‘Emperyalizmin çocuklarımızı uyuşturmasına izin vermeyeceğiz’

“Kovid-19 salgını, savaş ve çatışmalar dünya genelinde uyuşturucunun etkisini arttırdı. Bu, çaresizlik ve güvensizliğin derinleşmesine yol açıyor." Bu tespit Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Başkanı Ghada Fathi Waly’a ait. BM Uyuşturucu Madde Komisyonu tarafından Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen toplantıya 128 ülkeden 1400 kişi katıldı. Katılımcılar, uyuşturucunun neden olduğu sorunları ele aldı. Toplantıda bu konuda ailelere de önemli görevler düştüğü vurgulandı. Ghada Fathi Waly, uyuşturucuya karşı ailelere yönelik çalışmalar yaptıklarını, bu kapsamda yaklaşık 10 bin aileye ulaştıklarını anlattı.
Peki uyuşturucu kullanımdaki bu artışa nasıl dur diyeceğiz? Özellikle de gençleri bu uyuşturucu kıskacından nasıl kurtaracağız? Bütün bu sorular akıllara Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin (CKD) yürüttüğü ‘Uyuşturucuya Karşı Anneler’ kampanyasını getirdi. CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür Aydınlık Avrupa’ya yürüttükleri kampanyayı anlattı. Uyuşturucuya karşı mücadelede nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini açıkladı.

BİZE GÖRE AVRUPA’DA UYUŞTURUCU KULLANIMI 10 KAT FAZLA

Birleşmiş Milletler’in ‘uyuşturucu kullanımı artıyor’ tespiti için ne düşünüyorsunuz?

Avrupa Konseyi’nin raporuna göre Avrupa’da uyuşturucu kullanma ve uyuşturucudan ölüm oranı bizim 10 katımız. Emperyalizmin sözde özgürlükçü neoliberal ideolojisi ile kendi ayaklarına kurşun sıktılar. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Madde Komisyonu'nun bu ay yapılan toplantısında, çatışma ortamlarının ve Kovid-19 salgınının uyuşturucu kullanımını çok arttığına işaret edilerek uyuşturucuya karşı ailelere yönelik çalışmalar yapıldığı bildirildi. İlginç değil mi? 70’lerden itibaren aileyi önemsizleştiren Avrupa şimdi döndü, ailelerle çare aramaya çalışıyor. Sonunda, medeniyetin temsilcisi zannedilen emperyalist Batı dünyası da bu sistemle gidilecek bir yol kalmadığını görüyor.

Bu konuda Avrupa’da yaşayan Türklere mesajınız ne olacak?

Avrupa’da Türk olmak, bütün zorluklarına karşın, bizlere sorumluluk yüklüyor. Milli ve manevi değerleri yüksek bir toplum olarak orada insanlığın kaleleriyiz biz... Aile bağlarını güçlü tutmak, özellikle orada büyük önem taşıyor. İnsanlığa acı çektiren bu sistemin sonuna geldik ve yeni, insanca bir uygarlığa yönelişin önde gelen temsilcilerinden birisi olan Türkiye’nin sesi iyi yetişmiş, vatansever, insancıl gençlerimizle Avrupa’dan da yükselmelidir.

Avrupa ülkelerinde zaman zaman esrarı serbestleştirme yolunda adımlar atılıyor. Bu adımlar doğru mu?

60’lardan, 70’lerden sonra, küresel emperyalizmin insanları “özgürleştirme” stratejisi sonucunda Batı “medeniyeti” insanı öyle bir ezdi ki, damardan ağır uyuşturucu kullanımı arttı. Tabii ki sistemin yürütücüleri “biz insanlığa ne yapıyoruz?” demeyecekti; bunun yerine, esrarı sözde masumlaştırıp ağır uyuşturucuları azaltma yoluna gittiler. Uyuşan insanlar cenneti! Esrar bağımlısı olup “özgürleşenler” cenneti! Esrarı masum göstermek, kimyasal değildir demek, bağımlılık yapmaz demek en büyük yalanlardır. Esrarın bağımlılık yaptığı açıktır; genç beyinlerdeki hasarı, zekâ gelişimine olan olumsuz etkisi, şizofreniyi tetiklemesi ve vücutta yarattığı hasarlar bellidir. Ayrıca, uyuşturucuya esrarla başlayanların 5’te 3’ü daha ağır uyuşturuculara yönelmektedir. İşte, emperyalizmin insana yaptıkları ve sonunda getirdiği çözüm budur!

ANNELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

CKD olarak ‘Uyuşturucuya karşı anneler’ kampanyası yürütüyorsunuz. Kampanya ne zaman başladı? Neden böyle bir kampanya başlatmaya karar verdiniz?

Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi kampanyamıza geçen yıl Ekim’de başladık. Aralıksız devam ediyor ve kampanyamızın büyük ilgi görmesi nedeniyle, devam da edeceğiz. Çocuk ve gençleri kıskacına alan her tür bağımlılıkla mücadele, şu anda dünyanın konusudur. Uyuşturucu ve dijital bağımlılık en başta geliyor. İnsan yalnızlaşıyor, kimliksizleşiyor ve giderek değerlerinden kopuyor. Bütün bunlar “modernleşmenin sonucudur, insanın özgürlük, bağımsızlık arayışıdır” gibi sahte bir algı yaratılıyor ve açıktan teşvik ediliyor. Gençleri buradan yakalıyorlar. Çocukların aileyle bağları parçalanıyor. Bu yoldan emperyalizmin milli devletlerin zayıflatılması hedefine ilerleniyor. Nihai amaç budur. Devleti, temel yapı taşı olan aileden başlayarak un ufak etmek…

Biz uyuşturucuyla mücadele projemizi bu temel üzerine oluşturduk. Uyuşturucuyu önlemede ailenin ve özellikle annelerin büyük gücünü gündeme getirdik. Bataklığı kurutmak istiyorsak çocuklarımızla; onlarla hayatı paylaşarak, onlara sorumluluklar vererek, etkili bir iletişim kurarak, makul bir denetim uygulayarak, onlara düzgün rol model olarak ilgileneceğiz. Polisimiz, jandarmamız uyuşturucu arzını önlemede çok başarılı ama talebi de kesmek gerekiyor. Batının, uyuşturucuyu normalleştiren yozlaşmış kültürünün çocuklarımıza boca edilmesine izin veremeyiz. Anne ve ailelere düşen görev, güçlü aile bağlarıyla çocuklarını destekleyerek onları bu saldırılara karşı korumak, bilinçlendirmektir. Özetle projemizin çıkış noktası böyle…

HALKTAN BÜYÜK DESTEK GÖRDÜK

Kampanyanın yarattığı etkilerden bahsedebilir misiniz? Bugüne kadar neler yaptınız?

Kampanyamızı, bağımlılık ve tedavisi konularında uzmanlaşmış bilim insanları tarafından hazırlanan eğitim broşürleri ve eğitim videolarıyla yürütüyoruz. Kampanyaya özel annelerhareketi.com sitesini açtık, bütün eğitim materyallerimiz ve çalışmalarımız orada incelenebilir. Birçok il ve ilçemizde bulunan şubelerimizle çalışmayı birkaç şekilde yürütüyoruz. Şehrin kalabalık yerlerinde masalar açıyor, eğitim broşürlerimiz üzerinden halkımızla görüşmeler yapıyor, broşürlerimizi dağıtıyoruz. Ayrıca, annelerin yoğunlaştığı halk eğitim merkezleri, okul aile birlikleri, Kuran kursları veya özel toplantılar düzenleyerek eğitimlerimizi veriyoruz. Halktan büyük destek gördük. Muhtarlarımızla iş birliği içindeyiz. Valilik, kaymakamlık, belediye kurumları, emniyet birimleri ile görüşüyor, projemizi anlatıyor ve destek alıyoruz.

Geçen hafta Adana Demirspor harekete destek oldu ve sizlere stadını açtı. Bu doğrultuda yeni hedefleriniz var mı?

Uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı ile mücadele birçok cepheden yürütülmek zorunda… Çocuk ve gençleri uyuşturucudan uzak tutarken, onları insan olmanın en mükemmel sonuçlarına ulaştıracak sanat ve spor evrenini de onlara sunmak zorundayız. Özellikle, bütün eğitim sistemimiz bu bakışla düzenlenmelidir. Spor kulüplerinin kampanyamıza desteği çok anlamlıdır. Türk spor camiası bu konuya çok bilinçli yaklaşıyor. Köklü ve başarılı bir profesyonel futbol takımı olan Adana Demirspor’un sahada bizim kampanyamızı tanıtması büyük bir destektir. Aynı şekilde İzmir Spor Kulüpleri Vakfı da bize bu desteği sundu veya maçlara pankartımızla çıktılar. Bu girişimi çeşitli spor federasyonları düzeyinde yaygınlaştıracağız.