Ersin Tatar Ulusal Kanal'da anlattı: Tanınmada ilk adım
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile yaptığı görüşmeyi Ulusal Kanal ekranlarında anlattı. Tatar, Aliyev’in kendisini KKTC Cumhurbaşkanı sıfatıyla kabul ettiğini belirterek görüşmeyi ‘tanınma yolunda ilk adım’ olarak değerlendirdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 4 günlük Azerbaycan ziyaretini ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaptığı görüşmeyi Ulusal Kanal erkanlarında değerlendirdi. Sunucu Yeşim Eryılmaz’ın sunduğu Gün Ortası programına Lefkoşa’dan bağlanan Tatar, Cumhurbaşkanı Aliyev’in kendisini “KKTC Cumhurbaşkanı” sıfatıyla ağırladığına dikkat çekti. “Tanınma aşama aşama olur.” diyen Tatar Aliyev’in, görüşmenin diğer ülkelere de cesaret vereceğini söylediğini aktardı.
‘ÇOK GÜÇLÜ BİR HEYETLE GİTTİK’
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar görüşmeye dair şu ifadeleri kullandı:
“Kuzey Kıbrıs hükümetinden Başbakanımız, Turizm Bakanı, Kültür Bakanı ve güçlü bir heyetle turizmcilerimiz, eğitimcilerimiz, kültür insanlarımız, iş insanlarımızla çıkartma yaptık, çok büyük ilgi gördük. Azerbaycan halkının Kıbrıs Türk halkıyla ortak değerlere sahip olduğunu, aramızda kardeşlik bağlarının çok güçlü olduğunu, tarihsel süreçte belki coğrafya bizi ayırmıştır ama aynı kültürü, aynı duyguları paylaşan insanlar olarak oradaki muhabbeti, oradaki yakın ilgiyi büyük bir takdirle hep izledik.
‘PROTOKOLDE KARŞILAMASI ÇOK ÖNEMLİ’
“Bizatihi Sayın Başkomutan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in görüşmesi ve bize ifade ettiği destek çok anlamlı, çok önemli ve çok değerli. Çünkü bu tanıma meselesi aşama aşama olur. Yani Azerbaycan'da kadim bağlarımız var. Azerbaycan’ın beni oraya davet etmesi ve bir Cumhurbaşkanı olarak oradaki protokolde karşılaması çok önemli. Cumhurbaşkanı Aliyev, benimle görüştükten sonra resmi internet sitelerinde, sosyal medya sayfalarında ve basında ‘Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak Ersin Tatar’ı kabul etti’ şeklinde haber vermiştir. Belki de son iki günde 300’den fazla haberimiz çıktı. Kuzey Kıbrıs hükümetinin bütün mobil sitesinin başarıyla sonuçlanmasını temenni ettiler ve dilediler. Kimlerle görüştüysek, sokakta ve caddelerde bizi gören insanlar halk dahil, hepsi bize bir yakınlık gösterdiler. Tabii ben her zaman söylerim, bizim Kuzey Kıbrıs hükümetinin varlığı ve pozisyonu belli. Türkiye Cumhuriyeti'nin Azerbaycan'la fevkalade iyi ilişkileri Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sayın İlham Aliyev'e yakınlığı ve elbette Türk devletler teşkilatına bizlerin de gözlemci olarak girebilmemiz bütün bu kapıları açmaya başlamıştır.”
‘KKTC DEVLET OLARAK YAPININ İÇİNDE OLMALI’
Programda, İlham Aliyev’in görüşmede verdiği mesajın sorulması üzerine Ersin Tatar, şunları söyledi: “Bir kere Türk birliğinin bir cephe olarak güçlenmesi gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının da ayrı bir halk olarak ve ayrı bir devlet olarak mutlak suretle bu yapının içerisinde olması gerektiğini belirtti. Geçen sene bizim üyeliğimizin onaylanması ile çok büyük bir başarı elde ettik. Türkiye'nin bölgedeki varlığı, Türkiye'nin gücü ve dolayısıyla Kıbrıs Türk halkının Kuzey Kıbrıs hükümetinin Türkiye'yle birlikte bu davayı yürütmesinin önemi.
‘TARİH BİRLİĞİMİZ VAR’
“İki ülke olarak acılar çektik, çok şehitler verdik ve şu anda büyük bir başarı yakaladık. Bunda elbette Türkiye Cumhuriyeti'nin bir katkısı vardır. Şehitliğe gittik. Hocalı katliamı ve diğer hadiselerimizde şehit düşen binlerce Azerbaycanlının kabirlerine çiçeğimizi koyduk. Dualarımızı okuduk. Daha sonra da yine bu şehirdeki yakın Türk şehitliğine gittik. Burada 1915 ve 1918 arası Türkiye'den gidip onlarla birlikte savaşan ve şehit olan bin 200 kişi var. İşte bu kader birliğidir, tarih birliğidir.
