Netanyahu'nun tutuklama kararına Erdoğan'dan ilk yorum: 'Cesur kararı destekliyoruz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'UCM'nin, İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyorum.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Uluslararası STK Fuarı'nda konuştu. Erdoğan, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)'nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararını değerlendirdi.
Erdoğan, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Alınan bu cesur kararın sözleşmeye taraf tüm ülkelerce uygulanmasını insanlığın uluslararası sisteme güvenini tazeleme adına önemli buluyoruz. Bilhassa yıllardır dünyaya hak, hukuk, adalet ve insan hakları dersi veren Batılı ülkelerin bu noktada sözlerini yerine getirmeleri mecburidir." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İnsanlığın neredeyse tüm kurumlarıyla, tüm organlarıyla, tüm hücreleriyle kan kaybettiği bir dönemden geçiyoruz. Uluslararası sistemin imtiyazlı aktörleri kendi çıkarları uğruna İslam coğrafyası başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerini savaş ve çatışma ortamına sürüklüyor. İslam aleminin zorlu bir sınamadan kapsamlı kuşatmadan geçiyor. Hemen yanı başımızdaki Filistin'de 14 aydır mazlumlar, çocuklar, kadınlar, yaşlılar acımasızca katlediliyor. Küresel yönetişim mekanizmaları, uluslararası medya, Filistin, Lübnan ve birçok yerde işlenen insanlık suçlarını görmezden geliyor. İsrail lehine karartma uygulanıyor. Demokrasi ve insan hakları nutukları çeken ülkeler alçak katliamları durdurmak yerine İsrail'e verdikleri destekle zulmü körüklüyorlar. Bu durumdan cesaret alan siyonist katiller barbarlıklarına her geçen gün yenilerini ekliyor.
50 BİNE YAKIN FİLİSTİNLİ ŞEHİT DÜŞTÜ
Kalbim parçalanarak bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Saldırılar başlayalı 400 günden fazla zaman geçti. 50 bine yakın Filistinli şehit düştü. 700 binden fazlası yararlandı. Filistin'de şehit olanların ve yaralananların kanı sadece katillerin değil onlara engel olmayanların da üzerlerine sıçramıştır. 436 bin yapıya ağır hasar veren saldırıların gerisindeki sinsi amaç her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Daracık alana hapsedilen 2 milyondan fazla Filistinli zor şartlar altında hayata tutunmaya çalışırken verdikleri çetin mücadeleyi sebatla sürdürüyor.
STK'LARIN GAYRETLERİ BÜYÜK YER TUTACAKTIR
İslam coğrafyasında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımıza da çok önemli işler düşüyor. Farklı alanlarda farklı araçlarla çalışmalar yürüten STK'ların kapasitelerini artırmaları, icra mekanizmalarını güçlendirmeleri şart. STK'larımızın gençlerimiz başta olmak üzere toplumun muhtelif kesimlerini kuşatacak uygulamalarına geçmişte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyoruz. Sürdürülebilir kalkınmaya katkı veren STK'lar küresel barış ve adaletin tesisine hayati katkılar yapacaktır. Daha adil bir dünya tasavvurumuzun hayata geçirilmesinde dünyanın dört bir yanında çalışan STK'ların gayretleri büyük yer tutacaktır.
ÇÜRÜME, AİLE KURUMUNU HEDEF ALMIŞ DURUMDADIR
En büyük çürüme aile kurumunu hedef almış durumdadır. Aile mefrumumuz toplumsal yapımız, örf ve değerlerimiz küresel düzeyde bilinçli ve çok yönlü saldırı altındadır. Sapkın akımları, özendirici yayınlar, moda adı altındaki dayatmalar, zihinlere nakşedilen aşağılık fikirler her tarafımızı kuşatmış durumdadır. Cinsel sapkınlıkların insan hakkı olarak sunulmasının ardındaki sinsi gerçeği gayet iyi biliyoruz. Tarihen ve itikaten sabittir ki aile yapısı çürütülmüş toplumun ayakta kalması mümkün değildir. STK'ların da bindikleri dal toplum olduğuna göre toplumun temeli olan ailenin korunması öncelikli hedefleri olmalıdır.