22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Engelliler somut adım bekliyor

Eğitimde, ulaşımda, iş hayatında, kültürel hayatta erişilebilirlik engellileri en çok etkileyen konu. Bedensel engelli Hatice Emirhan, kazandığı okula gidemese de pes etmemiş,‘Sürekli kendimizi ispatlamaya çalışmadığımız zamanlar diliyorum’ diyor.

Engelliler somut adım bekliyor
A+ A-
ÖZLEM KONUR USTA

Engellilerin sağlıkta, eğitimde, ulaşımda tüm kamu hizmetlerinde kısacası yaşamın her alanında var olabilmesi erişilebilirlik standartlarının uygulanmasına bağlı. Türkiye’nin erişilebilirlikle ilgili mevzuatı var, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın hazırladığı erişilebilirlik standartlarını belirleyen kılavuzu da var. Ancak iş uygulamaya geldiğinde aksıyor. Umuma açık bina ve alanlar ile, toplu taşımada yapılması gereken düzenlemelerin süresi 2005’ten bu yana 4 kez ertelendi. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda engelliler hükümetten ve belediyelerden artık kutlama mesajları değil hayata tam erişim istiyor. Engellilerle erişilebilirlik sorununu konuştuk.

‘RAMPAYI YAPTIRIRSAN EĞİTİM GÖREBİLİRSİN’

Hatice Emirhan yüzde 82 bedensel engelli. Samsun’da Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışıyor. 1994 doğumlu. Tekerlekli sandalye kullanıyor. Erişilebilirlik sorununu eğitimde, ulaşımda, sağlıkta, kültürel ve sosyal hayatında birebir yaşanmış. Emirhan, sağlık meslek lisesini kazandıysa da okulun fiziki koşulları orada okumasına el vermemiş. İmam hatip lisesine kayıt olmak istediğinde ise okul müdürünün “Girişte rampa yok sen yaptırırsan kayıt olabilirsin” sözüyle karşı karşıya kalmış. Düz liseye kaydını yaptırmış, açık lisede eğitimini tamamlamış. Hatice Emirhan pes etmeyenlerden. Bütün bu yaşananlara karşın Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’na girip 84 puan aldı. Ama 84 puan almak da engelleri aşmak için yetmemiş, eğitimi gibi ekmeğini kazanması da zorlu bir süreç gerektirmiş. Emirhan bir okula yardımcı hizmetli olarak atandığında yaşadıklarını anlattı: “Okul müdürü bana baktı, ‘Ne iş yapabilirsin, sen temizlik yapabilir misin?’ dedi. Karşısında tekerlekli sandalye ile duruyorum bana bunları soruyor. Kamuda yüzde 3 engelli çalıştırmak için kota uyguluyorsunuz. Ama eğitiminden tutun, sınavına sonra atanmasına kadar buna uygun adım atmıyorsunuz. Engelliyi sağlıklı lise mezunları kategorisinde değerlendirip engelliye de ‘Lise mezunusun sen ancak yardımcı hizmetli olabilirsin’ diyorsunuz. Anlıyorum devlet lise mezunu kadro istemiyor. Ancak engellinin eğitimi için ne yaptınız ki, engelliyi sağlıklı insanlarla aynı statüde değerlendiriyorsunuz. Bütün bunlara rağmen engelliler eğitim almak ve çalışmak istiyor. Ama gördüğü muamele ‘En iyisi evde oturayım’ dedirtecek cinsten. Ben hiç pes etmedim, üniversiteyi açık öğretim fakültesinde okudum.”

ERİŞİLEBİLİR TEK ARAÇ TRAMVAY

Engelliler, bütün bunları aşıp da meslek sahibi olduğunda ise bu kez ulaşım sorunu ile karşı karşıya. Belediyelerin erişilebilirlik standartlarını uygulamaması engellilerin onur kırıcı muamele görmesine de neden oluyor. Çoğu kez engelli vatandaşla, çalışanlar karşı karşıya geliyor. Hatice Emirhan ulaşım sorununu şu sözlerle dile getirdi: “Samsun’da toplu ulaşım araçları içinde bir tek tramvay tekerlekli sandalye ile binmeye uygun. Tramvaya ulaşana kadar zorlanıyoruz. Tramvayda da rampa kapakları otomatik açılmıyor. Vatmanı çağırmak gerekiyor. Tramvay gelirken vatmana el edip yardımcı olmasını istiyoruz. Vatman gelip rampayı açıyor. Bazen tavırlar onur kırıcı olabiliyor. Bir keresinde el ettim. Vatman, ‘Çok yoğun bir sonrakine bin” dedi. İçeride yeterli alan olduğunu görebiliyorum. Tekrar yardımcı olmasını istediğimde ‘Hayır inmeyeceğim’ dedi. Sonra birisi bana yardımcı oldu. Ben neden böyle gurur kırıcı bir davranışa maruz kalıyorum. Ulaşım engellilere ücretsiz, ben gerekirse ücretini ödeyeyim ama kimseyle muhatap olmak durumunda kalmayayım. Sürekli kendimizi ispatlamaya çalışmadığımız, hayata erişemediğimiz hiçbir noktanın kalmadığı zamanlar diliyorum.”

