11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Endonezya BRICS’i sıçratır BRICS Endonezya’yı

Hollanda’nın 350 yıl boyunca sömürgesi olan Endonezya, bugün ekonomide dünyanın en büyüklerinden biri olma yolunda ilerliyor. Endonezya 2030’da Çin, Hindistan, ABD’den sonra 4. büyük ekonomi olmaya aday. Bu iddia bile, Endonezya’nın BRICS’e katılmasının yaratacağı sonuçlar hakkında ipuçları veriyor

Endonezya BRICS’i sıçratır BRICS Endonezya’yı
DR. CÜNEYT AKALIN

Şubat 2024’te BRICS’e başvuruda bulunan Endonezya’nın 2025’in başında tam üyeliğe kabulü, dünya dengelerini etkileyecek önemdedir. En kalabalık İslam ülkesinin BRICS’e katılması ülkemizde fazla yankılanmadı, İslamcılar bile olayın öneminin ayırdına varamadı. Gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş. Öyle mi acaba? Uzaklığın nedeni coğrafi mi, gerçeklerden kopuk siyasetin Batı’ya bağımlılığı mı?

Güneydoğu Asya’yı Okyanusya’ya bağlayan, Hint ve Pasifik okyanuslarının kesiştiği Endonezya Adaları uçsuz bucaksız coğrafyanın adıdır. İngilizce adı “Indonesia” olan ülke, Hindistan’dan başlayarak Asya’nın güneydoğusundan Avusturalya’ya doğru uzanan, yerkürenin çok geniş bir parçasını ifade eder.

Endonezya’nın BRICS üyeliği hem kendisini hem de örgütü sıçratacaktır.

COĞRAFİ-TARİHSEL KONUMU

Endonezya, Hint ve Pasifik okyanusları arasında, Güneydoğu Asya ve Okyanusya’da toprakları bulunan, 17 binden fazla adadan oluşan dünyanın en büyük ada ülkesidir. 700’den fazla etnik grubun yaşadığı, 1 milyon 904 bin 569 kilometrelik yüzölçümüyle dünyanın en büyük 14. ülkesi, Türkiye’den yaklaşık 3 kat büyüktür.

Avrupalı güçler Coğrafi Keşifler sürecinde “Baharat Adası” adı verilen Maluku’yu elde edip bölgedeki ticareti tekelleri altına almak için birbirleriyle savaşırlar. Portekiz, Fransa ve Britanya kısa sürelerle hakimiyet sağlasalar da sonuçta Hollanda 350 yıl boyunca bölgedeki hakim sömürgeci güç olur.

BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ

20. yüzyıl Endonezya’nın bağımsızlık, uluslaşma mücadelesine tanık olur. Endonezya ulusal bilinci 20. yüzyıl başlarında birkaç etkene bağlı olarak ortaya çıkar. Filipinos’un İspanya’ya ve erken Amerikan işgaline karşı mücadelesi, Atatürk’ün Batılı askeri güçlere karşı kazandığı başarılar, Kongre Partisi’nin Hindistan’daki faaliyetleri, özellikle Dr. Sun Yat Sen’in temsil ettiği Batı karşıtı Çin milliyetçiliğinin yükselişi, Japon sanayileşmesi, Japonya’nın Rusya karşısında 1905’te elde ettiği zafer vb. etkenler bir araya gelince, Endonezyalılar Hollanda’nın yardımı olmadan da kendilerini yönetebileceklerini düşünmeye başlarlar.(1)

Ulusal uyanış Hollanda’ya eğitime giden gençlerden başlar. Hollanda’daki medeni hakların ve demokratik yönetimin Endonezya’daki koşullardan çok farklı oluşu gençleri sarsar. Avrupa kaynaklı liberal görüşlerle Çin Devrimi/III. Enternasyonal üzerinden yayılan devrimci görüşler, ülkede düşünce hayatını şekillendirir. Endonezya için tam bağımsızlığı savunan ilk örgütün Komünist Partisi olması(2), ülkenin Çin ile yakın ilişkisinin ürünüdür.

AHMET SUKARNO VE MİLLİ HAREKET

Ahmet Sukarno, Endonezya bağımsızlık mücadelesinin önderidir. Sukarno yüksek öğrenimi sırasında Jong Jawa adlı bir gençlik teşkilâtına katıldı. Bandung şubesi başkanlığına getirildi. Ayrıca Sarekat Islam’ın yayın organı Utusan Hindia başta olmak üzere çeşitli dergilerde yazılar yazdı. O dönemlerde Bandung, yenilikçi dinî ve İslâmcı görüşlerle sosyalist ve komünist fikirlerin sıkça tartışıldığı bir merkez konumundaydı, örgüt sömürge yönetimiyle işbirliğini reddediyor(3), Endonezya’nın tam bağımsızlığını amaçlıyordu. 1927’de Endonezya Milliyetçi Partisi’ni (Partai Nasional Indonesia - PNI) kuran Sukarno ve partisi, kısa sürede Endonezya millî hareketinin merkezine yerleşti.(4)

