Enerji için acil eylem planı
Önce fiyat ardından arz krizi yaşanan enerjide Türkiye'nin 2019-2023 stratejik planı kadük duruma düştü. Dünyadaki çalkantı sürerken yeni iç krizler yaşamamak için temkinli tedbirli yeni bir acil eylem planı hazırlanmalı.
İran'dan doğal gaz akışının aksaması ile soğuk kış aylarında konutlara verilen gazın kesilmemesi için sanayiden feragat edildi. Gaz kısıntısının ardından sanayi için elektrik kesintileri de gündeme geldi. İran'dan yıllık 10 milyar metreküp, günlük ise 30 milyon metreküplük bir akış söz konusu. Haliyle yüzde 15-20'lik bir arz İran hattının kapanması ile devre dışı kalmış oldu. Bu oldukça yüksek bir oran. Daha önce küçük çaplı da olsa benzer krizler yaşandığı halde tedbir alınamaz mıydı? Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Enerji Politikaları ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Leyla Karakaya'nın kaleme aldığı çalışmaya göre, “Enerji krizi göz göre göre geldi.”
SÖZLEŞMELER BİR MÜDDET KORUDU
Karakaya, TEPAV'ın internet sitesinde dün sabah yayınlanan yazısında şu tespitlere yer verdi: “Kısa vadede bir enerjiye erişim ve enerji maliyetini karşılayabilme sorunumuz var. Çifte kriz yaşıyoruz: Arz güvenliği ve fiyat. Uzun vadede ise enerjinin sürdürülebilirliği sorunumuz var, şimdilik onu başka bir bahara bırakalım.... Avrupa’da, özellikle İngiltere’de enerji şirketleri birbiri ardına batıyor. Avrupa’da spot doğalgazın fiyatı 2021 yılbaşına göre yıl içinde dönem dönem 15, elektriğin fiyatı ise altı katına kadar çıktı. Maden işleyen ve gübre üreten fabrikaların faaliyetleri ya sınırlandırıldı, ya da askıya alındı. Türkiye, bu dev krizden kendisini uzun vadeli sözleşmeleri sayesinde bir nebze koruyabildi. Ta ki şimdiye dek. Adım attığımız bu yeni yıl, muskamızı söküp attı.”
KRİZİ ÇIKARAN ABD OLDU
TEPAV Enerji Politikaları ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Leyla Karakaya'nın yazısında şu kritik tespit yer aldı. Daha önce enerji tüketici olan ABD kaya gazı ile LNG ihracatçısı hale gelince agresif bir satış politikasına girişti. Bu durum “bir yandan doğalgaz piyasasını küreselleştirirken, bir yandan da fiyatları baskıladı.” Kovid süreci ile talep düşmesine karşın üretim sürdü, petrol ve LNG tankerlerinin liman liman dolaştığı haberleri hala hatırlarda. İşte Karakaya bu gelişmelere işaret ederek diyor ki: “Sonuçta 2020 yılında küresel doğal gaz fiyatları iyiden iyiye baskılandı. Yeni üretimler için yapılacak yatırımlar bir yana, mevcut altyapının bakım onarımı bile salgınla beraber ertelendi.” Bunun yanında 22 Ocak'ta Aydınlık'ta yayımlanan “Kesintinin sebebi ABD ambargosu” başlıklı haberimizde biz de şu bilgiyi aktarmıştık: “İranlı kaynaklarımız ayrıca ülkenin enerji altyapısına yatırım yaparak doğal gaz arzını artırmak istediğini ancak ABD ambargosu yüzünden bunu yapamadığını belirtiyorlar. Yıllardır süren ABD ambargosunun bir ülke ve komşularına olan olumsuz etkisi bu tür kriz durumlarında çok daha belirginleşiyor.”
