Emperyalizmle mücadele günü Filistin’e adandı! ‘Aksa Tufanı bir dönüm noktasıdır’
Küresel Emperyalizmle Ulusal Mücadele günü kapsamında Filistin Meydanı’nda buluşan İranlılar, “Casusluk yuvası” olarak tarif edilen eski ABD Büyükelçiliği’ne yürüyüş yaptı.
4 Kasım Küresel Emperyalizmle Ulusal Mücadele günü kapsamında İran’ın tüm şehirlerinde kutlama törenleri yapıldı. "İdeal Nesille Yeni Dünya Düzeni" ana sloganıyla yapılan törenlerin ana noktası başkent Tahran oldu. Filistin Meydanı’nda buluşan İranlılar, “Casusluk yuvası” olarak tarif edilen eski ABD Büyükelçiliği’ne yürüyüş yaptı. Yürüyüşte İran bayraklarının yanı sıra Filistin, Lübnan Hizbullah’ı ve Haşdi Şabi bayrakları taşındı. Aynı zamanda "İsrail'in suçu Amerika'nın suçudur", "Bütün bu öldürme ve yağma Amerika'nın desteğidir", "Siyonistlere ölüm" pankartları kullanıldı. Gazze’deki direnişe adanan yürüyüşte ABD ve İsrailli liderlerin Filistin’de işlenen cinayetlere dair çeşitli karikatürleri de kullanıldı. Özel gün kapsamında yayınlanan bildiride, Gazze’deki saldırıları nedeniyle İsrail’e çeşitli yaptırımlar uygulanması istendi.
‘EKONOMİK SORUNLARI ÇÖZMELİYİZ’
Eski ABD Büyükelçiliği önünde vatandaşlara hitap eden İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, “Geçen yıl 4 Kasım'da ABD Başkanı, İran'ı özgürleştirmeyi hedeflediklerini ve birkaç hafta içinde bunu yapacaklarını söylemişti. Bunu unutmayacağız. Hesaplama sistemleri o kadar yanlış ki, o zamandan bu yana bir yıl geçti ve biz İran sokaklarındayız. Amerikalılar her zaman ulusal çıkarlarımıza, ilerlememize ve bağımsızlığımıza karşı çıktılar, darbeler ve savaşlar düzenlediler. Tarih şahittir, biz onların karşısında duruyoruz. Onlar başta ekonomik olmak üzere çeşitli alanlarda ilerlememizi engelliyorlar ama biz bu yolda isteyerek yürüyoruz. Nükleer bahane ve yaptırımlarla ilerlememizi durdurmak istiyorlar. En önemli iç meselemiz ekonomik sorunların çözümüdür. Bu sorunlara karşı direniş çok önemlidir ve bunu kutsal bir mücadele olarak görmeliyiz.” değerlendirmesi yaptı.
‘TESLİM OLMANIN BEDELİ DAHA AĞIRDIR’
Hamas’ın başlattığı operasyon hakkında da konuşan Galibaf, “'Aksa Tufanı Operasyonu direnişin pratik bir örneğiydi. Bu operasyon bir dönüm noktası oldu. Açıkça söylüyorum ki liderlik, strateji, jeopolitik konularını takip eden herkes yeni bir dünya düzeninden bahsediyor. Şüphesiz Filistin'deki bu hareket, bu dünya düzeninin denklemlerini ve onun unsurlarını, küresel ve bölgesel düzeydeki hesap faktörlerini değiştirdi. Siyonist Rejim ne yaparsa yapsın asla eski konumuna dönemeyecektir. Siyonist rejim çocukları, kadınları ve evleri çok sayıda bombayla bombalıyor. Bu güç mü? Bu kötülüğün zirvesidir. Bu alçaklığın zirvesidir. Bu çaresizliğin zirvesidir. Tüm bu suçların asıl sorumlusu ABD’dir. Bütün bu suçlar ABD’nin emri ile yapılıyor.” ifadelerini kullandı. Baskılara karşı direnmenin önemli olduğunu vurgulayan Galibaf, “Direniş meselesi sadece bugün için değil, İran halkı ile İslam ümmetinin İslam dini ve Ehl-i Beyt inançlarına dayalı hareketlerin temelini olmuştur. ABD, İsrail ve İngiltere ile müttefikleri ülkemizde her zaman kötü eylemler yapmaya çalışmışlardır. Direnişin mutlaka bir bedeli olacak ama teslim olmanın bedeli direnişten çok daha fazladır. Boyun eğme, uzlaşmanın sonu rezillik ve yenilgidir, ancak direniş yolunun sonu zafer ve şereftir.” şeklinde konuştu.
İSRAİL’E KARŞI SOMUT ADIM ÇAĞRISI
4 Kasım Küresel Emperyalizmle Ulusal Mücadele günü için Tahran yönetimi bir bildiri yayınladı. Bildiride, “4 Kasım, İran İslam Devrimi tarihinin en önemli anlarından biri ve küresel emperyalizm karşısında kutsal direnişin iradesinin ve kapasitesinin bir göstergesidir.” denildi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Güvenlik Konseyi’nin ikircikli politikalar nedeniyle kınandığını belirten bildiride, Gazze için ateşkes çağrısı yapıldı. "Batı Asya'daki mevcut bölgesel kriz, suçlu Amerika'nın barbar ve terörist Siyonist hükümetini silahlandırma, finanse etme ve kışkırtma yönünde izlediği canice politikaların sonucudur. Direniş ekseni Gazze ve Filistin ile sınırlı değildir. Gazze'nin mazlumlarına yönelik vahşi bombalamalar ve imhalar durmazsa, aklınızdan uzak hiçbir senaryoyu düşünmeyin. Silahlarımızın sabrının tükendiğini ve kafataslarınızın ateş menzilinde olduğunu bilin.” denilen açıklamada, tüm İslam ülkeleri ve bağımsız hükümetlerden, İsrail’i kınamaları, siyasi ve ekonomik ilişkileri kesmesi, petrol ve gaz ihracatının durulması istendi.