Sukarno, sömürgeciliğe karşı çıktığı için Hollandalılar tarafından 2 yıl (1929-1931) hapsedildi, Sumatra ve Flores adalarında sekiz yılı aşkın süre sürgünde yaşadı (1933-1942). Mart 1942’de Hint Adalarını işgal eden Japonlarla iyi ilişkiler kurdu, verdiği desteğe karşılık Japonlardan Endonezya'nın bağımsızlığını talep etti. 1 Haziran 1945'te yaptığı ünlü konuşmasında, Pençasila diye bilinen, aslında devrimin programını oluşturan Beş İlke'yi (tek tanrıya iman, adil ve modern toplum, Endonezya'nın birliği, demokrasi, sosyal adalet) tanımladı. (CHP’nin 6 Ok’u ile aynı amaca yönelik ilkeler, benzerlikler dikkati çekiyor; tek tanrıya iman ilkesi Budizm’e karşı önlemdir.) 17 Ağustos 1945'te yani ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombalardan birkaç gün sonra Endonezya'nın bağımsızlığını ilan eden Sukarno, 1945-1965 arasında da Kurucu Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi.

SUKARNO VE DIŞ POLİTİKA

Sukarno 1956’da ilk resmi dış ziyaretini Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptı, bunu ABD ve SSCB ziyaretleri takip etti. ABD’de Başkan Eisenhower tarafından dostane biçimde karşılanmış olsa da, dönemin Dışişleri Bakanı J. Foster Dulles ve kardeşi CIA Başkanı Allen Dulles farklı düşüncedeydiler. Sukarno’nun gezisinin başarısı, Washington’daki birçok kişinin ABD’nin Sukarno’yu kendi taraflarına çektiğini düşünmesine yol açar.(5) Ancak Sukarno’nun birkaç ay sonra Çin’e giderek Çin hakkında övücü sözler sarf etmesi, ardından aynı tutumu Sovyetleri ziyaretinde yinelemesi ABD’nin tavrını değiştirdi. Amerikalılar onun bir hain olduğunu düşünmeye başlarlar. Time dergisine göre Sukarno, komünist liderlerle daha fazla ortak nokta bulmuştu. Sovyetlerce verilen 100 milyon dolarlık yardımla birlikte Sovyet uzmanları stratejik noktalara yerleştirilecekti.(6)

KARŞI-DEVRİM

Endonezya’nın stratejik konumu, Sukarno’nun Bağlantısızlar Hareketi içinde oynadığı rol ABD yönetimini çok endişelendiriyordu. ABD 1965’te Endonezya’da büyük bir darbe tezgahladı. General Suharto, Endonezya Komünist Partisi’ni üst düzey ordu komutanlarını kaçırıp katletmekle ve Parti’yi darbe tezgahlamakla suçladı. İzleyen aylarda Parti’ye yakın olduğu ya da sadece sola sempati duyduğu gerekçesi ile bir milyona yakın Endonezyalı katledildi, ardından Suharto, ABD desteğinde iktidarı ele geçirdi ve 1998’e kadar ülkeyi yönetti. 2016’da açıklanan belgeler, ABD yetkililerinin kurbanların çoğunun tümüyle suçsuz olduğunu bildiklerini, zaman zaman katliam haberlerinin medyaya sızmasını engellediklerini gösteriyor.(7) Suharto Mart 1967’de geçici devlet başkanı, Mart 1968'de devlet başkanı oldu. Sukarno görevden ayrılışından ölümüne kadar Cakarta’da ev hapsinde tutuldu. Sukarnoculuk, 1970'lerin sonlarına kadar yasaklı kaldı, daha sonra Sukarno'nun saygınlığı iade edildi. Suharto “Berkeley Mafyası” adını alacak olan bir grup Amerikalı iktisatçıyı görevlendirdi. Bu iktisatçılar uyguladıkları liberal politikalarla ve doları serbest bırakarak enflasyonu düşürdüler. Ancak doğan açlık tehlikesi USAİD’in(8) pirinç sevkiyatı ile sonlandırıldı.

Suharto iktidara geçer geçmez Soğuk Savaş’ta yansızlık politikasını benimsediğini açıkladı. Aslında bu Sukarno’nun izlediği Bağlantısızlar politikasından uzaklaşmak, Batı bloku ile yakın ilişkiler kurmak anlamına geliyordu. Çin Halk Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkiler 1967’de askıya alındı.

Suharto, güvenliği, acımasızca sağlayan askeri güçlere dayandırdı. Askeri denetimi köylere kadar uzattı. 1983 ile 1985 yılları arasında ölüm mangalarının 10 bin kuşkuluyu katlettikleri tahmin ediliyor. Başta Sukarno’nun muhaliflerini bir araya getiren Suharto’nun Yeni Düzeni, bir süre sonra destekçilerinden koptu, Suharto dar bir askeri kliğin yönetimine dönüşte. “Yeni Düzen” ifadesi halk arasında, yozlaşmayı, entrikayı ve adam kayırmayı çağrıştırdı.

