile güvenliğini sağlıyor. Eğer bugün Putin direnmese, Türkiye’nin işi zor olur. Bakın İran yalnız kalmıştı, Çin İran’la 25 yıllık anlaşma imzaladı.

Aslında Türkiye’ye İran’dan önemli teklifler var. Ben size petrol vereyim siz bana mal verin… Demirel ağır sanayiyi kurarken Sovyetler Birliği’ne ne verdi? Fındık fıstık. Kendisi söyledi bize. Fındık, fıstık, ceviz verdi, karşılığında demir çelik sanayisini kurdu. Şimdi İran diyor ki “Senin 50 milyar dolara yakın petrole verdiğin para var. Bunu 25 milyar dolara indirirsen, Türkiye’de dolar beş liraya iner.” Bizim dışarıya dolarla en çok ödememiz petrole. Para piyasalarını kontrol etmekle doları düşüremezsin. Çünkü senin her yıl 50 milyar dolar dışarıya ödemen var, petrole, doğal-gaza.