Enver Gökçe’nin hatırasını yaşatıyorlar
1981 yılında aramızdan ayrılan Enver Gökçe’nin hatırası memleketi Erzincan Kemaliye’nin Çit köyünde yaşatılıyor. Enver Gökçe Dostları grubu, usta şairin büstünü ve kaidesini bir anma etkinliğiyle müzeye teslim etti
Türk şiirinin önemli kalemlerinden Enver Gökçe’nin büstü doğduğu yer olan Erzincan Kemaliye Çit köyündeki müzeye yerleştirildi. Ankara’da yapılan büst, Gökçe anısına yapılan anmayla müzeye yerleştirildi.
Şair, eğitimci ve Yazar İbrahim Erdem’in girişimleriyle kurulan Enver Gökçe Dostları grubu Gökçe’nin hatırasını yaşatmak amacıyla yaptırdığı büstü Enver Gökçe Müzesi’ne bir anma etkinliğiyle teslim etti.
Erzincan Kemaliye Çit köyünde bulunan Müze’de düzenlenen etkinliğe Kemaliye Belediye Başkanı Erdem Atmaca, Çit Köyü Muhtarı Orhan Gazez, Avukat Zeynal Gül, Şair Abdulkadir Paksoy, Şair Ömer Öneren, Şair Hasan Hüseyin Yalvaç, 2021 yılında vefat eden İbrahim Erdem’in eşi Münevver Aksoyak Erdem ve beraberinde pek çok edebiyatçı katıldı.
Anma etkinliğinde Enver Gökçe’nin şiirleri okundu, onun anısına türküler söylendi. Enver Gökçe Dostlar Grubu’nun kurucuları arasında yer alan Avukat Zeynal Gül, büstün yapım ve teslim sürecini anlattı. Anma etkinliğiyle ilgili de konuşan Gül, Kemaliyelilerin kendilerini çok sıcak karşıladığını kaydetti;
“5 yıl önce Ankara’da Şair İbrahim Erdem’in çabalarıyla oluşan Türkiye’nin her yerinden ilgi duyan edebiyat ağırlıklı insanlarla Enver Gökçe Dostlar Grubunu oluşturduk. İstanbul’da Ali Ekber Ataş ve Ankara’da İbrahim Erdem arkadaşlarımızın çabalarıyla Gazi Üniversitesi Heykeltıraşlarından Azimet Karaman’a ulaşıldı ve Enver Gökçe büstü yaptırıldı.
"Enver Gökçe büstü bana emanet edildi, 4 yıldır benim büromda misafir edildi. Amaç o büstü Enver Gökçe’nin Kemaliye’nin Çit köyündeki müzesine götürmekti. Pandemi çıkınca işler aksadı. Ve bu yıla geldik. Bu yıl Ankara’daki Enver Gökçe dostlar grubu bir araya geldik ve büstü götürmek için gereken işlemleri yaptık. Enver Gökçe’nin köyündeki müzeye, onun büstünü ve kaidesini Çit köyüne götürdük. Bizi çok sıcak karşıladılar, orada tören havasında anma etkinliğini gerçekleştirdik.”
Gül, 2019’dan beri her yıl düzenlenen Enver Gökçe Şiir Ödülünün beşincisinin Kasım ayında Ankara’da düzenleneceğini de sözlerine ekledi.
KÖYLÜLERİ GÖKÇE’Yİ UNUTMADI
Şair, Türkolog Enver Gökçe 1920 yılında Çit köyünde dünyaya geldi. 9 yaşındayken ailesiyle birlikte Ankara’ya yerleşen Gökçe, zorlu bir hayat geçirdi. Köyündeki evini satan Gökçe 1981 yılında Ankara Seyranbağları Huzurevi’nde hayatını kaybetti. Usta Şairin anısına 2008 yılında Köy ihtiyar heyeti ve imamı ve Gökçe’nin köylüsü Orhan Gazez’in öncülüğünde Enver Gökçe Müzesi yapıldı. 1999 yılında başlayan inşaat 2008 yılında tamamlandı.
KİRTİM KİRT
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türkoloji Bölümü mezunu olan Enver Gökçe, şiirini halk şiirine yakın tuttu. Ülkü Dergisi’nde görev alan Gökçe burada Nurullah Ataç, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer gibi isimlerle tanıştı.
Sosyalist düşünceleri nedeniyle 1951’de İstanbul’da Kadırga Öğrenci Yurdu’nda yönetici olarak çalışırken tutuklandı. 1951 Tevkifatı’nda 2 yıl boyunca tabutlukta işkence altında kalan Gökçe’nin Yusuf ile Balaban Destanı bu tutuklamalar sırasında kayboldu. Gökçe daha sonra hatırladığı kısmını yeniden yazdı. Kendisini halk ozanlarıyla yakın bulan Gökçe, bilinç, insan ve ideoloji arasındaki ilişkiyi Yusuf ile Balaban Destanı içerisinde yer alan “Kirtim Kirt” şiirinde şöyle anlatmıştı:
“Demek su kimin
Toprak kiminse
Motor, elektrik, ve ışık kiminse
Demek sultan odur.
Demek insan bölük bölük.
Yaşıyorsan ölüyorsun demek.
Nasıl yaşıyorsan
Öyle düşünüyorsun demek”
YEPYENİ BİR DÜNYA DOĞUYOR
İkinci Dünya Savaşında faşizmin yenilmesiyle ilgili yazdığı şiirinde Gökçe, emperyalizmin yenilmesi için “Bir mermi de benden aslanım” demişti. Sarper Özsan’ın bestelediği ve Aydınlık Korosu’nun seslendirdiği epik şiirde (koçaklama) yeni dünyanın doğuşunu usta şair şöyle ifade etmişti;
“Şimdi, göz aydın etme zamanıdır.
Yeni bir dünya doğuyor.
Şorul şorul giden kan pahası.
Müjdeler, müjdeler olsun
Yeni bir dünya doğuyor
Zincir seslerinden
Verem basillerinden uzakta...”
Enver Gökçe’nin, 28 Nisan 1960 tarihinde öldürülen Turan Emeksiz için yazdığı şiir Ahmet Kaya tarafından “Katlime Ferman” adıyla bestelendi.
DESTANLARI VE MASALLARI DİLİMİZE KAZANDIRDI
Enver Gökçe, şiirlerinin dışında da çalışmalar yaptı. Halkbilimin en önemli isimlerinden biri olan Pertev Naili Boratav’ın öğrencisi olan Gökçe, “Eğin Türküleri” teziyle Dil Tarih’ten mezun oldu. Prof. Dr. İlhan Başgöz’le yakın arkadaş olan Gökçe, Başgöz’ün hazırladığı çocuk masallarından “Usta Nazar”, “Şehzade ve Üç Turunçlar”ı yazdı. Türk dilinin tüm kolları, Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürk ve Oğuz lehçeleri, İstanbul ağzı üzerinde çalışan Gökçe, pek çok masalı ve halk hikâyesini dilimize kazandırdı. Gökçe ayrıca Pablo Neruda’nın şiirlerini Türkçeye ilk kez çeviren isim oldu. Usta şair Dede Korkut Masallarını da derleyerek bunları günümüz Türkçesine aktardı.
Sosyalist, vatansever, halkçı kimliğiyle Türk edebiyatında seçkin bir yer edinen Enver Gökçe’nin anısı yaşatılmaya devam ediyor.
Dipnot: Enver Gökçe’nin Yusuf ile Balaban Destanı’nda yer alan bir şiirine verdiği “Kirtim Kirt” ismi dokuma tezgahlarının çalışma sesinden ilham alınarak türetilmiştir.