05 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Taşıma kömürle santral dönmez

YK Enerji'nin Akbelen Ormanı'nda 78 hektarlık alanı ağaçsızlaştırması üzerine başlayan tartışmalar devam ediyor. Uzmanlar, taşıma kömür alternatifi ile elektrik üretiminin risklerine dikkat çekerken, sektör temsilcileri uygun teknoloji ile sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu kaydetti.

‘Enerji güvenliği kamu yararı için’

Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji)'nin elektrik üretimine devam edebilmek için 78 hektarlık orman alanındaki ağaçları kesecek olması üzerinden başlayan tartışmalar, madencilik ve çevreye etkileri konusunu yeniden gündeme taşıdı.

Söz konusu kesimi engellemek için İkizköy'de 1 haftadır süren eylemler de büyüdü. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden bölgeye giden eylemcilerle kolluk kuvvetleri arasında arbede çıktı. Öte yandan temiz enerji elde etmek için santralin üretime ağaçları kesmeden yenilenebilir enerji ile devam edip edemeyeceği de kamuoyunun aklındaki sorular arasında. Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) eski Genel Müdürü ve Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TERSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İzzet Alagöz, bu soruyu yanıtladı.

Aydınlık'a konuşan uzmanlar, Türkiye'nin enerji arz güvenliği için ne "her şeye rağmen madenciliğin" ne de "madencilik için her şey" görüşlerinin doğru olmayacağını ifade etti. Durumun, kamu yararı penceresinden incelenmesinin ülke madenciliği ve çevre açısından faydalı olacağına dikkati çektiler.

'ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ PLANLANARAK KURULDU'

Söz konusu termik santralin devlet tarafından yapılan planlamalarla kurulduğunu ifade eden Dr. Alagöz, şunları kaydetti:

"Devlet, aşağı yukarı elli yıllık bir planlama yaparak Türkiye'nin neresinde elektrik ihtiyacı var ise oraya santral kurmuş. Burası da bu planlamanın bir parçası. Firmaların değil devletin kurduğu bir santral. Özelleştirmeyle özel sektörün işletmesine geçse de planlama devlete ait. Dolayısıyla ülkenin enerji arz güvenliği ve enerji ihtiyacı dikkate alınarak kurulmuş. Bu santralden vazgeçme şansımız neden yok? Çünkü kurulu güçte Türkiye'nin yüzde ikisini üretimdeyse Türkiye'nin yüzde iki buçuk üç arası elektrik üretimini yapıyor. Bölgenin ise yüzde altmış iki elektrik ihtiyacını karşılıyor. Dolayısıyla bu kadar büyük bir santralden vazgeçme şansımız yok. Milyarlarca dolar yatırılmış bir santralden bahsediyoruz.

İKİ ÖNEMLİ SORUN

"Bunun yanı sıra her termik santral bulunduğu madenin teknik özelliklerine göre tasarlanarak terzi usulü kurulur. Dolayısıyla başka bir madenden kömür taşıyarak burayı çalıştırmak da mümkün değil. Bu, iki türlü sorun yaratır. Ya oraya uygun olmadığı için çevreyi çok daha fazla kirletecek farklı özellikte bir kömür yakacağız ya da kalorifer değeri çok yüksek olan ancak bu sefer de santrale yanma, patlama ve iş güvenliğiyle ilgili riskleri beraberinde getirecek başka özellikte bir kömür gerekecek, ki bu da mümkün değil. O yüzden bu madene ulaşmamız gerekiyor.

25 BİN AĞAÇ KESİLECEK

"Bu madenin olduğu bölgede de orman var. Ormanları ve ağaçları hepimiz seviyoruz. Bunun zarar görmesini istemiyoruz. Ancak Akbelen Ormanı 28 bin 307 hektarlık alanda kurulu. 78 hektarlık kısımın toprağını kaldırarak altındaki madene ulaşılması gerekiyor. Bunun için de maalesef 20-25 bin kadar ağaç kesilmesi gerekiyor. Ama firmanın bunun karşılığında da en az 2 ağaç dikme gibi bir taahhütü var. Dolayısıyla bu çevre adına bizim göreceğimiz zararı fazlasıyla karşılayacak bir miktardır.

