16 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan Diyarbakırlılara seslendi: Güvenle yaşamanız için bölgemiz huzurlu olmalı

Diyarbakır'ın karanlık günleri geride bıraktığını söyleyen Erdoğan, 'Burada güvenle yaşayabilmeniz için Irak'ıyla, Suriye'siyle bölgenin huzurlu olması gerekiyor.' dedi. Erdoğan, 'ne terör örgütlerinin ne de onların iplerini tutan emperyalistlerin buna engel olamayacağını' söyledi

Erdoğan Diyarbakırlılara seslendi: Güvenle yaşamanız için bölgemiz huzurlu olmalı
A+ A-

Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda dün toplu açılış töreni yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Alana asılan, “Diyarbakır etrafında bağlar var, Altılı Masa size buradan mesaj var. Sahiplerinize fırsat vermeyeceğiz, Kürtleri masanıza meze etmeyeceğiz.” pankartını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

'İDEOLOJİK HEZEYANLARIN MEZESİ'

“Yıllardır ne diyoruz? Türk'üyle Kürt'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle Gürcü'süyle Abaza'sıyla ne diyoruz, yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Ayrım yok. Öyleyse hep beraber bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Bizi bölenlere de fırsat vermeyeceğiz.

“Diyarbakır'ın sembol olduğu koskoca bir coğrafyayı, ideolojik hezeyanların mezesi haline getirmek isteyenlere meydanı bırakmadık. Avrupa'dan, Amerika'dan beslenen zehirli köklerini coğrafyamızın kalbine bir bıçak gibi saplamaya çalışanlara eyvallah etmedik. Diyarbakır annelerini, Batı'nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede bu Batı'nın insan hakları savunucuları? Nerede bunlar? Bir kere gelip de evlatları Kandil'e kaçırılan Diyarbakır annelerini ziyaret ettiler mi? Gördüler mi? Niye? Onların insan hakları savunuculuğuyla alakası yok. Onlar sadece sahne artisti. Benim Diyarbakır annesi kardeşlerim bunlara prim vermediler, dik durdular, eğilmediler ve peyderpey evlatları da dönüp geldi.”

DİYARBAKIR'IN RENGİ

Erdoğan, Sur Kültür Yolu Festivali'nin, tüm programlarıyla çok hareketli, coşkulu, heyecanlı geçtiğini, Diyarbakır'a yakışır görüntülerle tamamlandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Buradan tüm dünya ile tüm Türkiye ile altını çizerek paylaşmak istiyorum, Diyarbakır'ın rengi terör değildir, başarıyla tamamlanan Sur Kültür Yolu Festivali'dir. Diyarbakır'ın rengi, baskı, zulüm, acı değildir, bugün yenilerinin açılışlarını yaptığımız, üreten, istihdam eden fabrikalardır. Diyarbakır'ın rengi, PKK'nın istismarı veya HDP'nin sapkınlığı değildir, bugün sizlerle birlikte sergilediğimiz işte bu kardeşliktir, muhabbettir, birliktir, beraberliktir. Diyarbakır'ın rengi, bu şehrin halkını neredeyse zincirli kölesi gibi gören terör ve siyaset baronları değildir. Kökenine, inancına, kültürüne, medeniyetine sahip çıkan asil insanlardır.”

“Şu Diyarbakır Surları'nın, Dicle Nehri'nin, ecdad yadigarı mezar taşlarının, Diyarbakır sokaklarının dili olsa da konuşsa.” diyen Erdoğan, şöyle sürdürdü:

'DEMOKRATİK SİYASET DİYENLER'

“Konuşsa da bir yandan mirasçısı olduğumuz medeniyetin ihtişamını anlatsa. Diğer yandan daha düne kadar bu coğrafyanın tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, sanayisiyle, ticaretiyle, en önemlisi insanıyla en seçkin şehri olan Diyarbakır'ın kolunu, kanadını kıranların ihanetini anlatsa. Ağızlarından 'demokratik siyaset' lafını eksik etmeyenlerin, nasıl emperyalistlerin kucağından hiç inmediğini anlatsa. Her nutuklarını 'hak, hukuk, özgürlük' lafıyla bitirenlerin, nasıl baskının, zulmün, kan emiciliğin dibine vurduklarını anlatsa.

“Sürekli 'Kürt' lafı ederek, Kürtleri sömürenlerin, sizlerin evlatlarının kanı ve canı üzerinden kendilerine ultra lüks hayat kuranların riyakarlıklarını anlatsa. Bunların adı Kürt, kendilerinin Kürtlükle alakası yok. Kürt kardeşlerime en büyük zulmü yapan bunlar. Kandil'e benim Kürt kardeşlerimin çocuklarını kaçıranlar bunlar değil mi? Yasin Börü evladımızı Diyarbakır Caddesi'nde şehit eden alçaklar bunlar değil mi? Bunun hesabını Diyarbakırlı kardeşlerim Allah'ın izniyle soracaklar.”

Diyarbakır'ın yaşadığı karanlık günlerin geride kaldığını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu: “Hamdolsun artık Diyarbakır huzurun şehridir. Sizlerin burada güvenle yaşayabilmeniz için sadece Diyarbakır'ın huzurlu olması yetmez, Irak'ıyla, Suriye'siyle tüm bölgenin huzurlu olması gerekiyor. Biz, ülkemizi doğu sınırlarından güney sınırlarına, batı sınırlarından kuzey sınırlarına ve ötesindeki etki coğrafyalarımıza kadar dört bir yanıyla bir huzur adası yapmak için çalışıyoruz. Allah'ın izniyle bunu gerçekleştirmemize ne terör örgütleri ne de onların iplerini ellerinde tutan emperyalist zorbalar engel olamayacaklar.”

Diyarbakır Recep Tayyip Erdoğan