Enflasyonla mücadele için tüm kesimler kolları sıvadı
Londra çıkarması sonrası Bakan Nebati, enflasyonla mücadele ve altınların ekonomiye azandırılmasına yönelik iki gelişmeyi iş dünyası ile paylaşmaya hazırlanıyor. Özellikle enflasyonda ataletin kırılması anlamında iş dünyasının rolü önemli olacak
EKONOMİ SERVİSİ
Kur korumalı vadeli TL mevduat mekanizması ile döviz kurları tarafında dalga boyunun azalması sağlandı. Ancak gerek yükselen enflasyon gerekse dış ekonomik gelişmeler yüzünden TL üzerindeki baskı sürüyor. FED'in muhtemel politikaları ile yön bulan piyasalar kırılgan gelişen ülke para birimlerinde ilave değer kayıplarına yol açabilir. Son günlerde döviz fiyatları özelindeki yukarı yönlü ivme dikkat çekiyor. Liralaşma stratejisi kapsamında TL'yi güçlendirmek için ilave adımların atılacağı daha önce bildirilmişti.
CUMARTESİ AÇIKLANACAK
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin Londra'da yatırımcılarla yapılan görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında kur korumasında 310 milyar liradan fazla kaynak biriktiği, döviz tarafından ise 10 milyar dolarlık bir geçiş olduğu bilgisi verildi.
BDDK'nın da 14 Şubat'tan itibaren kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına ilişkin büyüklükleri periyodik yayınlarında paylaşılacağı bildirildi.
AA'nın haberine göre Bakan Nebati, Türkiye’de finansal piyasalara ilişkin önemli bir paketin açıklanacağını da söyledi ve “Bu paketle beraber bir tarafı yastık altındaki altını sisteme sokmuş olacağız ki 5 bin ton civarında bir altın olduğu tahmin ediliyor. Bunun da karşılığı 250-350 milyar dolar. Bunun belli bir miktarı, Merkez Bankasına destek olacak ve döviz ihtiyacını giderecek. Ama en önemlisi, modelimizin esasını teşkil eden Türk lirasının özendirilmesi noktasında katkı sağlayacak bir enstrüman dahil edildi.” dedi. Edindiğimiz bilgilere göre altın paketi cumartesi günü iş dünyasının da katılımıyla düzenlenmesi planlanan toplantıda kamuoyuna açıklanacak. Pakette tüm kesimlerin ilgisini çekecek sürprizler yer alacak.
İLAVE POLİTİKA ŞART OLDU
Bakan Nebati, yüksek enflasyonla mücadeleye yönelik de bir programı duyurmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda kamunun atacağı adımların yanında iş dünyasının da programa dahil olduğu bir uygulama gündeme gelecek. Türkiye'de özellikle kültürel anlamda enflasyonda ciddi bir atalet söz konusu. Bu atalet uzun yıllara dayanan enflasyon hedeflemesindeki başarısızlıktan ve para politikasının etkinsizliğinden ileri geliyor. Siyasete göre yön bulan para politikası ve çift hatta altın dahil edildiğinde üçlü kur sistemi aktarım mekanizmasının kusursuz işlemesine engel oluyor. Yine döviz fiyatları tarafındaki her gelişme fiyatlamalar üzerinde doğrudan ve dolaylı etkili oluyor. Bu nedenle enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının yanında başkaca tedbirlerin devreye alınması zorunlu hale geliyor. Bakan Nebati'nin bu anlamda nasıl bir programı kamuoyunun önüne koyacağı merak konusu.
MERKEZ'DEN İLAVE DÜZENLEME
Türkiye'nin özellikle enerji ithalat fatursının kabarması yüzünden döviz ihtiyacı da artıyor. Turizmin en dip sezonunda artan ham madde ve enerji faturası piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor. Bu nedenle rezervlerin kuvvetlendirmek ve kısa vadede döviz ihtiyacını da çözmek için ihracatçılara önemli görevler düşüyor. Merkez Bankası daha önce 30 bin dolar ve üzerindeki beyannamelerde ihracat geliri dövizin yüzde 25'inin Merkez Bankası'na satılarak bozdurulması uygulamasını getirmişti. Bu hafta reeskont kredileri tarafında yapılan değişiklik ile de yabancı para kullanımlarında vadeler uyarınca yüzde 10 ve 20'lik döviz mevduatı bozdurma zorunluluğu getirildi. Yani döviz bozdurmayan yabancı para reeskont kullanamayacak. Üst üste gelen uygulamalar sonucu TOBB üyeleri Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile çarşamba akşamı çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. Toplantı sonrası BloombergHT'ye bilgi veren TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, Reeskont kredisi uygulamasının net ihracatçılara değil ithalatçılara yönelik olduğu bilgisini aktardı.