FİYAT KRİZİ OYUNU BOZDU
“Nerede hata yaptık?” diye soran Leyla Karakaya, 2021 yılına yaklaşırken Türkiye'nin ucuz LNG fiyatı sayesinde kurduğu oyun planının işlediğini ancak dengelerin değişmesiyle bunun tersine döndüğünü yazısında anlattı. Enerji fiyat krizi ile birlikte daha önce sözleşmeleri yenilemekte geciken Türkiye'nin bu kez hem Rusya hem de Azerbaycan tarafı ile sözleşmeleri orta vadeli olarak tesis ettiğini aktaran Karakaya, “Burada enerji yönetimine çok yüklenmenin anlamı yok belki. Bir kumar oynadılar ve kaybettiler. Küresel enerji fiyatlarının çıldırmasından Türkiye’yi koruyacak pek az mekanizma vardı.” dedi.
ARZ KRİZİ BİZİM SUÇUMUZ
Arz krizi tarafında ise enerji yönetimininin sorumlu olduğunu ifade eden Karakaya, şunları vurguladı: “Türkiye, doğalgaz alım noktalarını ve tesislerini çeşitlendirirken, aynı özeni Türkiye içindeki şebekenin geçişkenliklerine gösteremedi. Eğer sisteme sokabildiğiniz doğal gazı sistem içinde iletemiyorsanız, sisteme ne kadar doğal gaz sokabildiğinizin de çok önemi kalmıyor. Türkiye’nin doğal gaz altyapısına baktığımızda, tek bir kompresör istasyonun yapımının on yıl sürebildiğini görüyoruz. Bu kadar uzun sürmesinin nedeni teknik olamayacağına göre, bir vizyon sorunu var demektir. Depolama tesislerimizde de benzer bir durum söz konusu. Ben sektöre girdiğimden bu yana, yani on küsür yıldır, depolama tesislerinin kapasitesinin artırılması gerektiği konuşulur. Yine haksızlık etmeyelim, burada da son yıllarda belli bir aşama kaydedilmediğini söyleyemeyiz. Ancak depolama söz konusu olduğunda uluslararası standart, tüketiminizin yüzde 20’sini depolayabilmektir. Bizim iki tesisimizin toplam kapasitesi ise tüketimimizin yüzde 5’inin biraz üzerinde.”
İRAN SORUNU YENİ DEĞİL Kİ!
“Üstelik biz 2021-2022 kışına depolarımız tam dolu halde bile girmedik. Fiyatlar yüksek seyrettiğinden, depoları doldurmak konusunda tereddüt edildi. Burada da bir kumar oynandı, yine kaybedildi.” yorumunu yapan TEPAV Enerji Politikaları ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Karakaya, “Giriş noktalarını ve depolama kapasitenizi alt alta toplayıp günlük 375 milyon metreküplük giriş kapasitem var, talepte de bugüne dek 288 milyon metreküpü geçmedim, kafam rahat diyemiyorsunuz. Ocak 2022 krizinin bize gösterdiği gibi. Son beş yılın dördünde İran’dan gelen doğal gazda ya bir kesinti, ya bir kısıntı, ya da bir arz kaygı söz konusu oldu. Peki, biz bunun projeksiyonunu doğru yapabildik mi?” diye sordu.
'UYGULANAN BİR PLAN DEĞİL'
Sanayi tarafında stratejik sektörleri belirlemeden zorla gaz ve elektrik kesintisi yapılmasını eleştiren Karakaya, sonuçları hesaplanmadan alınan bu kararlara ilişkin, “Enerji yönetimine acil eylem planınız yok denince bozuluyorlar, ama kusura bakmasınlar; bu uygulanan, bir acil eylem planı değildir.... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019-2023 Stratejik Planı çoktan kadük oldu. Yeşil dönüşümün dayattığı üzere enerji denklemini nasıl dönüştüreceğimize, kömürün payını azaltma zorunluluğumuza, su rejiminin değişmesiyle hidroelektrik kapasitemizi kullanıp kullanamayacağımıza, yenilenebilir enerjinin kesintililik sorununa nasıl çere bulacağımıza, hanelerin ve sanayinin enerji ihtiyacının nasıl dengeleneceğine, giriş noktalarına, kaynak çeşitliliğine, şebeke tasarımına, depolama kapasitesine, yeni teknolojileri geliştirme becerimize bütüncül bakarak, acil durumları, krizleri de dikkate alan, temkinli, tedbirli yeni bir plan oluşturulması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
BAKAN DÖNMEZ: KRİTİK İMALATTA SINIRLAMA YOK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerji kesintilerinin İran tarafında bir istasyonda meydana gelen kaçaktan kaynaklandığını hatırlatarak, “Sorun kurulu güç kapasitesinin yetersizliği değil, anlık olarak İran'dan gelen gazın kesintiye uğraması durumudur. Bunu da birkaç gün sonra atlatacağız.” dedi. Önceki gün Habertürk televizyonunda Kübra Par'ın sorularını yanıtlayan Dönmez, hafta sonu bakan yardımcısı başkanlığında bir ekibi İran'a gönderdiklerini, İran’ın 10 gün içinde bu işin çözüleceğini deklare ettiğini söyledi.