‘TANIMAYA DOĞRU ÖNEMLİ BİR ADIM’
“Sayın Aliyev, beni kendi makamına davet edip görüşüyor ve ondan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak kabul ediyor. Bu dünyada haber olmuştur. Yani tanınmaya doğru önemli bir adım daha atılmıştır. Tanıma dediğiniz de zaten nedir? Bizi kabul ediyorlar. Turizm, kültür, eğitim, her türlü vesileyle ilişkilerimizin geliştirilmesi için bir çaba var, gayret var. Bizim orada temsilcimiz var. Temsilciliğimizde çalışanlarımız var. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) içerisinde gözlemci üye olarak da çeşitli farklı toplantılara bizim bakanlarımız ve ilgili, sivil toplum örgütlerimiz, ticaret, sanayi, üniversiteler hep katılabiliyorlar. Sayın Aliyev ‘Bizim bu adımımız da seni kabul etmem, heyetinize bu yakınlığı göstermemizle inşallah diğer ülkeler de bundan cesaret alır.’ dedi.
‘YENİ SİYASET GELİŞTİRDİK’
“Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’ni yaşatmak için var gücümüzle yeni siyaseti geliştirdik. Bu kadar fedakarlıktan sonra bu kadar ödenen bedellerden sonra yeni siyasetin gereği mutlak surette iki devletli siyasetinin çok daha iyi şekilde anlatılması ve tanıtılmasıdır. Biz onu yapıyoruz. Azerbaycan ziyaretinde o anlamda çok önemli ve kıymetli. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı’nın beni davet etmesi, kabul etmesi ve bir Cumhurbaşkanı muamelesi görmemiz Kıbrıs Türk halkının varlığına, egemenliğine, bekasına bir bakıma saygı duyması uluslararası önemdedir.
‘BİR CEPHEDE OLURSAK GÜÇLÜYÜZ’
“Türkiye'yi de Kıbrıs Türk’ü de Azerbaycan halkı da Türk ve bizleri birbirine bağlayan milli kimliğimiz, değerlerimiz, kültürümüz, dinimiz, ırkımız, her şeyimizle birlikte bir cephede olursak çok daha güçlü oluruz. Çünkü öyle olmak zorundayız ve işte bu cepheyi sıkılaştırmak, geliştirmek lazım. Bu cephede diğer Türk devletlerini de daha fazla bizlerle irtibat halinde görebilirsek zaman içerisinde bizi başarıdan başarıya götürecektir.
‘BAĞIMSIZ, ÖZGÜR VE ONURLU YAŞAM'
“Yeni yüzyılında inşallah Türkiye Cumhuriyeti büyük başarılara imza atacaktır ve bunların da yansımaları Kuzey Kıbrıs hükümetine kadar gelecektir. Doğu Akdeniz'de bu önemli bölgede Türk devletlerinin önündeki görevde bir Türk devleti olarak bizlerin daha da güçlenmesi en büyük temennimizdir. Çünkü dilimizde, dinimizde, kaderimizde, geçmişimizde, kültürümüzle, maneviyatımızla, milli değerlerimizle ayrı bir halk olarak bütün bu süreci yürütmek en doğal hakkımızdır. Çünkü bu süreç bağımsız, özgür, hür ve onurlu bir yaşamı bize verebilecek tek süreçtir. Başkalarının esareti altında olmak, bizleri zaman içerisinde yok ettiği bir işe kadar götürecek tehlikeli bir maceradır. Biz bu özgürlük için bu bağımsızlık için çok bedeller ödeyen bir halkız ve bu bedelin karşısında da bağımsızlığımızı ilelebet sürdürmemiz en doğal hakkımızdır.”
‘Zaman içerisinde göreceğiz’
Tatar, Pile Yolu olayında nasıl engellenmek istediklerini ve gelinen süreci şu ifadelerle özetledi: “Pile Yolu vesilesiyle bir kez daha bize yaptıkları haksızlığı gördük. Biz bu tarafa insanların kolay gelip gitmesi için bu yola heves ettiğimizde hemen karşımıza çıktılar. Yolun yapılması için bir mutabakata varıldı. Fakat o bölgenin yönetimi konusunda işte nasıl orada varlık gösterecekler... Bizim iddialarımıza göre oradaki ara bölge bir yere kadardır, diğeri bizim topraklarımızdır. Orada herhangi bir sınır aşımı olur mu olmaz mı? Bunları zaman içerisinde göreceğiz.”