26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan TRT World Forum açılışında konuştu: Netanyahu Lahey'de yargılanacak

TRT World Forum 2023'ün açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Netanyahu'nun ve ona destek verenlerin terörist olduğunu ve Lahey Adalet Divanı'nda yargılanacaklarını söyledi.

Erdoğan TRT World Forum açılışında konuştu: Netanyahu Lahey'de yargılanacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT World Forum 2023'ün açılışında konuştu.

İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlara tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'nun ve ona destek verenleri terörist olarak nitelendirdi. Erdoğan, Netanyahu'nun yargılanacağını kaydetti:

"Burada sizlerle bir tespitimizi paylaşmak istiyorum. Vicdanları kanatan bu sessizliğin gerisinde suçluluk duygusu var. İsrail'in başı Netanyahu olmak üzere ona destek verenler de dahil bunlar suçludur, bunlar terörün yardakçısı olarak teröristtir ve bunlar Lahey Adalet Divanı'nda kesinlikle yargılanacaklardır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Burada öncelikle bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Gazze'de devam eden katliam başta olmak üzere küresel ölçekte son derece sancılı bir dönemden geçiyoruz. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş gündemde geri plana düşmüş olsa da halen tüm yakıcılığı ile devam ediyor. Savaşın ilk aylarında ülkemizin çabalarıyla ortaya konan barış planının değeri gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. O dönem ateşi büyümeden söndürmek yerine körükleyenlerin bölgemizle birlikte tüm dünyaya nasıl büyük bir kötülük yaptıkları artık net bir şekilde görülüyor. Küresel barışı ve güvenliği sağlamakla mükellef uluslararası kuruluşların sorun çözme kabiliyetlerinin olmadığını bugün daha iyi anlıyoruz. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağı gerçeği tartışmasız bir şekilde karşımızda durmaktadır. Temennimiz bizim adeta kendimizi paralayarak ısrarla dile getirdiğimiz bu hakikatin tüm taraflarca bir an önce idrak edilmesidir.

BÖLGEDE BARIŞ VE İSTİKRAR VURGUSU

Türkiye daha fazla kan akmaması, daha fazla yıkım yaşanmaması, daha fazla gözyaşı dökülmemesi için elini taşın altına koymaya hazırdır. Gerçekten de barışa özellikle adil bir barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günler yaşıyoruz. Kalıcı barışı tesiste kaybedilen her günün her anın bedelini ateşe benzin döken Batılılar değil maalesef masumlar ödemektedir. Buna artık bir dur demenin zamanı çoktan gelmiştir. Komşularımızı bu içine düştükleri kaybet-kaybet denkleminden çıkarmayı komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak görüyoruz. Sizlerin de gayretleriyle bölgemiz bir süredir hasret kaldığı barış ve istikrar iklimine inşallah yeniden kavuşacaktır.

"EKRANINI KÜRESEL GÜÇLERE KİRALAMAYAN ÖZGÜR BASIN

YERİ DOLDURULAMAZ BİR İHTİYAÇ"

Basın bilhassa da kalemini ve ekranını küresel güçlere kiralamayan özgür basın demokrasiler açısından yeri doldurulamaz bir ihtiyaçtır. İyi işleyen ve sağlıklı bir demokrasi için yasama, yürütme, yargı erklerine ilaveten dördüncü kuvvet olarak basının sayılması boşuna değildir. Güdümlü basın ise halkın haber alma hakkı yanında demokrasi için de açık bir tehdit oluşturur. Ülke olarak 70 yılı aşan çok partili demokrasi mücadelemizde bu hakikati tüm boyutlarıyla pek çok kez tecrübe ettik.

"İSRAİL PROPAGANDA SAVAŞINI KAYBEDİYOR"

Merkezimizin çalışmalarıyla 130'un üzerinde İsrail yalanını ifşa etmesi bu çabaların ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. İsrail güçleri basın mensuplarımızın hakikate ayarlı kameralarını kırmış olsa da hakikatlerin ortaya çıkmasına engel olamamıştır. Bir kameramız gider bin kameramız gelir. Bütün mesele Gazze yalanlarını iftiralarını aydınlığa çıkarmak ve tüm insanlığa başta Türkiye olmak üzere bunları duyurmaktır. Tüm barbarlığına rağmen Gazzelilerin direniş azmini kıramayan İsrail medyadaki propaganda savaşını da kaybetmektedir. Olağanüstü bir gayret ve fedakarlık sergileyerek Gazze'deki insani dramı dünyaya duyuran medya mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazetecileri rahmetle yad ediyorum.

