Emperyalist dayatmalara karşı omuz omuza
SELENGA ARTAR YAĞCI
LGBT dayatmasına karşı ailelerimiz için ailelerle birlikte gerçekleşen buluşma ve yürüyüş Batı güdümündeki liberalleri çok rahatsız etti. Özellikle sosyal medyada yükselttikleri itirazlara, isimleri lazım değil, bazı popüler kişiler de tivitleriyle maalesef ortak oldu. İtirazcılar genelde iki gruba ayrılıyordu.
Birinci gruptakiler yürüyüşün, dayatmaya ve kültürel yozlaşmaya karşı olduğunu inkâr edip LGBT bireylere karşı olduğunu göstermeye çalışan azılı iftiracılardı. Ayrımcılık yapıldığı, nefret suçu işlendiği iddiasıyla ortaya çıkan bu gruptakiler yalanı damardan yayıyorlardı. İftirayı bu kadar ucuzlatmaya eli varmayan ikinci gruptakilerse yürüyüşü daha çok, bileşenlerindeki çeşitlilik ve “olumsuzluklara” dikkat çekerek eleştiriyorlardı. Kendileri sütten çıkma ak kaşık olan bu kişiler “sakallı sarıklı amcalarla eski manken ablaların bir araya gelmesini”, “tekbir sesleri yükselen bir yerde ulusalcıların bulunmasını”,“dört din değiştiren Tuğçe Kazaz’ın Müslümanlara hitap etmesini” yadırgıyorlar ve küçük görüyorlardı.
YENİ BİR DÜNYA
Önyargılarından sıyrılanlarsa, Atatürkçü kadın ve gençlerle muhafazakâr kişi ve kuruluşların ABD/AB kaynaklı LGBT dayatmasına karşı ülkemiz, bağımsızlığımız ve ailelerimiz için, Türk bayrakları altında ve omuz omuza yürüyebildikleri yeni duruma şahit oluyorlardı. Yeni bir dünya kurulurken Türkiye’nin o dünyada yerini nasıl alabileceğine dair somut bir örnekti bu… Bu yürüyüş bir ilktir ve kesinlikle son olmayacaktır. Ülkemizi ve toplumumuzu ilgilendiren bütün konularda meselenin özü artık nettir. Türk bayrağı altında toplananlar bir tarafta bulunmaktadır; toplanamayıp küçük görenler ve iftira atanlar diğer tarafta…