VATANDAŞI VURMASIN DİYE
Dönmez, sanayicilerle temasa geçerek 10 günlük süreci planladıklarını belirtti. Talep artışı öngörüsüyle yeraltı depolama kapasitelerinin artırıldığını belirten bakan Dönmez, dört terminalden 100 milyon metreküpün üzerinde gazı sisteme verebilir hale geldiklerini anlattı. Ancak olağanüstü kış şartları nedeniyle 81 ilin 73'ünde geçmiş yıllarda olmayan düzeyde bir tüketimin söz konusu olduğunu hatırlatan Bakan Dönmez, kritik imalat sektörünün enerji çekişinde sınırlama yapmadıklarını vurguladı ve “Sanayi kesiminde birkaç günlük kısıntı yaparak vatandaşımızın etkilenmemesine gayret ediyoruz.” dedi.
‘FİYATLARA ETKİ BEKLEMİYORUZ’
Dönmez, sanayicilerin talebine göre, ham madde veya teçhizat zayiatına neden olmayacak şekilde hareket ettiklerini anlattı: “Diyelim ki üretim hattı başlamış, devam ediyor, onlara o istisnalar, müsaadeler tanınıyor. 2-3 günlük kesintiden bahsediyoruz. Sektörümüzün önemli kısmı belli stok seviyesiyle giden firmalarımız. Özellikle gıda gibi temel ihtiyaç maddelerini sürecin dışında tutuyoruz. Dolayısıyla fiyatlara olumsuz etkisini beklemiyoruz.”
Bakan Dönmez ayrıca Rusya tarafından gaz tedariğinde herhangi bir sorun olmadığını taahhütlerin yerine getirildiğini, ayrıca yüzer depolarda bulunan tesislerden yeterli miktarda gazın sisteme aktarıldığını söyledi.
FATURALARI KONTROL EDİN!
Bakan Dönmez, vatandaş faturasında yanlışlık olduğunu düşünüyorsa, EPDK web sitesinde ‘faturamı nasıl denetleyebilirim, kontrol edebilirim’ uygulaması üzerinden kontrol edebileceğini de belirterek şunları söyledi: “Bir itirazı varsa Bakanlığımıza, EPDK'ya ve dağıtım şirketine yapabilir. EPDK'ya başvurabilir. İlgili bölge dağıtım şirketine de başvurabilir. Bunları elektronik ortamda da yapabilir. Bunların hepsini takibini yaparız.”
AMBALAJCI DA MUAFİYET İSTEDİ
Ambalaj sektörü de doğalgaz ve elektrik kısıntılarından muafiyet istedi. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, ülkemizdeki tüm organize sanayi bölgelerinde (OSB) 72 saat süreyle elektrik kısıntısının yanı sıra doğal gazla ilgili uygulanacak olan sınırlandırmalara ilişkin yaptığı açıklamada, “İlaç, et ve süt ürünleri başta olmak üzere gıda, içecek, sağlık ve temizlik ürünlerini kapsayan sektörlere hizmet veren bir sanayi olarak fabrikalarımızda doğal gaz ve elektrik kısıntıları için muafiyet talep ediyoruz.” dedi. Sarıbekir, “Fabrikalarımızın üretime devam etmesi, ambalaj tedarikinin ve ekonomik hareketliliğin mümkün olması anlamına geliyor. Bu şartlar altında bizlerin de doğal gaz ve elektrik kısıntısından muaf tutulması gerekiyor. Konuyla ilgili sevindirici gelişmelerin yaşanmasını talep ediyoruz.” dedi.
