23 Ekim 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Emperyal sistemin yeni insan tipi

Bu yüzyıl değişik teknolojilerin geliştiği bunun ekonomik döngüsünün olumlu olduğu bir dönem yaşanıyor. Bilim adamlarının ulaştığı gelişkin düzey dünyanın tüm ülkelerinde yankı buluyor.

Emperyal sistemin yeni insan tipi
A+ A-
DR. EREN FIRAT

Bilim adamlarının çalışmalarının vardıkları sonuçları olumlu bir gelecek için önemli görsek de, bu gelişmelerin toplumumuz ve diğer toplumlar üzerindeki etkilerini saptamak zorundayız. Bu saptamadaki temel düşünce; özetle bilimsel gelişmede zaman içinde aynı ve ayrı kalacak olanların etkilerinin neler olduğunu sıralamaktır. Ne tür faaliyetlerin bizi gelişkin kılacağını da saptamalıyız. Bu, hem sivil hem askeri alanda neler yapılması gerektiğini de bize gösterecektir.

Batı toplumlarının son 500 yıl içinde gösterdiği gelişmeler, onları uygarlığın lokomotifi yapmıştır. Bu gelişmeler içinde sosyal olarak sürecek olanlar üzerinde durulması gereken alanlardır. Özetle bunlar sanatsal kültürel gelişim, kentsoylu sınıfı, nüfus artışı, bilgi artışı sanayileşme ve çağdaşlaşma, aşırı büyük kentlerin ortaya çıkışı Ar-Ge faaliyetlerinde görülecek artış ve benzerleri. Bu eğilimlerin dünya üzerindeki batı egemenliğini daraltacak tüm ülkelere gönenç sağlayacak düzeye çıkarma potansiyeli vardır.

ULUSAL DEĞERLER VE EMPERYAL GÜÇ

Dünya üzerinde ulusların geliştirdiği kahramanlık, yaşam cesaret verici sanat değeri yüksek kitaplar ulusal değerleri artırmakta ülkelerin bağımsızlık mücadelesine ön ayak olmaktadır. Hem emperyal gücün korunması hem de ulusal değerlerin göz ardı edilmesi için erotik, moda, gerilim, sadist, kolay anlaşılır bir yazına gerek var. Bu yazın hem yeni tüketime ön ayak olacak yaşam şekli yaratır hem de emperyal değerlerin etkili olmasını sağlar. Sığ yazın aynı zamanda dili basitleştirerek kolay etki altında kalma yolları yaratır ve mazlum milletler, emperyal güçler tarafından rahat yönlendirilir. Akılda tutulması gereken bir başka nokta yüksek sanat, laik insancı sanattır. Sığ sanat daha tutucu daha az insancıdır. Doğu toplumlarında ergin birey ve önderin ortaya çıkması batının gücünü kıracak faaliyetler içine girecektir. Kent soylu demokrasiler, sosyal devlet bağlamında yürür bu şekilde demokratik hükümetler demokratik öğretinin sürmesini sağlarlar. Bu değerler ulusal değerler bağlı önderlere devredilir ve ülkelerde sosyal adalet sağlanırsa bu ülkelerin duvarlarını aşmak kolay olmaz. Bu durum da yeni pazarlar ve emperyal hedeflere uymayan anlamlar yaratır. Ayrıca bu ülkelerin vereceği yerel eğitim uluslararası olabilmenin önünü tıkar nihai hedeflere engel olur.

