Erdoğan narenciye üreticilerini ‘sıcak para’ya teslim etti! ‘Çiftçinin vah haline’

Narenciye üreticileri bu yıl plansızlığın kurbanı oldu. Çok ürettiler ama pazarlayamadılar. Limonda maliyet 4 lirayı buldu, dalından 1 liraya satamadılar. ‘Belediyeler alsın, Tarım Kredi alsın’ çağrısı yaptılar, buldukları her fırsatta açıklama yaptılar, karşılık bulamadılar. En son Akdeniz Bölgesi’ndeki 23 kuruluş, ihracat için destek istedi. Konuyla ilgili hâlâ bir adım atılmadı.

‘MEHMET BEY KARAR VERİYOR’

Narenciye üreticilerinin sorunu, AK Parti toplantılarında da gündeme geldi. Hürriyet gazetesinin haberine göre toplantıda bir MKYK üyesi, narenciyede son 30 yılın en çok hasadının olduğunu, ancak maliyetlerin çok yükseldiğini ve destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mehmet Bey nerede? Ben Mehmet Bey’e karışmıyorum, o kendisi karar veriyor” diyerek sözü Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bıraktı. Mehmet Şimşek de narenciye konusunda üreticiye uzun yıllardır destek verildiğini ifade ederek, “Yine elimizden geleni yapacağız ama bununla ilgili bir düzenleme yapılmalı.” dediği öğrenildi.

‘NARENCİYE ÜRETİCİSİ HİÇ PRİM DESTEĞİ ALMADI’

Narenciye üreticilerinin sorunu daha anlaşılmadan Mehmet Şimşek’e havale edildi. Şimşek, uzun yıllardır narenciye üreticilerinin desteklendiğini iddia etti ama ‘desteklenen’ üretici neden zarar etti?

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, narenciye üreticilerinin hiçbir zaman prim desteği almadığını belirtti. Yıllar önce ihracata giden ürünler için destek verildiğini ama ürün bollaşınca bu desteğin 6-7 yıl önce kesildiğini bildirdi. Doğan, şöyle konuştu:

“Narenciye üreticisine hiçbir zaman buğdayda, mısırda olduğu gibi prim desteği verilmedi. İhracat ürünlerine verildi o da ihracatçıya. Şu anda sorun büyük. Tarım Bakanımız konuyla ilgileniyor ama Hazine’den bütçe aktarılmadığı için sorun çözülemiyor. Üretici şu anda tedirgin, ürün dalında kaldı. Üretici ağaçlarını kesmek istiyor ama hasat edemedi. Aralık ayından sonra kepçe bulamayacağız. Çiftçi mağdur, yetkililerin yapması gereken kaynakları başka yerlerden kıssınlar üreticiye aktarsınlar.”

‘ERDOĞAN ‘ÇÖZÜN’ DERSE ÇÖZÜLÜR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorunu Maliye Bakanı’na havale etmesini de eleştiren Doğan, “Çözecek olan Hazine ve Maliye Bakanlığı ama Cumhurbaşkanı ülkenin başında ve karar verici. O derse ki ‘çözün sorunu’, hemen çözülür. Mehmet Şimşek, Tarım Bakanı’na ‘hayır’ diyebilir ama Cumhurbaşkanına diyemez.” dedi.

‘BORÇLANMA EKONOMİSİYLE ÜRETENİN DERDİ ÇÖZÜLMEZ’

Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Özdemir de AK Parti toplantısındaki diyalogla ilgili, “Üretim ekonomisini değil sıcak para ile borçlanma ekonomisini yürütmeye çalışan Şimşek'ten üretenin derdini anlaması beklenemez” dedi, çözümün üretenlerin Milli Hükümeti'ni kuracak Vatan Partisi'nde olduğunu ifade etti.

Özdemir, çiftçilerin her zaman, ‘Bizim derdimizden Cumhurbaşkanımızın haberi yok’ dediğini, çiftçinin, Cumhurbaşkanı'na ulaşmanın yollarını aradığını belirtti. Özdemir, şöyle devam etti:

“Bakın şunu söyleyeyim Recep Tayyip Erdoğan'a gönül vermiş birçok çiftçinin kalbi kırıktır şu anda. Zaten uzun zamandır AK Parti’den umudunu kesmişti çiftçi. Feryadını duymayanlara karşı tepkiliydi. Ortaya koyduğu bu son tavır Erdoğan'ın ve dolayısıyla AK Parti’nin Türkiye'nin çiftçisiyle, üreticisiyle, tarımın geleceğiyle ve gıda güvenliği ile ilgili bir endişesi, fikri ve planı olmadığının göstergesidir.”

‘ŞİMŞEK SİSTEMİ TARIMI BU HALE GETİRDİ’

AK Parti’nin üretenin ve üreticinin yanında olmadığını ifade eden Cenk Özdemir, “Erdoğan eğer çiftçiyi Sayın Şimşek'e havale ediyorsa vay o çiftçinin haline. Üretim ekonomisini değil sıcak para ile borçlanma ekonomisini yürütmeye çalışan Şimşek'ten üretenin derdini anlaması beklenemez. Mehmet Şimşek'in bugün devam ettirmeye çalıştığı bu sistem zaten tarımı bu hale getirdi. Turgut Özal'ın ‘üretim düşmanı, borçlanmayla gelen sıcak para sevdalısı, özelleştirmeci, devletsiz piyasacı, batıya biatçı’ anlayışının ülkeyi getirdiği durum ortadadır. Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi politikası, Turgut Özal'ın işte bu anlayışının devamıdır.” diye konuştu.

‘İHTİYAÇ ÜRETİM DEVRİMİ’

Cenk Özdemir, Türkiye'nin bir ‘Üretim Devrimi’ne ihtiyacı olduğunu belirtti, şöyle devam etti:

“Türkiye ancak bir ‘Üretim Devrimi’yle büyüyebilir. AK Parti ise ülkenin bu ihtiyacını görebilmiş değildir. Göremezler çünkü bugün ülkeyi yönetenler üretene sırtını dönmüş, kulağını, gözünü çiftçinin feryadına karşı kapatmış durumda dışarıdan para bulmanın peşindedir. Türkiye'nin dışarıdan hem de ne karşılığı gelecek kirli paraya ihtiyacı yoktur. O parayı çiftçilerimiz tertemiz alınlarından akıttıkları terle, nasırlı elleriyle üreterek ülkemize kazandırırlar. Yeter ki devlet çiftçinin arkasında olsun ve hakkı olan desteği ona versin.

‘ÜLKEYİ ÜRETENLER YÖNETECEK’

“AK Parti bu anlayışı devam ettirmesiyle Türkiye içine düştüğü bu sıkıntıdan kurtulamaz. Türkiye'de ‘Üretim Devrimi’ni yaparak, çiftçiyi yeniden baş üstünde tutup onu yeniden milletin efendisi haline getirebilecek güç yine üreticinin ta kendisidir. Üreticiye bu yolu açabilecek ve ona önderlik edebilecek tek siyasi güç Vatan Partisi’dir. Vatan Partisi ‘Üretenlerin Milli Hükümeti’ni kuracak ve üretenler ülkeyi yönetecektir. Çiftçinin Mehmet Şimşek'e havale edildiği bir yolda çözüm yoktur. Çözüm Üretenlerin Milli Hükümeti'ni kuracak Vatan Partisi'ndedir.”