NETANYAHU LAHEY'DE YARGILANACAK

Burada sizlerle bir tespitimizi paylaşmak istiyorum. Vicdanları kanatan bu sessizliğin gerisinde suçluluk duygusu var. İsrail'in başı Netanyahu olmak üzere ona destek verenler de dahil bunlar suçludur, bunlar terörün yardakçısı olarak teröristtir ve bunlar Lahey Adalet Divanı'nda kesinlikle yargılanacaklardır. Biz bu işin takipçisiyiz. Miloseviç nasıl yargılandıysa, nasıl mahkum olduysa inanıyorum ki Netanyahu ve onun yardakçıları da aynı şekilde yargılanacaktır ve sonunda mahkum olacaklardır. Kimi Batılı ülkeler İsrail'in işlediği suçları çok iyi bilmelerine rağmen bir mahcubiyet duygusuyla hareket ediyor. Bizim her fırsatta insanlık dışı bulduğumuz söylediğimiz antisemitizm siyasi çıkar hesabı ile Netanyahu ve ortakları tarafından körüklenmektedir.

Gazze'nin genel olarak Filistin halkının geleceği borçluluk psikolojisi içine girenlerin İsrail'e verebileceği bir tazminat değildir. Böyle kirli, kanlı ve ahlaksız senaryoyu meşrulaştırmak için medyanın hoyratça kullanılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Buradan pervasızca işlenen insanlık suçlarına ortak edilmeye çalışılan medya kuruluşlarına sesleniyorum. Akılla, izanla, vicdanla, mantıkla, basın ahlakı ile hiçbir bağı olmayan bu atlama çabasından kandan beslenen bu retorikten, bu zalim iddiadan, bu ahlaksız dayatmadan kurtulun. Hristiyan, Müslüman, Yahudi farketmez. Hep birlikte kimsenin kendini dışında tutamayacağı bir sorumluluk altındayız.

Dünyanın neresinde olursa olsun medya mensupları başta olmak üzere tüm vicdanlı insanlar cesur olmak, dik durmak, hakkı ve hakikati açık yüreklilikle konuşmak zorundadır. Bu katliam bugün Gazze'de yaşanıyor olabilir. Şayet bu akıl ve vicdan dışı mezalimin önüne geçemezsek artık dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse kendini güvende hissedemez. Çünkü bir kere pandoranın kutusu açıldı. Zulmün çirkin ve vahşi yüzü her an her yerde karşımıza çıkabilir. Gazze ile ilgili çarpık bakış açısının asıl tehlikesi dünyanın geleceği ile ilgili umutları işte böyle bir gaya kuyusuna atmasıdır. Hiç kimsenin insanlığı böyle bir çıkmaza sürüklemeye hakkı yoktur.

GAZZE'NİN İLETİŞİM KORİDORU OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Amerika ve Avrupa ülkelerindeki yönetimler Filistin halkının ve bilhassa Gazze'deki mazlumların ahına kulak tıkayarak aslında en büyük kötülüğü kendilerine yapıyorlar. Batı üzerine titrediği güvenlik ve refah düzenini kökten sarsacak bir sınamadan geçtiğinin hala farkında değil. Türkiye olarak biz yaklaşan tehlikeyi görüyoruz ve dost acı söyler prensibiyle açık açık ifade ediyoruz. Birileri rahatsız olsa da hakkı ve hakikati haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ama bu anlayışla hem ikaz görevimizi hem de mazlumların yanında yer alma vazifemizi yerine getirme gayretindeyiz. Gazze için yürüttüğümüz yoğun diplomasi trafiğini de insani yardımları da sürdüreceğiz. Aynı şekilde bu gayretlerimizin bir parçası olarak gördüğümüz Filistin'in ve Gazze'nin insani sesi olan iletişim koridorunu devam ettireceğiz.

Kaynak: TRT Haber
Binyamin Netanyahu İsrail Gazze Filistin ABD Recep Tayyip Erdoğan