Ülkelerin geleceğini istençle ve bilinçle yapabilme sorununda toplumsal süreçlerin denetim altına alınamamış grupları olduğu kadar dünyada verilen eğitimi alıp ulusal olmayı başaran önderlerini de görmek gerekir. Teknik gelişimler ülkeleri dolaştıkça tekrarlardan doğan uysal bir bilgi türü oluşturur. Bu sistemler toplumu düzenleyen ve geliştiren sistemler dışında yerel bir uygulayım özelliği kazanarak egemen sistemin teknik olarak sürmesini sağlarlar. Üretimin parçaları dünya üzerinde üretilen parçalarla bir araya gelmezse bir anlam taşımaz. İlk üretici güç tekeline aldığı bilimi, özü soyutlanmış olarak sunar. Bilim fetiş halinde uzaklaştırılırken yerine geçen üretim bir öğreti oluşturacak özellik göstermez. Bu özelliksizlik, toplumsallaşmayı ve bireysel gelişimin temel ilkelerini zedelemektedir. Bu teknik kılınmış süreç bilimden beklenen düşünsel kısmı atlayarak, teknik kısmının ortak bilinç oluşturmasını sağlanması teknokratik bilinç yaratır. Bu teknokrat ideoloji insanın düşüncesini kısıtlar yaşam alanını daraltır. Daha az ideolojik olan bu bilinç toplumun istediği ilgi alanlarına ulaşma gücü yoktur. Bir takım uygulamalardan oluşan üretim, bireyi yaşamın anlatılı dünyevi tanımından uzak tutar, bu uzaklık dilsel iletişimi de olumsuz olarak etkiler. Teknik bilginin oluşturduğu bilinç kullanma gücümüzü artırmakla birlikte doyurucu duygusal ilişkileri ve dil kullanımını olumsuz etkiler. Yazın bize insanı dünyasını sevgileri nefreti vs anlatarak bizi duygu ve duyarlılıklar dünyasına götürerek bizi bize bağlayan toplumsal değerler yumağı sunar. Buna karşılık teknik olarak bilim nicelleştirilmiş, uysal kılınmış kendine özgü düzenliliklerin alanıdır. İnsanların yaşamak zorunda olduğu dünyayı yönlendirip değiştirir. Uygulanabilir hesaplanmış bir değer olarak teknik yaşamın teğet değerlerini sunar. Bu alanın gelişmesi için eski kurallara bağlı yeni bir dil gelişimi gerekmektedir. Teknokrat bilinci dolduracak bu dil yeni tip yabancılaşmış doğadan kopuk insanın çekirdeklerini oluşturur. İnsan hangi gelişim düzeyinde olursa olsun her zaman insancıl olma eğilimi gösterebilir. Bu teknik evren insana bağlı rekabete bağlı nedenlerle sıkıntıya düşebilir bunun sonucunda teknik üretim tek elde birleşir içerik dolu bir bilim ve yaşam alanı gelişebilir. Bu ilişkiler ağındaki bozulma ulusal ve teknik donanımı gelişmiş önderler aracılığı ile genel gidişi emperyallerin tersine çevirecek eylemlere karşı bireyi nötralize edecek uzaktan birey kumanda teknikleri geliştirilebilir.

DENETİM YOLU

Gelecekte beklenen bilimsel gelişmeler içinde çok sayıda davranış kontrolü kişilik değiştirme teknikleri geliştirilmiştir. Bunları kısaca özetlersek; bireyleri ve örgütleri denetim altına almak için yapılacaklar, insanların davranışlarını etkileyen kamusal ve kişisel davranışlarını etkileyen eğitim ve propaganda teknikleri, elektronik iletişimin kullanılması ve beynin uyarılması, yeni ve olası kontrgerilla teknikleri, cinsiyet değiştirme gibi işlemlerin uygulanması.

Bu çalışmalardan da anlaşılacağı gibi teknik olarak sürdürülebilir emperyal odaklara bağlı üretim ağı ve ilişkisi yeni tip insan yaratmakla olası görülmektedir. Yeni tip insan sığ kültürün sınırlı kullanılan dilin etkisi altında yönlendirmelere açık benlik duygusu parçalanmış her şeye karşın oluşacak itiraz hareketlerine karşı da kontrgerilla donanımı ile sivil itaatsizlik yaratacak bireylere ve eğitimlerine gerek vardır. Emperyaller bizden benliği parçalanmış cinselliği sapkın kendi güdümlerinde birey yetiştirmek istemektedirler. Tarihin acı süzgecinden geçmiş Türk halkı bu oyunu görmüştür. Kendisine açılan bu psikososyal savaşı görecek tuzaklara düşmeyecektir.

Tıp emperyalizm sistem insan biyoloji