50 MİLYAR DOLAR YATIYOR
Toplantı sonrası Başkan Kavcıoğlu'nun basına sızan mesajları şöyle sıralandı: “Firmaların hesabında 90 milyar dolar DTH (döviz mevduatı) var ve 1 yıllık hesap hareketleri çok düşük. Bunun 50 milyar doları firmaların tasarrufu, geri kalanı transfer ödemeleri için park edilmiş duruyor. Yapılan analizler bunun 50 milyar dolarının KKM'de (kur korumalı) istenen vadeye bağlanabileceğini gösteriyor. Bu nedenle vade en az 6 ay ve KKM'de şirketlerin çok önemli vergi avantajları var. Firmalarımızın TL'ye geçişi konusunda desteklerimiz devam edecektir Mevduatlarda son 50 yılda ortalama vade 45 gün ilen KKM ile maliyeti yüzde 17'nin altında ve 6 ay vadeli kaynak sağlıyoruz. Bu nedenle bankaların çok daha ucuz ve çok daha uzun vadeli kaynak sağlaması gerekiyor. YUVAM sistemiyle birlikte dünyanın her köşesindeki Türk vatandaşları Türkiye'deki herhangi bir bankada hesap açarak Türkiye'ye para gönderebilecek.”
Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan duyuruda cumartesi günü düzenlenecek toplantının başlığı “Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri Tanıtım Toplantısı” olarak bildirildi. Basına açık olacak toplantı İstanbul Harbiye'de düzenlenecek. İş dünyası ve bankacılık kesiminden isimlerin de toplantıda hazır bulunması bekleniyor. Öte yandan AA'nın Hazine kaynaklarından aktardığına göre daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 60 milyar liralık KGF kredi paketinin detayları da toplantıda duyurulacak. Ekonomi yönetiminin pazartesi günü ise Birleşik Arap Emirlikleri seyahatine katılacağı aktarıldı.
MERKEZ-HAZİNE NİFAKÇILARI
Bakan Nebati'nin Londra'daki yatırımcı buluşmasına Merkez Bankası ekibi olmadan gitmesi, Bakan ile Başkan Kavcıoğlu arasında anlaşmazlık olduğu iddiasını gündeme getirdi. Kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgilere göre, Bakan Nebati Londra'ya çok dar bir kadro ile gitti. Önceki dönemlerde yapılan ve sıcak para olarak nitelendirilen kısa vadeli kaynak turundan farklı bir amaç taşıyan bu çıkarma daha ziyade yeni ekonomi modeli hakkında bilgi vermek amacıyla yapılmış. Zaten gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek Bakan Nebati gerekse Başkan Kavcıoğlu tarafından yapılan muhtelif açıklamalarda sıcak para istenmediği ifade edildi.
Hazine ve Merkez kulislerine kulak kabarttık. Aldığımız duyumlara göre Bakan ile Başkan arasında herhangi bir anlaşmazlık söz konusu değil. Hatta bir önceki bakan dönemine kıyasla çok daha uyumlu bir görüntü çiziliyor. Başkan Kavcıoğlu, Bakan Nebati'nin yer aldığı programlara katılmaya özen gösteriyor. Fakat başkaca yorumlar da yok değil. İki ismin de siyasetten geliyor olması nedeniyle Ankara ekonomi bürokrasisinde bir rekabet kokusunun sezinlenmesine yol açmış durumda. Yine iki taraf arasında, kurumlarla ilgisiz siyasi şahsiyete sahip üçüncü kişilerin, laf taşımalarının yanlış anlaşılmalara yol açmış olabileceği de aldığımız duyumlar arasında. İki kurum arasında esasen mevcut dönem dışında öteden beri süren zaman zaman yaşanan iletişimsizlik de bu dedikoduyu besleyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Özetle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası bilhassa liralaşma stratejisi kapsamında uyumlu çalışıyor, Bakan ve Başkan arasında da yansıtıldığı gibi bir “kavga” söz konusu değil.