Enerjide millileştirme faturayı ucuzlatacak

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, dağıtım özelleştirmelerinden sonra sektörün geldiği büyüklüğü ve yaptıkları çalışmaları anlatmak üzere basın mensupları ile bir araya geldi. Söz konusu enerji sektörü olunca haliyle toplantının konusu el yakan elektrik ve doğalgaz faturalarına geldi. Hazırladığı sunumda son 15 yıl içerisinde kömür, doğalgaz fiyatı ve dolar kurundaki artışları gösteren Zaimler, dünyada artan emtia fiyatlarının yanında TL'nin dolar karşısındaki değer kaybının da faturanın artmasına neden olduğu söyledi. Bu noktada ülke olarak yerli ve yenilenebilir kaynaklarla enerji arzı sağlamamızın önemine işaret eden Zaimler, “Bu alanda millileştirme lazım. Daha fazla Türk mühendisliği lazım. Yabancı size sattığı ürünü nereye kuracağınızı ondan ne kazanacağızı biliyor ona göre fiyat veriyor” dedi.

KAMULAŞTIRMA GÖRÜŞÜMÜZÜ İLETTİK

Piyasadaki her mal ve hizmette olduğu gibi enerjinin de gerçek maliyetle fiyatlandırılması görüşünü savunan ELDER Başkanı Zaimler, “Aksi halde israf başlıyor” ifadesini kullandı. Özellikle elektrik enerjisini ithal ettiği doğalgaz ve kömürden sağlayan Türkiye gibi bir ülke için israf ülke kaynaklarının dışarı akması demek. Bu anlamda ülkenin enerji tasarrufu noktasında çok titiz olması gerekiyor. Zaimler'e, gazetemizin elektrik sektörünün kamulaştırması talebini içeren bir manşet attığını hatırlatarak, doğu bölgelerimizde özellikle tarımsal üretim yapan üreticilere hizmet veren bazı dağıtım şirketlerine yönelik ciddi şikayetler olduğunu aktardık. ELDER üyesi şirketlerdeki iyi uygulamaları genele yaymak için çalışmalar yaptıklarını, sektörde faaliyet gösteren şirketlerle ilgili Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) sıkı bir denetim mekanizması bulunduğunu anlatan Zaimler, kamusal bir hizmet olan elektrik dağıtımının özel sektör eliyle en verimli şekilde yapılmasından yana olduğunu, bütün gelişmiş ülkelerde bu işin böyle yapılageldiğini dile getirdi.

YEDİ YILDA 21.6 MİLYAR TL TASARRUF

Zaimler'in sunumunda yer alan bilgilere göre bilhassa bu yılın temmuz ve ağustos aylarında elektrik tüketimi 2019'daki (2020'de salgın etkisi olduğundan es geçiyoruz) seviyeleri de aşmış durumda. Bu da ekonomik faaliyetlerdeki hareketliliği gösteriyor. Bunun yanında yedi yıllık dönemde şebekede yapılan iyileştirmelerle kayıp/kaçak anlamında elde edilen verimliliğin parasal değerinin bugünkü fiyatlarla 21.6 milyar TL olduğunu belirten Zaimler, Türkiye olarak enerji kaynaklı fiyat artışlarına karşı izlenmesi gereken temel strateji alanlarını da dört maddede şöyle özetledi: “1-Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payını artıracak projelere destek verirken, bu üretim teknolojilerinin yerli insan kaynağı ve teknoloji ile yapılmasını sağlamalıyız. 2- Enerjinin üretiminden iletimine, dağıtımından tüketimine kadar her alanda enerji verimliliğini öncelik haline getirmeliyiz. 3- Uzun süreli sübvansiyonlardan kaçınmalıyız; zira sübvansiyonlar eninde sonunda gecikmeli de olsa tüm vatandaşlara yansıyacaktır. 4- Bütün bunları hayata geçirmek için de yetkin insan kaynağımızı ve teknolojiyi en etkin şekilde kullanmalıyız ve aynı zamanda en büyük zenginliğimiz olan çevremize de özen göstermeliyiz.”

FİYATLARI BİZ BELİRLEMİYORUZ

“Dağıtım altyapımızın yenilenmesi için 75 milyar TL, bakımı için ise 12.5 milyar TL harcayacağız” bilgisini veren ELDER Başkanı, “Dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinin faaliyetleri tamamen düzenlemeye tabidir. Bu şirketlerin gelirleri düzenleyici kurum tarafından beş yıllık dönemlerde belirlenmektedir. Bu gelirler rasyonel maliyetler üzerinden tüketici faydası gözetilerek ve şeffaf bir şekilde belirlenir. Tüketici memnuniyeti, servis ve şebeke kalitesi odağında bu şirketlere verilen hedefler her yıl daha zorlayıcı şekilde revize edilmektedir. Dolayısıyla dağıtım veya görevli tedarik şirketleri fiyat belirleyemezler, fiyat değişikliği talebinde bulunamazlar, hatta herhangi bir bedeli keyfi şekilde tüketiciye yansıtamazlar” ifadelerini kullandı.