Taşıma kömürle santral dönmez - Resim : 1

'GÖÇ DE ÇEVRE FELAKETİDİR'

"Üstelik çalışan insanların yüzde 75'inin de bu bölge halkından insanlar olduğunu dikkate alırsak bu santralin kapatılması ve durması durumunda bölgede çok yoğun ve güçlü bir işsizlik meydana gelecek. Doğal olarak da başka şehirlere göç başlayacak. Bu da çevre felaketidir ve istediğimiz bir şey değil. Halkımızın kendi yaşadığı bölgede iş bulup çalışabilmesi, geçimini idame ettirebilmesi herkesin tercihidir.

Ülke ekonomisinin katkısını bir tarafa koyarak bölgeye katkısının çok ciddi oranlarda olduğunu düşündüğümüzde bu santralden vazgeçme şansımızın yine olmadığını görüyoruz.

"Ormanın tamamı kesilecek olsa bunun telafisi yok. 28 bin hektardan 78 hektarı alınacak. Bu da, bölgenin ekosistemine etki edecek bir oran değildir. Bunun madencilik faaliyetlerinin tamamlanmasına müteakip yeniden ormana dönüştürüleceğini de hesap edersek sadece geçici bir süre için bu bölgenin çok küçük bir alanının kapatılıp daha sonra yeniden orman olarak uzun vadede ülkemize tekrar kazandırılacağını göreceksiniz.

'DEVLETİN TUTUMU KATI'

"Zaten madencilik yaptığımız her yerde devletin kesinlikle çok katı bir tutumu var. Tüm madencilik yapılan bölgelerde madencilik faaliyetleri bitirildikten sonra ağaç dikilir. Biz devlet olarak bunu yapıyorduk. Şimdi özel sektöre devrettiğimiz santrallerde, madenlerde aynı süreci takip ediyoruz. Türkiye'de de birçok örnek var. Dünyanın da birçok yerinde madenlere ulaşabilmek için üzerindeki bitki örtüsü geçici olarak kaldırılır. Daha sonra madencilik bitince bitki örtüsü eskisi gibi yeniden kurulur. Burada da öyle olacak."

YK ENERJİ'DEN BİLGİLENDİRME

Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) iddilara ilişkin açıklama yaptı. Elektrik üretim ünitelerinin tamamında baca gazı arıtma sistemlerinin Avrupa Birliği standartlarında geliştirilmesi ve verimlilik artışı için Türkiye'deki ilk ve tek rehabilitasyon yatırımını toplam 280 milyon Euro bedelle hayata geçirdiklerini bildiren şirketin açıklamasında şunlar öne çıktı:

- "Santrallerde kullanılan yerli linyit kaynağı sayesinde sadece 2022 yılında 1,3 milyar metreküp doğal gaz ithalatının önüne geçilmiştir. Bu sayede, cari açığın kapatılmasına her yıl 1 milyar dolar pozitif katkı sağlanmaktadır.

EKONOMİK FONKSİYONLU ORMAN

- "Kamuoyunun gündemindeki ruhsatlı maden sahamız içerisinde yer alan Akbelen ormanı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından yüzde 93’ü endüstriyel odun üretimi fonksiyonlu, yüzde 7’si ise odun dışı ürün olarak planlamış ve ülkemizin birçok bölgesinde de var olan kesime tabi ekonomik fonksiyonlu plantasyon (ağaçlandırma) alanı olarak tanımlanmıştır. Söz konusu bölge büyük çoğunluğu sonradan yetiştirme bir orman olup, ekosistemi birbirine bağlayan özelliği bulunmamaktadır.

ALTERNATİF OLMAKTAN UZAK

- "Özellikle belirtmek isteriz ki, burada üretilen enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ikame edilebileceği iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır... Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile sürekli üretim yapabilecek teknolojiler henüz yeterince gelişmediği için, söz konusu kaynaklar bu ölçekte bir baz yük santralinin alternatifi olmaktan uzaktır.

