Emlakçılar TCMB’nin önerilerini değerlendirdi: Ölü yatırım, üretime yönelmeli
TCMB, konut ve kira fiyatlarındaki artış hızının yavaşlaması için sahip olunan konuta göre kademeli vergilendirme ve boş konut vergisi önerdi. Öneriyi Aydınlık’a değerlendiren emlakçılar, ‘Gayrimenkul ölü yatırım. Doğru tespit edilirse yatırım üretime, istihdama yönlendirilebilir.’ dedi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın hizmet enflasyonundaki katılığı konut sorunu ile ilişkilendirerek konut ve kira fiyatlarındaki artış hızının yavaşlamasına ilişkin sunduğu öneriler kamuoyunda gündeminde geniş yer aldı. Banka, sahip olunan konut sayısına göre kademeli vergilendirme ve boş konutlara vergi uygulaması, ücretli çalışanlara yönelik değişken faizli ve ödeme esnekliğine sahip konut kredisi gibi önerilerde bulundu. Önerilerin çözüm olup olamayacağını sorduğumuz gayrimenkul piyasası temsilcileri ise doğru tespit yapıldığı takdirde, konutun yatırım aracı olmaktan çıkıp barınma amaçlı kullanılmasına katkı sağlayabileceğini söyledi.
‘DOĞRU HESAP YAPILMALI’
19 Aralık 2023 tarihinde Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede sahip olunan konut sayısına göre vergilendirme yapılması gerektiğini dile getiren İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Adnan Yeşiltaş, şöyle konuştu:
“İnsanların uhtesindeki gayrimenkulleri nasıl değerlendireceği ile ilgili kanunda bir dayanak yok. İnsan, çocuğu evleneceği için bir evin tadilatını yapıp evliliğe kadar bir yıl boş tutabilir veya bir sağlık tedavisi için başka bir şehre giderek evini boş tutabilir. Devlet bunun hesabını nasıl yapacak?
“Ancak daha önce söylediğimiz gibi kademeli vergilendirme sistemi; gayrimenkulun bir yatırım aracı olarak kullanılmasını, gayrimenkul tefeciliğine dönüşmesini önleyerek kaynakların gayrimenkule değil yatırıma ve istihdama aktarılmasının önünü açabilir. Konutun ticari değil de barınma aracı olarak kullanılmasını sağlayabilir. Bir kişinin sahip olduğu her daire başına vergi katlanmalı.”
‘KURUNUN YANINDA YAŞ YANMASIN’
Uygulama için bir sınırlamanın getirilmesi gerektiğini vurgulayan Yeşiltaş, şöyle devam etti: “Örneğin 3-4 daireden sonra katlanmalı vergi getirilmeli. Birisinin iki çocuğu vardır. Onlar için iki daire hazırlıyordur. Bunların üzerine acımasızca gitmek de yanlış. Kurunun yanında yaşı yakmamak lazım. Dolayısıyla bu tür kararlar alınırken bizim gibi sivil toplum kuruluşlarından görüş alınmalı. Gayrimenkul ticareti yapan insanlara sınırlama getirilmesi lazım, bu yapılırken çocuklarının geleceği için ev alanlarla karıştırılmaması lazım. Bunlar uzun uzun düşünülmesi, incelenmesi gereken hassas konular.
“Eş durumu, çocuk sayısı, ücret miktarı değerlendirilmeli. Bir kişinin iki çocuğu, iki dairesi varsa bunun üzerine gidemezsiniz. Ancak yirmi dairesi olan, bu işin simsarlığını yapan insanlar ile ihtiyaç için konut sahibi olanlar iyi ayırt edilmezse iş iyice kayıt dışılığa girecek ve başka sorunlara yol açacak.”
DAR GELİRLİYİ KURTARMANIN YOLU
Gayrimenkule yatırımın ülke ekonomisine katkısı olmadığını ve yatırımların farklı alanlara yöneltilmesi gerektiğini vurgulayan Yeşiltaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Para parayı çeker anlayışı var. Vatandaşın beş dairesi var. Bu kiralardan her yıl bir daire alıyor. Bunun önüne geçilmeli, caydırıcı olmalı. Gayrimenkul aldıkça vergi artmalı. Bu şekilde insanlar başka yatırım araçlarına yönlendirilmeli. Gayrimenkul, ölü bir yatırımdır. Ülkeye bir katma değer sağlamıyor. Bu kaostan en fazla dar gelirli yurttaşlar etkileniyor. Dar gelirlileri kurtarmanın yolu: bir kişinin sahip olduğu gayrimenkul sayısı normalin üzerinde ise kişi bunun emlak vergisi olarak bedelini ödemeli.”
ÖNCE TESPİT SONRA MÜDAHALE
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa:
“Henüz nasıl bir uygulama olacağı belli değil. Vergi mevzuatı konusunda bizim bir kanaatimiz yok. Boş konut konusu bizce biraz muallak. Tam bir tespiti yapılmamış. Kaç tane olduğu, nasıl ortaya çıktığına dair bilgi yok. İBB’nin bir açıklaması oldu. Önce 400 bin, sonra 700 bin dendi. Net bir veri yok. Hangi evler boş; teslim edilmemiş inşaatlar da bu kapsama alındı mı? Hukuken tapuda kat irtifakı konulmuş. Ama kat irtifakı inşaatın henüz tamamlanmadığı bir olay. Bunların tespiti lazım. Keyfi bir biçimde boş tutulan ev sayısı kaç bilmiyorum. Sadece ‘Toplam tapu sayısı şu kadar, bu evler kullanılmıyor, demek ki boş tutuluyor.’ gibi bir mantık var şu an. Tespit edilmeden yapılacaklar afaki olacaktır. Bu uygulama için fırsatçılık yapılarak piyasanın yükselmesine neden olan, evi bu nedenlerle boş tutan vatandaşların tespitinin olması gerekiyor. Gerçekten fırsatçılık varsa devlet müdahale edebilir. Tespit yapılmadan afaki kalır.”
KAYIT DIŞINA DİKKAT ÇEKTİ
Konut sorununun çözülmesi için öncelikle kayıt dışılığın giderilmesi gerektiğini ifade eden Adnan Yeşiltaş, şunları söyledi:
“Gayrimenkul alım-satım işlerinde, her şeyden evvel gayrimenkul alan satan ve kiralama işlemlerinde aracılık yapan insanların yetkilerle donatılması lazım. Berberde, bakkalda, otoparkta gayrimenkul işi yapılmamalı. Aracılık yapan insanların bir sorumluluğu olmalı. Bu işlemler e-Devlet gibi bir elektronik sistemden takip edilmeli. Emlakçılığın kendisi kayıt dışı olduğu için yapılan işler de kayıt dışı oluyor. Gayrimenkul piyasası tümüyle yeni baştan düzenlenmeli. Devlet bir yönetmelik çıkarmış. Seviye 4, Seviye 5 adıyla Türkiye’de herkese, 85 milyon insana belgesi satılıyor. Türkiye’de 85 milyonluk emlak yok.”