Enver Altaylı CIA'nın Uygur yalanlarına sarıldı

Eski istihbaratçı Enver Altaylı, "FETÖ yöneticiliği" ve "Siyasi ve askeri casusluk" suçları kapsamında yargılandığı davada yaptığı son savunmada CIA'nın Uygur yalanlarını anlatarak, "Çin, sindirme politikasını Doğu Türkistan'da uyguluyor. Dünyanın en büyük belası Çin'dir. Mevcut salgının çıkması da bunlardan biridir. Bütün dünya Çin'e karşı ortak hareket etmeli" dedi.

Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın da aralarında bulunduğu 3 sanıklı davaya önceki gün devam edildi. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumundaki salonda görülen duruşmada Enver Altaylı, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını yaptı. Altaylı savunmasında, "Bir Rus savcısı Enver Altaylı'yı, 'Rusya aleyhine çalışmışsın' diye suçlayabilir. Ben bu ülkeye hizmet etmeye çalışan birisiyim. Çıkarın bu belgeleri mütalaadan. Siz Türk savcısısınız. Rus savcısı değilsiniz. Tanıdığım, KGB'de görev yapmış önemli Rus dostlarım da var benim. Rusya Federasyonu da dağılacak, Putin bu siyasetini devam ettirirse. Rusya ile kavga edelim demiyorum, dost olalım. Ama ne yaptıklarını bilerek. Benimle ilgili ne olmuş, dosyalarda ne var Aydınlık'ta yayımlanıyor. Birileri onlara servis ediyor" ifadelerini kullandı.

'DIŞARIDA OLSAYDIK SESLERİNİ DAHA ÇOK DUYURURDUK'

Uygur meselesinin CIA uydurması olduğu şeklindeki değerlendirmelere tepki gösteren Altaylı, "Uygurlar, Kaşgarlı Mahmut'un memleketlileridir. Çinliler, 'Bunlar Türk değil' diyorlar. Uygur Türkçesi, bizim Türkçemize çok yakındır. Son birkaç yıldır Doğu Türkistan'da çok endişe verici haberler geliyor. Çin, sindirme politikasını Doğu Türkistan'da uyguluyor. Bir taraftan Çin sözcüleri bu politikaları inkâr ediyor. Doğu Türkistan, Çin tarafından işgal edilmeye başlandı. Ancak kardeşlerimiz bu işgale karşı direniş gerçekleştirdi. Dışarıda olsaydık seslerini daha çok duyururduk. Çin bugün de algı operasyonuna devam ediyor. Çin makamları tarafından öldüğü açıklanan ancak cenazeleri ailelerine verilmeyen bir yığın insan var. Dünyanın en büyük belası Çin'dir. Mevcut salgının çıkması da bunlardan biridir. Bütün dünya Çin'e karşı ortak hareket etmeli" şeklinde konuştu.

'MİT'İN REVİZE EDİLMESİ GEREKİR'

Rus devletinin en önemli kurumlarının her zaman istihbarat kurumları olduğunu kaydeden Altaylı, "Rus istihbarat teşkilatının en önemli özelliği diğer devlet kurumlarına sızmadır. İddianamede geçen bir cümle var. MİT’in revize edilmesi. MİT'in elbette revize edilmesi gerekir. Revize etmek kötü bir şey değildir. Bunu onlara da söyledim. Bizde de kurumlara sızma olabiliyor ama maalesef bizde bu işin üzerine gitmeme var. General Gerasimov, Rus Genelkurmay Başkanı. Diyor ki, 'Artık biz rakip ülkelere o ülkedeki bize dost siyasi partilerle sızmalıyız' diyor. Ben MİT'teki toplantıda bunları söyledim. Demek ki birileri benden rahatsız olmuş" şeklinde savunma yaptı.

GÖRÜŞTÜKLERİ KİŞİLER TÜRK DOSTUYMUŞ

"Duane Clarridge ve Ruzi Nazar'ın yaptığı hizmetten bahsetmek istiyorum" diyen Altaylı, "Biz F-16'lar konusunda ABD ile birlikte hareket ettik. ABD'de Türkiye karşıtı lobiler Türkiye'nin F-16 konusunda aleyhte faaliyetler yürüttü. Duane bu karşıt faaliyetleri engelledi ve F-16'ları aldık. Doğu Perinçek ne demiş aynen olduğu gibi iddianameye, mütalaaya konmuş. İddia makamı bu büyük Türk dostlarını ağır bir şekilde suçlamaktadır. Duane Clarridge hayatta olsa Türkiye'ye hizmetleri sebebiyle onları Türk casusu diye yargılayabilirlerdi. Bu adamlar bu riski göze aldı. Enver Altaylı Amerika için ne yaptı? Enver Altaylı ne yaptıysa Türkiye için yaptı" ifadelerini kullandı.

MUSTAFA ÖZCAN İLE İRTİBATI

Fetullah Gülen ile görüşmediğini bu konuda herhangi bir girişiminin de olmadığını savunan Altaylı, "New York'a gitmiş olmam, Pensilvanya'ya gidip Fetullah Gülen ile görüşmüş olabileceğim şeklinde niyet okuma yoluyla iddianameye yazılmıştır. Mustafa Özcan ile beni Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tanıştırmış. Süleyman Demirel beni arayıp Diyanetten birinin beni arayacağını, çocukları yurtlara yerleştirme konusunda yardım isteyeceğini söylüyor. 350 Ak Parti milletvekili gidip Gülen'in elini öpmüş. O zaman hepsini tutuklamanız gerek. O dönemde ortada bir suç örgütü de yok. Cemaatin hiçbir televizyonuna çıkmadım" diye konuştu.

FLYNN BENİM DOSTUM

ABD Başkanı Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'ın kendisinin dostu olduğunu aktaran Altaylı savunmasına şöyle devam etti:

"General Flynn benim dostum. Beni arama sebebi, bir kitap hazırlıyordu. Ben bölgenin uzmanıyım. Bu nedenle beni aramış. Adam hiçbir yerde duymadıklarını duyduğu için bana saygı duyan birisiydi. Ben General Flynn'a Türkiye'nin Amerika'ya, Amerika’nın da Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledim. Bizimkiler Amerika ile konuşmasını bilmiyorlar. Ben Fetullah'ın adamı olsam bu adamı ülkende tut derim. Ben öyle demiyorum. Gülen'in üçüncü bir ülkeye gönderilmesi gerektiğini bu şekilde Türkiye'ye iadesinin daha kolay olacağını söylemişim. Burada casusluk suçu nerede? Michael Semple de benim dostum. Bu adam profesör. Dostluğum sebebiyle casuslukla suçlanıyorum. Afganistan Türklerinin, batıdaki en büyük dostlarındandır. Michael Semple muhterem bir insandır, Türkiye dostudur."