Erdoğan'dan emekli maaşı açıklaması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Seçim kampanyamız sırasında şahsımıza teveccüh gösteren illerimizi ziyaret etme sözü vermiştik.

Bayburt birinci, Gümüşhane ikinci oldu. Bunun için 8 Temmuz'da iki ilimizi de ziyaret ettik.

Toplam yatırım bedeli Bayburt'ta 2 milyar 689 milyon lira, Gümüşhane'de 1 milyar 120 milyon lirayı bulan toplu açılış törenlerini yaptık.

81 vilayetimizi tamamı için canla başla çalışacağız.

31 Mart seçimlerinde de 14 ve 28 Mayıs seçimlerini tahkim etmek istiyoruz.

NATO'NUN GENİŞLEMESİ

NATO zirvesi önemli diplomatik kazanımlar elde ettiğimiz bir toplantı oldu. NATO tarihinde ilk defa terörizmle mücadele koordinatörü atanacağı duyuruldu. NATO'nun genişlemesine verdiğimiz desteği ifade ederken Türkiye'nin beklentilerini açık ve net ortaya koyduk.

(İsveç'in üyeliğine ilişkin) Meclis'in açılmasıyla ile üzerimize düşeni yapacağız. Milletvekillerimizin vicdanları doğrultusunda ülkemizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacağından şüphemiz yok.

Avrupalı dostlarımızla yaptığımız görüşmelerde ümit var. Tam üyelik süreci ve Gümrük Birliği güncellenmesi gibi temel başlıklarda artık ilerleme sağlamak istiyoruz. Hem ülkemiz hem AB'nin çıkarına olacak bu hamlelerin neticelerini göreceğiz.

KÖRFEZ TURU

Körfez turumuz önemli adım oldu. Ziyaretler son derece verimli ve başarılı geçti.

TOGG'u muhattaplarımıza hediye ettik. Tam not aldığını memnuniyetle belirtmek isterim. TOGG'u yakın zamanda diğer ülkelerin yollarında da görmeye başlayacağız.

Ercan Havalimanı hayırlı olsun. Burada bir husus var. Biz Ada'nın gerçekleri temelinde çözümden kaçmadık, kaçmayız. Elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Annan Planı dahil tüm süreçlerde bunu gösterdik. Yine göstereceğiz. Karşımızdakilerin dayatmalarda ısrar etmek yerine sahadaki durumu kabullenmesi gerekir.

KKTC'ye desteğimiz baki. Katkılarımız artarak devam edecek.

15 TEMMUZ

15 Temmuz gecesi ülkemiz işgal girişimini püskürttü. FETÖ'cü alçakların ihanetinden medet umanlar hayal kırıklığını unutamıyorlar. Darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçanlar, iftiraya başvuruyor. Kontrollü darbe yalanıyla milletin direnişine kara çalmak için her şeyi yapıyorlar. Amaçlarına ulaşmadılar ulaşamayacaklar.

Son FETÖ'cü de hukuk önünde hesap verene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.

104 yıl sonra bugün aynı ilkelerle Türkiye yüzyılını inşaa etmek için yola devam ediyoruz. Anadolu topraklarının merkezinde yer aldığı coğrafya insanlığın köklerinin çıkış yeri. Her gücün gözü bu coğrafyada. Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e kadar varoluş mücadelesi kesintisiz yürüyor, boşuna değil.

Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acısı sürüyor. Afetin etkilediği şehirlerimizde acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı binaların enkazlarını tamamen kaldırdık. Bölgede 312 bini aşkın binanın yeniden inşa edilmesi gerekiyor.

Sonbaharla birlikte konutları peyder pey teslim etmeye başlayacağız. Yerinde dönüşüm çalışmalarımızı başlattık. Afetzede kardeşlerimize kredi ve hibe desteği veriyoruz. 93 binden fazla depremzede başvurdu.

6 Şubat depremlerinin maliyeti 104 milyar doların üzerinde. Bunun 762 milyar liraya ulaşmasını bekliyoruz. Altından kalkılması zor bir yük. Ekonomimiz çökertilme çağrısının yapıldığı günleri yaşadık.

İSTİHDAM

Son haftalarda atılan adımların hem daha önceki gelişmelerin hem de depremin mali yükünü karşılamak için yapılan düzenlemeler olarak görülmesi şarttır. Ülkemizin her meselesini 21 yıldır tesis ettiğimiz güven ve istikrar sayesinde çözmüşsek bundan sonra da öyle çözeceğiz. Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi politikasını dünyadan ayıran önemli özellik istihdamdır. Ekonomik istikrar düzenli sürdürülebilir büyüme demektir. Enflasyonla mücadele önceliğimiz. Finansal istikrar da bu tablonun ayrılmaz parçasıdır. Türkiye'nin onca sıkıntıya rağmen ayakta kalmasının gerisinde işte bu politika vardır. Biz ülkemiz ekonomisinin sonuçlarla uğraşarak değil sebeplere inerek geliştirdik.

Önümüze çıkan zorluklar var. Sadece arz talep ilişkisi üzerine kurulu iktisadi teorilerin karşılık bulamamasıdır. Açık konuşmak gerekirse siyasi ekonomik ve askeri olarak güçlenen bir Türkiye kimsenin işine gelmiyor. Sürekli kural dışı uygulamalara maruz kalıyoruz.

İnsanımızın tasarruf alışkanlığında döviz ve altın önemli yer tutuyor. Bunun üretimi katkısı yok. Milletime sesleniyorum verim ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Yükselen fiyatlar sebebiyle gayrimenkul ve otomobil piyasasının cazip olması üretimi engelliyor.

Bütçe imkanlarını sonuna kadar zorladık. Her kesimin ücret düzenlemesi farklı süreç ve dönemlere göre yapılıyor. Kısa süreli dengesizlikler olduğunu farkındayız. Kamu işçilerinin toplu sözleşmeleri memur maaş düzenlemesini zorunlu kıldı. Asgari ücret ve emekli maaş huzursuzluğu ortaya çıktı. Kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Ek bütçede önceliğimizi deprem bölgesi projelerine verdik. Vergi gelirlerini başka yerlere aktarmayı kabul edemeyiz. Tüm kesimlerin gönlünü alacağız.