‘MESAJ DEĞİL SOMUT ÇÖZÜM’

Mevzuata uygun düzenlemeler için tanınan sürenin defalarca ertelenmesi tepkiye neden oluyor. Engelsiz Eğitim Sen Samsun temsilcisi Ahmet Uçarlı şunları söyledi: “Erişilebilirlikle ilgili mevzuat hazırlandı, bir giriş yapıldı. Ama biz her yıl düzenlemelerin ertelenmesini duymaktan bıktık. Benim ulaşım, eğitim, sağlık hakkımla ilgili nasıl erteleme yapabiliyorsun. Bu ertelemelere bir son verilmeli. 2020 erişilebilirlik yılıydı. Sadece sözde kaldı. Kamu kurumlarında engelliler için asansör yok. Engelli tuvaleti var demek için yapılmış gibi. Kadın engelli erkek engelli ayrımı yok. Kadın ve erkek aynı engelli tuvaletini kullanıyor. Tuvaletlere engelli için bir kabin koymak bu kadar zor olmamalı. Her yıl 10-16 Mayıs Engelli Haftası’nda belediyeler kutlamalar yapıyor, mesajlar yayımlıyor. Yerine getirmedikleri sorumluluklarının üstünü bu şekilde örtmeye çalışıyorlar.”

SADAKACI ANLAYIŞ

Engelliyi üretime sevk etmeye sadakacı anlayışı eleştiren Ahmet Uçarlı erişilebilirlik sorunu ile ilgili çözüm önerilerinde bulundu:

“Engelli sınava gireceği zaman ona uygun bir bina seçimi yapılmıyor. Binaya giriş yeri düzgün olsa asansör çalışmıyor. Engelliler birçok hizmet için bedel ödemiyor. Ulaşım da bunların içinde. Ama bu hizmetler ne kadar erişilebilir. Biz hizmet alalım da bedelini de ödeyelim. Sadakacı, engelliyi üretimden koparan anlayış bizi bu noktaya götürüyor. Bedelsiz vererek bir anlamda vermedikleri hizmetlerinin üstünü kapatıyorlar.” “Yazılı ve görsel ürünler, gazete, kitap, dergiler ve yayınlar, market ürünleri, eczane ürünleri engellilerin erişimine uygun olmalı. Bunu düzenleyen uluslararası anlaşmalar da var. Bir ürüne bedel ödüyoruz o halde tam fonksiyonlu kullanabilmeliyiz. Gıda, beyaz eşya bütün bunların kılavuzları erişilebilir olmalı.

“Camilerin de erişilebilirliği yok. Çoğu camiye girişte rampa yok. Sağlık, eğitim, din hizmetleri akla gelebilecek her alanda erişilebilirlik istiyoruz. Engellilerin diğer insanlarla birlikte spor yapma olanağı yok. Havuzları, spor tesislerini kullanamıyoruz. Kayıt olmak istediğimzde ‘Size yönelik hizmetimiz yok’ deniyor. Her ilde engellilerin spor yapabileceği hiç olmazsa bir tane tesis olmalı. “Görme engelliler, noterde ve bankalarda imza konusunda sorun yaşıyor. Görme engellilerin imzasına şahit istenmesi kanuna aykırı. Buna rağmen kendilerini korumak adına hiç tanımadığımız kişilerin şahit olmasını istiyorlar. Bu konuda Yargıtay kararı da var.

“Engelliler, hakları için çalışan örgütlere katılmalı, haklarına sahip çıkmalı.”

‘ERİŞEBİLİR OLMAMIZI SAĞLAYIN YETER’

Konya’da yaşayan görme engelli Büşra Soylu da, engellilerle ilgili gün ve haftalarda yetkililerin empati kurmak adına gözlerini kapatıp yürümelerine ilişkin, “Beni anlamak için bu şekilde empati kurmalarına gerek yok. Devlet bizim herkesin ulaştığı imkanlara erişebilir olmamızı sağlasın yeter.” dedi.

‘TEK BAŞIMA KAFETERYAYA GİDEMEM’

Hatice Emirhan, erişilebilirlik sorununun hem kamu kurumlarında hem de kültürel sosyal yaşamdaki yansımalarını anlattı: “Samsun, Karadeniz’in en büyük şehirlerindendir. Atakum da onun en gözde ilçesi. Atakum’da bile tek başına ya da yardımsız bir kafeteryaya gitme şansım yok, çünkü hiçbirinin girişi uygun değil. Hatta bazılarına yardımla bile erişemiyorum. Bu durumu düzeltmek için mevzuat da var ama sırf ona şeklen uygun olsun diye öyle bir rampa yapıyorlar ki, çok dik. Sağlıklı insan bile o rampadan çıkmayı tercih etmez. Atakum’da akıllı trafik lambası sistemine geçildi. Trafik lambaları yenilendi. Yeni olduğu için daha kolay erişebileceğimizi sandık. Ama öyle olmadı. Rampalara geçişimiz zorlaştı.

Merkezi ilçelerde rampasız okul çok az, ama çevre ilçelerde bu sorun devam ediyor. Sınav yerime ulaşım sağlayamadığım için finallere giremediğim oldu. Örneğin Halk Eğitim Müdürlüğü’nün rampası yoktu. İşim gereği oradaki yetkililerle görüşmeye gittiğimde Müdürü aşağıya çağırmak durumunda kalıyordum. Rampa daha yeni yapıldı.”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı engelliler