Enflasyon hedefine değil piyasa gerçeklerine bakalım
7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi sürecinde, ikinci toplantıya 10 gün kala enflasyon rakamları açıklandı. Memur sendikaları hükümete, hedefler üzerinden değil çarşı pazar gerçeklerine göre bir teklifle gelmeleri çağrısında bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, enflasyon temmuzda 9,49 puan; yıllık ise 47,83 puan arttı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerine ilişkin "Kamu işvereni, 14 Ağustos'ta sunacağı teklifte Memur-Sen'in öngörülerini dikkate alarak, enflasyon hedefleri üzerinden değil piyasa gerçekleri üzerinden teklifle gelmelidir." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 7 milyon memur ve memur emeklisinin başta ücret zammı olmak üzere özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin görüşüldüğü 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri bu hafta başladı. Memur sendikaları taleplerini hükümet tarafına iletti. 14 Ağustos Pazartesi günü yapılacak ikinci toplantıda kamu işveren heyetinin teklifini sunmuş olması bekleniyor. Sürecin en geç 31 Ağustos'ta tamamlanması öngörülüyor.
'HAKLI VE MAKUL TEKLİF'
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının enflasyon tahminini 2023 yılı için yüzde 58'e, 2024 yılı için ise yüzde 33'e güncellediğine işaret etti. Yalçın, Memur-Sen'in ekonomik verilere ve piyasa gerçeklerine dair analizi, öngörüsü ve değerlendirmesi ile oluşturulan 7. Dönem Toplu Sözleşme teklifinin "haklı ve makul teklif" gerçeğini doğruladığını kaydetti. Yalçın, Temmuz'da sadece "yüzdelik zam artı enflasyon farkı" durumunda oluşacak fotoğrafla seyyanen zam sonrası oluşacak tablo arasındaki farka dikkati çekerek, şunları ifade etti:
"Memur-Sen'in 'alım gücü yükseltilmeli' talebi ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın vaadi olan 22 bin liranın önemi, ekonomik verilerin açıklanması ile daha iyi anlaşılıyor. 22 bin düzenlemesi, kamu görevlilerini rahatlatmaya yönelik adım olurken, açıklanan enflasyon ise kaygılandırıyor. Memur-Sen'in 3'er aylık ve refah payı esaslı zam teklifi, kaygıları gidermeye, alım gücünü artırmaya, enflasyon baskısını sonlandırmaya dönük çözüm sunuyor. Bu sebeple kamu işvereni, 14 Ağustos'ta sunacağı teklifte Memur-Sen'in öngörülerini dikkate alarak, enflasyon hedefleri üzerinden değil piyasa gerçekleri üzerinden teklifle gelmelidir."
'SÜRECİ İYİ DEĞERLENDİRELİM'
Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de yaptığı açıklamada, kamu işvereninin enflasyon karşısında talepleri karşılayacak bir teklifle gelmesini istedi. Kahveci, şu değerlendirmede bulundu:
"Toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin taleplerimizi hazırlarken enflasyonun temmuz itibarı ile yükselme eğilimine gireceğini tahmin etmiş ve alım gücünün korunmasına yönelik olarak zam, enflasyon farkı ve refah payı oranlarını belirlemiştik. TÜİK’in açıkladığı rakamlar, Türkiye Kamu-Sen olarak ekonomik öngörülerimizin yerinde olduğunu ortaya koyuyor. Buna bağlı olarak taleplerimizin de haklılığı ve sağlam temellere dayandığı görülüyor. Toplu sözleşme masası, maaşlardaki bu erimenin durdurulacağı tek mekanizma. Bu süreci iyi değerlendirelim. Önemli olan maaşların hangi oranda yükseldiği değil alım gücünün hangi oranda arttığıdır. Bunu sağlamanın yolu da kamu işveren tarafının makul taleplerimizi karşılayacak tekliflerle toplu sözleşme masasına gelmesidir.
'TÜİK BİLE DAYANACAK GÜCÜN KALMADIĞINI SÖYLÜYOR'
"Dolayısıyla toplu sözleşme masasında 2024 yılına ilişkin yüzde 40 artı yüzde30 zam, üzerine yüzde 10 refah payı verilmesi ve enflasyon farkının da ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayatı bir önem taşıyor. Kamu işveren tarafının hedeflere göre değil gerçeklere göre bir politika belirlemesini ve masaya taleplerimizi karşılayacak tekliflerle gelmesini bekliyoruz. TÜİK’in rakamları bile ne kamu çalışanlarının ne de emeklilerimizin çarşı, pazarda karşılaştığı bu zamlara dayanacak gücünün kalmadığını söylüyor; kamu işveren tarafını bu gerçeğe göre hareket etmeye çağırıyoruz."
'EMEĞİN PAYI AZALIYOR SORUNLAR ORTAK'
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Fas Ulusal İşçi Sendikalar Konfederasyonu (UNTM) Genel Başkanı Zouıten Mohamed, UNTM Başdanışmanı ve Başkanlar Kurulu Başkanı Abdelilah Elhalouti ile HAK-İŞ Genel Merkezinde bir araya geldi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Arslan, UNTM ile 10 yılı aşkın süredir çok derin, köklü aynı zamanda samimi ilişkiler içinde olduklarını belirtti.
"Sermayenin milli gelirden aldığı paylar artarken, emeğin milli gelirden aldığı paylarda düşme eğrisi devam ediyor." diyen Arslan, şöyle devam etti: "Bütün dünyadaki emekçilerin daha fazla işbirliği yapmasını gerektirecek en önemli konulardan bir tanesi. Bunun tersine çevrilmesi mücadelesinde bütün dünya emekçileriyle olduğu gibi UNTM ile işbirliği yapacağız, bu konuda mücadelemizi sürdüreceğiz."
PAHALILIĞA DİKKATİ ÇEKTİ
Sorunların ortak olduğunu dile getiren Arslan, şunları söyledi:
"Son dönemde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, öncesinde pandemi, arkasından ülkemizin dünyada benzerine rastlamadığımız deprem felaketi yaşaması, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri münasebetiyle yaşanan gelişmeler, uluslararası emperyalist güçlerin Türkiye'deki seçimleri etkilemeye yönelik baskıları, manipülasyonları, algı operasyonları bütün bunlar ülkemizde de bazı olumsuzlukları ortaya çıkarmıştır.
Bunlar içinde en önemlisi de ekonomik anlamdaki zorluklar. Yüksek enflasyon, buna bağlı ortaya çıkan hayat pahalılığı yaptığımız toplu iş sözleşmelerinin bir süre sonra anlamını yitirdiği bir dönemi Türkiye bütün ağır sonuçlarıyla yaşamaktadır." Arslan, emek hareketi, HAK-İŞ olarak bütün bu olumsuzlukların farkında olduklarını, nedenlerini ve bundan sonrası için nasıl mücadele edileceğini de bildiklerini belirtti. UNTM Genel Başkanı Mohamed de iki konfederasyon arasındaki işbirliğini güçlendirmek istediklerini kaydetti.