Emperyalizm mi yaman, anneler mi göreceğiz
Almanya’da, Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Liberaller arasında kurulmaya çalışılan üç partili hükümet görüşmeleri yapılıyor. Sosyal ve mali politikalar, kaynak temini, ekonomi, güvenlik, uluslararası ilişkiler gibi konular dururken üç partinin en önce ve en kolay anlaştıkları konu esrarın yasallaşması olmuş. Gerekçeler ilginç… “Yasa dışı satılan sokak esrarı bağımlılığı artırıyor”, “Küçüklerin korunması için karaborsa satışı kalkmalı, kontrollü satış olmalı”, “Siyasi çıkmazı kıracak bir modernleşme için esrara özgürlük”, “Esrarın vergilendirilmesinden elde edilecek gelir önemli”, vs…
Amerika’dan gözümüze çarpan haberse “Superman”le ilgili… ABD merkezli çizgi roman yayımcısı DC Comics, yeni Superman karakteri Jon Kent’in, serinin devamında biseksüel olacağını duyurmuş. Kasım ayında piyasaya çıkacak olan serinin son romanında Jon Kent, arkadaşı Jay Nakamura ile eşcinsel ilişkiye başlıyormuş. Duyuru ABD’de her yıl 11 Ekim’de kutlanan LGBTİ medeni farkındalık gününde yapılmış. Senarist Tom Taylor’un gerekçesi de şöyle: “Superman sembolü her zaman umut, gerçek ve adaleti temsil etti. Bugün bu sembol daha fazlasını temsil etmeli.”
KURULAN TUZAK
Ne güzel değil mi, emperyalizm yozlaşmış kültürünü bu hafta bir gün Amerika’nın en popüler ve efsanevi çizgi kahramanı Superman’la karşımıza çıkardı, diğer gün Almanya’nın hükümet programında… Her hafta bunun gibi bir, iki haber mutlaka oluyor. Gerekçeler klasik; yasallık, özgürlük, zenginlik, modernlik, medeniyet, adalet… Sorun onlarda değil, onlar işlerini yapıyorlar, sorun bizim Batı bağımlısı ve özentisi insanlarımızda, hâlâ bu tuzaklara nasıl gelebiliyorlar, acaba tuzağa düşmek de onların mı işi?
Fazla kırıcı olmadan şu kadarını söyleyelim. Kültür emperyalizminin yozlaşmış toplum modeline karşı durmak ve uyanık olmak… Bu da bizim işimiz ve gücümüzü milli değerlerimiz, geleneklerimiz, aile kurumumuz, en önemlisi annelerimizden alıyoruz. Uyuşturucuya karşı, bağımlılığa karşı, teröre karşı, yozlaşmaya, cehalete, emperyalizmin her türlü melanetine karşı “Anneler Hareketi”ni güçlendirmek görevimiz.