Esenler’in gençleri sporla parlıyor

Esenler, İstanbul’un en kalabalık ve gençlerde madde bağımlılığın en yüksek olduğu ilçeler arasında yer alıyor. Çocuklarımızı bu kötü alışkanlıklardan koparacak en önemli güç ise spor. Esenler’de bulunan Üçyüzlü Esengücü Spor Kulübü de bu gücün farkında. Rahat bir şekilde antrenman yapabilecek sahaları bile yok. İlçenin millet bahçesinden bulunan küçük bir halı sahada idman yapıyorlar ve büyük sahalarda resmi maçlara çıkıyorlar. Kulübün U18 takımı B kategorisinde şampiyon oldu. U15 takımı ise şu anda ikinci sırada. Heoefleri şampiyonluk.

Kulüp sadece futboldaki başarıları ile ön plana çıkmıyor. Futbol dışında da pek çok etkinlikleri var. Örneğin idman öncesi tüm oyuncular halı sahanın oldu parkta kitap okuyor. Okudukları kitaplarla ilgili sohbetler ediyorlar. Yerli malı etkinlikleri düzenliyorlar. Şampiyonluk maçına çıkarken de Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD)’nin ‘Uyuşturucuya karşı anneler hareketi’ pankartı ile sahaya çıktılar. Biz de Aydınlık gazetesi olarak önceki gün Üçyüzlü Esengücü Spor Kulübü’nü ziyaret ettik, çalışmaları yerinde izledik. Üçyüzlü Esengücü Kulüp Başkanı Saffet Çolak, teknik direktörler Mehmet Kalfa, Turan Yılmaz ve Tarık Yüksel ile sohbet ettik. Özetle amaçlarını topluma yararlı nesiller yetiştirmek olduğunu söylediler.

‘STADSIZ ŞAMPİYON’

Kulüp Başkanı Saffet Çolak şu ifadeleri kullandı: “20 yıldır Esenler'deyim. 2018 yılından beri de Üçyüzlü Esengücü Spor Kulübü’nde aktiftim. 2021'den beri kulüp başkanıyım. Bir amatör kulüpte başkan olmak başlı başına bir zorluk. Çocuklar bize geldiği zaman onlara seni Fener'e, Beşiktaş'a, Galatasaray'a transfer edeceğim demiyoruz. ‘Seni saygılı, ahlaklı, birey olarak yetiştireceğiz’ diyoruz. Geldiğimiz noktada futbol olarak, ahlaki olarak çok eksiğimiz var. İlk olarak saygıyı, büyüklerine, arkadaşlarına nasıl davranacağını öğretiyoruz. Özellikle pandemi döneminde en az 10 yıl geriye gittik. Çocuklar maçlarda da sokak ağzıyla konuşuyordu. Sportif olarak da çocuklar 2 yıl boyunca spor yapmadığı için çok geri kaldılar.

“Esenlere baktığımız zaman. Şu an kulübümüzün bir sahası yok. Küçük bir halı sahada, haftada 1 saat antrenman yapıyoruz. Buna rağmen U15 takımımız 2. sırada, U18 takımımız ise şampiyon oldu. Statsız ve antrenmansız bir şekilde. Esenler Belediyesi, bayramdan sonra sahamızın teslim edeceğini söylüyor. 5 yıl bekledik, biraz daha bekleyelim diyoruz.

“İyi insan yetiştirmek istiyoruz. Temel amacımız bu. Bununla ilgili çocuklar tesislerde kitaplar okuyor. Her şey futbol değil. Sahaya çıkarken sporun dostluk, barış, kardeşlik olduğunu bilerek çıkmak çok önemli. Dostluklarımızı, ilişkilerimizi ileriye taşımak önemli.”

‘AKADEMİK BİLGİYLE ÇALIŞIYORUZ’

Teknik Direktör Mehmet Kalfa şunları söyledi: “Burada anladık ki bütün imkanlarımızı seferber ettiğimiz zaman başarı kaçınılmaz oluyor. Ben inanıyorum ki tüm imkanlarımızı, yeteneklerimizi, becerilerimizi aynı amaç doğrultusunda kullandığımız zaman daha büyük başarıları da elde edeceğiz. Şimdi U18'de önümüzde İstanbul elemeleri var. İstanbul şampiyonası da eleme usulü olacak. Onu geçtikten sonra da Türkiye şampiyonasına katılmak istiyoruz.

“Antrenman yaptığımız yerler istenilen ölçülere sahip sahalar değil maalesef. Halı saha ortamında antrenman yapıyoruz. Büyük sahada maça çıkıyoruz. Antrenmanda uyguladığımız bilgiler akademide kendi öğrendiğimiz bilgiler. Akademik çalışıyoruz.

“Kulübümüz CKD’nin ‘Uyuşturucuya karşı anneler hareketi’ mücadelesine destek verdi. Şampiyonluk maçı öncesi seremoniye o pankartla çıktık ve oyuncularımız uyuşturucu kullanımına dikkat çekmiş oldu. 15 Temmuz Parkı'nda ise kitap okuma etkinliklerimiz oluyor. Kitap okuma etkinliklerinde okuduğunu anlama, öğrenme, yorumlama ve birbiriyle tartışma fırsatı oluyor.”

‘TOP OYNAYACAKLARI ALANLAR LAZIM’

Teknik Direktör Tarık Yüksel de amatör bir kulüpte eğitmenlik yapmanın zorluklarını şu ifadelerle anlattı: “Amatör liglerde maddi, manevi destek zor oluyor. Profesyonellikteki gibi sponsorların katkısı olmuyor. Sadece başkan elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyor. Amatör ligde işler böyle yürüyor. Takımların stadyumu yok. Çocukların top oynayacak alanları yok. Maça çıkarken madde bağımlılığına karşı bir pankart açtık. Ben Gaziosmanpaşa’da yaşıyorum, o çevrede çoğu insan maddeye bağımlı yaşıyor. Çocukların kötü alışkanlıklardan koparacak herhangi bir şey yok.

“Şampiyonluğun nasıl geldiğini de anlatan Yüksel, “Sezon öncesi iyi bir hazırlık dönümü geçirdik aslında. Evet stadımız yoktu ama biz güç kuvvet olarak takımı yani üst seviyelere çıkarttık. UEFA kurslarında verilen notları çıkartarak, tatlıya asarak, onları çizerek, göstererek, hep ağızla konuşarak, anlatarak bir şeyleri başardık.”