BOTAŞ: BORCUMUZ YOK DEPOLAR DA KULLANIMDA
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'den (BOTAŞ), doğal gaz depolarının beklenenden daha az dolu olduğu iddialarına ilişkin, "Depolar yaz dönemlerinde doldurulup kış dönemlerinde ihtiyaca göre kullanılmaktadır. Depo doluluk oranları kış koşullarına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Mevcut durumda ortaya çıkan kış koşullarındaki doğal gaz talebini karşılamak adına doğal gaz depolarımız planlamalarımız çerçevesinde azami seviyede kullanılmaktadır." bilgisini verdi.
Kurumun Twitter hesabından yapılan açıklamada, sosyal medyada yer alan iddialara yanıt verildi.
Açıklamada, "Türkiye yaz aylarında gaz fiyatları yükselince depolardaki gazı bitirdi" iddialarına yönelik, şunlar kaydedildi: "Türkiye’nin yaz dönemi doğal gaz talebi uzun dönemli doğal gaz alım ve satım anlaşmalarımıza bağlı boru ve LNG arz kaynaklarından sağlanmaktadır. Yaz döneminde doğal gaz depolama tesislerimizde depolama yapılmakta olup her yıl olduğu gibi bu yıl da planlamalarımız kapsamında depolama tesislerimizde azami miktarda doğal gaz depolanmıştır. İhtiyaç duyulan günlerde doğal gaz depolarından gaz kullanımı yapılmaktadır." Açıklamada ayrıca, doğal gaz tedarikindeki aksamada borç nedeniyle kesintiler olduğu iddiaları da yalanlanarak, İran dahil hiçbir ülkeye borç bulunmadığı bildirildi.
KARA PAZARTESİ'NİN KIYISINDAN GEÇİLDİ
Piyasalar haftaya sert düşüşle başladı. Alnus Yatırım'ın piyasa notunda tarihe az daha "Kara Pazartesi" olarak geçecek olan günde yaşananlar şöyle özetlendi: “Hafta sonu kripto paralar yüzde 20 civarında düşmüştü.
Haftaya Asya da negatif başlamışken Avrupa'da Rusya borsası yüzde 8 düşerek yılbaşından beri kaybını yüzde 20'ye taşırken Stoxx Europe 600 yüzde 3.8 ve diğer Avrupa ülke endeksleri yüzde 4 civarında değer kaybederek günü tamamladı. Türkiye'de ise güne hafif kayıplarla başlayan BIST100, direnemedi ve günü yüzde 5.02’lik değer kaybı ile 1910 puanda kapattı. Üstelik gün sonu bile değil, saat 17.47'de devre kesici ile tüm işlemler durunca bitti.” Piyasalardaki bu etkiye olası Rusya-Ukrayna savaşı bahane gösterildi. Savaşın halihazırdaki enerji krizini derinleştirmesinden endişe ediliyor. ABD borsaları da güne düşüşle başlasa da tepki alımları ile günü tamamlayımca Asya ve Avrupa etkisi sınırlandı. Diğer yandan ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ocakta aylık bazda 55'e düşerek 15 ayın en düşük seviyesine indi. Bu karşın endeks faaliyetlerde canlılığa işaret ediyor.
GÜVEN YÜKSELDİ KAPASİTE AZALDI
Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre imalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, ocakta bir önceki aya göre 1.1 puan azalarak yüzde 77.6 seviyesine geriledi. Buna karşın 2020 Ocak ayı kapasite oranı son dört yılın en yüksek düzeyi olarak not edildi. Aralık ayında düşen Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise, ocakta bir önceki aya göre 3.4 puan artarak 109.5'e yükseldi.
TÜİK'in dün açıkladığı sektörel güven endeksindeki değişim ise şöyle oldu: hizmet sektöründe yüzde 1.2, perakende ticaret sektöründe yüzde 2.5 artış, inşaat sektöründe yüzde 5 düşüş. Böylece hizmet sektöründe endeks değeri 120.2'ye, ticaret sektöründe 124.4’e çıktı. İnşaat sektöründe ise 85.5’e geriledi.