TAAHHÜT VERDİLER

- "Şirketimiz ile Orman Genel Müdürlüğü arasında 2020 yılında imzalanan 'Gönüllü Ağaçlandırma İşbirliği' protokolüyle ülkemiz genelinde 3 milyon fidan dikimi gerçekleştirilmiş ve söz konusu miktar 2000 futbol sahası büyüklüğünde bir alana denk gelmektedir. Hedefimiz bu sayıyı 2025 yılı sonuna kadar 5 milyona çıkarmaktır."

SÜRDÜRÜLEBİLİR MADENCİLİK YAPILABİLİR

Taşıma kömürle santral dönmez - Resim : 2

HABER MERKEZİ

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu,

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, “Maden Sektörü İstişare Toplantısı”nda Bergamalı madencilerle bir araya geldi. Bergama’nın sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleriyle Türkiye’nin 13. ve İzmir’in ilk UNESCO Dünya Mirası kenti olduğunu dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Bergama’nın tarihi özelliklerinin yanı sıra değerli maden rezervleri ile ön plana çıktığını vurguladı. Alimoğlu, "Bergama 2022 yılında 21 milyon dolar doğal taş ihracatı gerçekleştirdi." dedi.

HEDEF DENGEYİ KURMAK

Toplumsal mutabakat ve farkındalık ile doğa ve maden arasındaki dengeyi kurarak, ülkemizin toprak altındaki cevherlerini zenginliğe dönüştürme hedefinde olduklarının kaydeden Başkan Alimoğlu şunları söyledi:

"Çevreci ve teknoloji uygulamalarını etkin kullanarak, sürdürülebilir madenciliği gerçekleştirebiliriz. Bunun için ihtiyacımız olan tek şey ilgili Bakanlık ve Yerel Yönetimlerimizle, dernek ve odalarımızla iletişim halinde kalmaktır. Madencilik, bilinenin aksine mevzuatlara göre sıkı bir şekilde denetlenmektedir ve zorlu izin süreçlerinden geçmektedir. ÇED Yönetmeliği’nde madencilik projeleri, faaliyet yapılacak sahanın büyüklüğü ve projenin türüne göre EK-1 ve EK-2 olarak ikiye ayrılmıştır. Her iki rapor da ilgili kurumlardan uzmanların iştirak ettiği sıkı bir denetimin ardından oluşturulur." dedi.

5 YILDIR RUHSAT YOK SEKTÖR ŞİKAYETÇİ

Bergama’da 5 yıldır sonuçlandırılmamış ruhsat başvurusu olduğunu belirterek başvuru süreçlerinin hızlı sonuçlandırılması talebinde bulunan Alimoğlu, şöyle devam etti:

"Bölge madencilerimiz, 2018 yılından bu yana EK-2 raporu gereklilikleri sağlamış olmalarına rağmen, Çevre il Müdürlüğünün getirdiği zorunluluk ile Ek-1 raporu için Ankara’ya müracaat etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Bölgemizdeki doğal sit çalışmaları yüzünden ÇED sürecinde, Ek-1’e ilk defa müracaat edip, 2018 yılından bu yana bekleyen ve sonuçlandırılmamış 7 ruhsat bulunmakta olup, kapasite artışı için ise müracaat edip sonuç alamamış 3 ruhsat olduğunu da bilmekteyiz. Madencilikte ruhsat başvuruları hızlanmalı."

Ege Maden İhracatçıları Birliği TİM Genel Kurulu Delegesi ve Bergama Granit Üreticileri Derneği Başkanı Burak Ürper de yaptığı konuşmada, madenlerin insanlığın gelişiminde büyük pay sahibi olduğunu, 90 çeşit madenin 70 tanesinin Türkiye’de çıkarıldığını, MTA verilerine göre maden rezervlerinde 132 ülke arasında 28'inci sırada yer aldıklarını kaydetti.

Bergama’da perlit, demir, altın, kömür ve granit işletmeleri olduğunu, 35 granit işletmesi bulunduğunu dile getiren Ürper, “Bergama’daki granit işletmeleri bin 500 – 2 bin kişi istihdam edilirken, 35 milyon dolar ihracat yapılıyor.” diye konuştu.

Aydınlık Milas Muğla Türkiye elektrik