Endonezya BRICS’i sıçratır BRICS Endonezya’yı - Resim : 1

SUHARTO SONRASI

Suharto 1998’e kadar iktidarda kaldı. Sovyetlerin dağılmasından sonra ülkedeki güç dengesi değişmiş, etkili Komünist Partisi güç yitirmişti. Dahası, bütün gelişmekte olan ülkelere yapıldığı gibi Endonezya’ya da dayatılan neoliberal ekonomi politikaları ülkeyi ekonomik olarak da açmazlara sürüklemiş, yoksulluk tavan yapmıştı. 1997 Asya mali krizi Endonezya'yı vurduğunda, Yeni Düzen'in yolsuzlukları durumu daha da kötüleştirdi. 1997-1998 arasında, esas olarak Endonezya'da büyük bir isyan çıktı. İnsanlar şehirlerdeki her şeyi yakıp yıktılar, arabalar, motosikletler, binalar, anıtlar, mağazalar yağmalandı.

1996’da Yeni Düzen’e karşı çıkan güçlerin Sukarno’nun kızı Megavati’nin etrafında toplanmaları, halkı yeni arayışlara yöneltti.

1990’lı yıllar Endonezya’nın zaaflarından yararlanmak isteyen Batılı emperyalistlere fırsatlar yarattı. Katolik nüfus ağırlıklı Doğu Timor ülkeden kopartıldı. Dahası İslamcı güçler de Sumatra Adası’nın en batı ucundan güneye doğru uzanan, Müslümanların nüfusun çoğunluğunu teşkil ettiği Açe bölgesi için özerklik talep ettiler. Merkezi otoritenin zayıflaması yerel çatışmaları yaygınlaştırdı. Batı Kalimantan’da 1996’da mezhepsel şiddet yaşandı, 1999'daki Sambas isyanları ve 2001'deki Sampit çatışması Maduralılara yönelik büyük çaplı katliamlarla sonuçlandı.

Özerklik ve bölünmenin, parçalanmanın eşiğine gelen ülkeyi sağduyu sahibi yöneticiler yeniden istikrara kavuşturdular.

Endonezyalı liderler Doğu Timor'daki gibi bağımsızlık seçeneği yerine, isyancı Açe eyaletine özerklik için referandum önerdiler. Ayrıca sahada daha az askeri personel bulundurarak Açe’de daha yumuşak bir duruş sergilediler.

30 Aralık 1999'da Cumhurbaşkanı Wahid, Papua eyaletinin başkenti Jayapura'yı (o zamanlar “Irian Jaya” olarak bilinirdi) ziyaret etti. Wahid, Batı Papua liderlerini kendisinin bir değişim gücü olduğuna ikna etmekte başarılı oldu. Aynı yılda Wahid komünizmin yasaklanmasına ilişkin 1966 Geçici Halk Danışma Meclisi kararının kaldırılmasını sağladı.

Sonuçta, yöneticiler yerel özerklikleri genişleterek, ülkeyi istikrarsızlıktan ve bölünmekten kurtardı.

Ekonomi 1997 krizinden yavaş yavaş çıktı, istikrara kavuştu. Büyük kargaşaya rağmen Endonezya’nın 2000’li yıllarda büyük bir ekonomik sıçrama yapması dikkat çekicidir. 2023 yılında 1,420 trilyon dolarlık(9) büyüklüğe ulaşan ekonomisi ile Endonezya önde gelen ülkeler arasına katıldı.

Bu ekonomik başarının açıklaması, ülkenin büyük potansiyelini harekete geçirmesidir. Endonezya’nın ekonomik potansiyeli giderek daha çok dikkati çekiyor. Aralarında IMF, Dünya Ekonomik Forumu, Standart Charter vb. Batılı kuruluşların bulunduğu kimi araştırma merkezlerine göre Endonezya, 2030 yılında Çin, Hindistan, ABD’den sonra 4. büyük ekonomi olmaya adaydır.(10) Bu iddia bile, Endonezya’nın BRICS’e katılmasının yaratacağı sonuçlar hakkında bizlere ipuçları veriyor.

Temellerini Ahmet Sukarno’nun attığı bağımsız, üniter, günümüzde hızla gelişen Endonezya, Avrasya’nın temel direklerinden biri olmaya adaydır.

Dipnot:

1- Kahin, Nationalism and Revolution in Indoünesia, Cornell Press, 1952, s. 60

2- G. Kahen, age, s. 50

3- Gandi-Nehru’nun Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde İngiltere’den kopmak üzere geliştirdikleri kavram

4- A. Sukarno’nun özgeçmişi İslam Ansiklopedisinden alındı. https://islamansiklopedisi.org.tr/sukarno-ahmed

5- S. Kinzer, age. s. 291.

6- S. Kinzer, age. s. 291.

7-https://www.theatlantic.com/international/archive/2017/10/the-indonesia-documents-and-the-us-agenda/543534/

8- Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (İngilizce özgün adıyla: United States Agency for International Development (USAID), Amerika Birleşik Devletleri federal hükûmetinin, sivil dış yardım ve kalkınma yardımını yöneten kuruluşdur.

9-IMF verileri, Erişim tarihi 12 Nisan 2023.

10- Şule Perinçek, Teo

BRICS Endonezya