Beşinci seviye yükleniyor...
Ensarullah'ın lideri, İsrail ile doğrudan hesaplaşmaktan memnun. 'Aptal liderlerinin peşinden giderlerse' telaşlanması gerekenin İsrailler olacağını söylüyor, Yemen'in artan askeri gücüne dikkat çekiyor. İsrail ordusunun Tel Aviv'i vuran İHA hakkında raporu, operasyonun karmaşıklığını ortaya koyuyor
Ensarullah Hareketi Lideri Abdulmelik el-Husi, İsrail saldırısından sonra pazar akşamı kameraların karşısına geçti. İsrail ile olduğu kadar Amerikalı ile de doğrudan savaşmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. İsraillilerin “daha fazla korku ve endişe içinde olmaları gerektiğini” kaydetti. “Aptal liderlerinin kendilerini daha fazla tehlikeye sürüklediğinin farkına varmalılar” diye ekledi. Yemen'in İsrail'e karşı saldırı düzenleme konusunda “her zamankinden daha yetenekli” olduğunun altını çizdi.
45 yaşındaki lider, Hudeyde Limanı'na yapılan saldırının Ensarullah operasyonlarının beşinci aşamaya geçmesini engelleyemeyeceğini kaydetti. Gazze'deki soykırım arttıkça Yemen'in “tırmanışa tırmanışla” karşılık verdiğini, bunu sürdüreceğini nitekim operasyonların kapsamının “Hint Okyanusu ve Akdeniz'e kadar genişlediğinin” altını çizdi.
GÖZ BOYAMAK İÇİN TEATRAL BİR GÖSTERİ
Yemenli lider, “Tel Aviv denilen yerin” artık güvenli olmadığını, bunun da “düşman için yeni bir denklem” yarattığını belirtti. İsrail'in Gazze'deki savaş ters teptiği için Yemen'e saldırdığını söyledi. Bu çabaları “beyhude” ifadesiyle değerlendirerek, İsrail'in caydırıcılığının sona erdiğini ve onu geri kazanamayacağını kaydetti. Yemen'in meydan okuma seviyesine göre uyum sağlamaya devam edeceğini açıkladı.
El-Husi, Hudeyde Limanı'nın seçilmesinin Yemen ekonomisini hedef alma amacı taşıdığı gözleminde bulundu ve saldırının teatralliğine dikkat çekti:
“Düşmanın başka bir amacı daha var, o da ateş ve yükselen duman sahnelerini göstererek saldırıyı öfkeli ve korkmuş izleyicilerine büyük bir başarı olarak sunmak.”
YAFA İLE DEĞİŞEN DENKLEM
Ensarullah Hareketi Lideri, geçen cuma günü Tel Aviv'e yapılan operasyonda kullanılan “ev yapımı” Yafa adlı İHA'ya da değindi:
“Taktik ve teknik düzeyde kesin yeteneklere sahip gelişmiş bir İHA'dır ve benzerlerini aşan uzun bir menzile ve yıkıcı güce sahiptir. Yafa'nın düşmanın derinliklerine ulaşması İsrail’i çok rahatsız etti. Çünkü tespit edilemedi ve neler yapabileceğinin farkındalar. Bu onlara büyük bir moral darbesi oldu.”
El-Husi, Yafa'nın İran yapımı bir İHA'nın modifiye edilmiş hali olduğu iddialarına şu şekilde yanıt verdi:
“İHA, Yemen yapımıdır. Bazılarının öne sürdüğü gibi başka bir güç tarafından değil Yemen ordusunca fırlatılmıştır. Bazıları Yemen'in rolünü, Yemen halkının kabiliyetini, ordusunun etkisi kabullenemiyor.”
TEL AVİV NASIL VURULDU?
İsrail ordusunun pazar günü yayınladığı rapora göre Tel Aviv'e fırlatılan ve bir kişinin ölümüyle sekiz kişinin yaralanmasına neden olan Yafa, İsrail'e ulaşmak için 2 bin 600 kilometreden fazla yol kat etti. İsrail ordusu İHA'nın İran yapımı Samed-3'ün modifiye edilmiş versiyonu olduğunu öne sürüyor. Raporda, Yafa'nın “doğrudan olmayan bir uçuş yolu kullandığı”, bunun da “bir tehdit olarak sınıflandırılmamasına katkıda bulunmuş olabileceğine” işaret ediliyor.
Ordu soruşturması Yafa'nın oldukça sıradışı bir yol izleyerek İsrail'e ulaştığını gösteriyor: Yemen'den batıya doğru Kızıldeniz üzerinden uçarak Eritre'ye ulaşıyor, ardından Sudan ve Mısır üzerinden kuzeye uçarak Akdeniz'e varıyor. Son olarak batı yönünden Tel Aviv'e giriyor. İHA saatte 148 ila 185 km. hızla yol alıyor ve yolculuk 16 saat sürüyor.
Rapora göre Yafa bu noktada başkent semalarında uçarken, İsrail radarında “tanımlanamayan bir hedef” olarak beliriyor. Soruşturma ayrıca Yafa'nın Tel Aviv'e deniz yönünden yaklaşırken tam altı dakika boyunca izlendiğini ve daha sonra “belirlenemeyen bir biçimde” radara girip çıktığını ortaya koyuyor. İsrail ordusu hedefin tespit edilmesine rağmen şüpheli bir İHA olarak sınıflandırılmadığını, Yemen'in Tel Aviv saldırısının bu şekilde başarıya ulaştığını öne sürüyor, teknik bir arızadan ziyade insan hatası faktörüne dikkat çekiyor.
KAFA KARIŞTIRAN RADAR BULGULARI
Fakat bu noktada oldukça ilginç bilgiler ortaya çıkıyor. Saldırının ertesi günü Aydınlık, operasyonun diğer direniş gruplarıyla etkileşim içinde düzenlenmiş olabileceğini yazmıştı. Direniş grupları bu yönde bir açıklama yapmasa da aynı saatlerde Lübnan ve Irak'tan da İsrail'e doğru İHA'lar ateşlenmişti.
Nitekim ordu raporuna göre Yafa aheste aheste ve zigzaglar çizerek yaklaşırken, İsrailli operatörler Irak'tan gelen ve “şüpheli” olduğu tespit edilen bir İHA'yı takip ediyordu. Bu arada başka yönlerden gelen diğer İHA'lar da radara bir giriyor bir çıkıyor, kafalar iyice karışıyordu.
Rapora göre operatörler bu hareketliliğin bir kısmının kuşlar veya bulutların yarattığı bozulmalardan kaynaklandığını düşünüyordu. Son olarak diğer bir ilginç ayrıntı da Yafa'nın batı yönünden Tel Aviv'e girmiş olması. İsrail'e İHA saldırıları hep kuzey ve doğu yönlerinden geldiği için ordu batıdan gelebilecek herhangi bir tehdit öngörmüyordu.
İsrail ordusunun raporu Ensarullah Hareketi Lideri el-Husi'nin, saldırının karmaşıklığına ve Yafa'nın yeteneklerine dair sözlerini doğruluyor. İsrail, hedeflerin kaçırılmaması ve doğru sınıflandırılması için radar sistemlerini analiz eden operatör sayısını iki katına çıkardı. Ayrıca gelen tehditleri daha iyi tespit edebilmek için özellikle Akdeniz'de hava devriyelerini arttırdı. Ensarullah'ın yeni koşullara ayak uydurmadaki başarısı göz önüne alındığında, İsrail ordusunun önlemleri arttırması önümüzdeki süreçte daha da karmaşık Yemen operasyonlarına tanık olabileceğimize işaret ediyor.